Kamara'dan çıkıp teknenin en ucuna oturdum ve titrememi durdurmaya çalıştım.Oliver'ın ayak sesleri geliyordu,elimi ona kendimi savunurcasına uzatıp avcumu açtım.
"G-git!Gelme!"
Mideme giren bulantıyı,rüzgarda sallanan tekne daha da arttırıyordu.Elimi karnıma bastırıp gözlerimi yumdum ve kusmamayı umdum.
Oliver,Annabelle'i öldürmüştü.
Ve bundan başkalarının da olduğunu söylemişti.Beni buraya çağırmasının sebebi...beni öldürmek miydi?
Oliver'ın ayağının bana bir adım daha attığını gördüm.
"Yapma!" diye haykırdım ve derin bir nefes aldım."Çekil,l-lütfen!Lütfen beni...beni evime götür!"
Gözlerine baktığımda nemlilerdi,elini bana uzatmış bir umut tutmam için bekliyordu.Ne yapmam,ne hissetmem gerektiğini bilmeden öylece ağlıyordum.
"Oliver,sana söz veriyorum kimseye anlatmam.Gerçekten,lütfen...B-beni öldürme,yalvarırım," dedim ve burnumu çektim.Oliver benden bir adım uzaklaştı ve teknenin oturağına oturup başını elleri arasına aldı.
Onun için ne kadar zor olduğunu biliyordum,ama...bir katildi.O,bir katildi.
Sevdiğim adam bir katil.
Dizlerim üstünde durdum ve denize eğilip midemde ne varsa boşalttım.Daha fazla tutamayacaktım kendimi,aklımda döndükçe iğrenç hissediyordum bu düşünce.
Annabelle ile aynı teknedeyiz,ve o artık hayatta değil.
Gözlerimi yumup bir daha kustuğumda sırtımda elini hissettim ve ürperdim.Tekne durulmaya başlamıştı,ve artık onunla hesaplaşmam gerektiğini hissediyordum.
Ayağa kalktım ve yüzüne döndüm.Midemde kusabileceğim başka bir şey kalmadığı için mutlu hissediyordum adeta.
"Onu...n-neden..." Aklıma gelen kelime ağzımdan çıkmıyordu.Ona,birini neden öldürdüğünü sormak üzereydim.
"O kötü bir insandı.Bu kadarını bilmen yeterli." Derin bir nefes verdi,ve ekledi,"Ben sadece kötüleri öldürürüm."
Yutkundum ve gözlerimi yumdum.Midemin bulantısı geçmemişti.Başım dönmeye,görüş aralığım daralmaya başladığında derin bir nefes aldım.
"Bir de kodun mu var?!Öldürmek için kendine kurallar mı koyuyorsun?!"
"Annabelle lanet bir çocuk katiliydi,Mia!4 yaşında bir çocuğu uykusunda boğdu!"
Kaşlarım çatıldı,ellerim uyuşmaya başladı.Oliversa nefes nefeseydi,ne kadar zehri varsa akıtacaktı,bu belli oluyordu.
"Bunu nereden biliyorsun?" diye sordum usulca.
"Çocuğun babasından para istemişti.Vermeyince oğlunu öldürdü.Bir başka adamın karısını zehirledi.Daha sayayım mı?Başka bir adamı balkondan iterek öldürdü.Bir başkasını-"
"Bunları nereden biliyorsun?" diye üsteledim.
"Serbest kalıyorlar,Mia.Suç işliyor ve delil yetersizliğinden serbest kalıyorlar.Serbest kalışlarını duyduğum an,karanlık yönümü durduramıyorum.Onları cezalandırmak istiyorum,anlıyor musun?Onların cezası...ben olmak istiyorum."
Oliver dudaklarını ısırdı ve burnunu çekip gözlerimle buluştu.Rahatlıyora benziyordu,göğüs kafesi hızla inip kalkıyor,başı titriyordu.
"Başkaları da oldu demiştin.Onları da-"
"Evet."
"Hepsi kötü insanlar mıydı?"
"Hepsi."