iki

23.4K 1.5K 2.5K
                                    

03 Haziran 2015 / 22.27

Jungkook kedisini AVM'ye giderken kucağında taşımış ve onun hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışmıştı. Minik Yoongi'nin uykusu fazla olmalıydı ki, cevap vermek yerine ağzını şapırdatıyor, geriniyor ve esniyordu ya da diğer kediler gibi duymazlıktan geliyordu.

Jungkook onun bu hallerine aşırı tepki vermemek için kendini zorlasa da Yoongi'den gelen hırıltılı mırlamalara dayanamamış ve iki kulağının arasına, yumuşak pembe saçlarına öpücük kondurmuştu. Şirin şeylere karşı zaafı vardı ve kucağındaki minik bebek haddinden fazla sevimliydi.

Yeni sahibi başına öpücük kondurduğunda, Yoongi kulaklarını eğmiş ve minik pati benzeri elleriyle kızaran yüzünü kapamıştı. Jungkook onun bu haline kıkırdayıp tekrar öptükten sonra yorum yapmıştı.

"Yüzünü minik ellerinle sakladığında seni görmeye devam ediyorum biliyorsun değil mi?"

Yoongi ellerini şaşkınca yüzünden çekip önce ellerine, sonra da genç çocuğun yüzüne inanamaz ifadeyle bakmıştı.

"Gerçekten mi? Vaauvv"

Jungkook tavşan dişlerini göstererek gülümsediğinde Yoongi minik parmaklarını yavaşça Jungkook'un yanaklarına değdirip,

"Ablamın, yani eski ablamın bir tavşanı vardı dişleri aynı seninki gibiydi."

Demişti 'i' harflerini uzatarak. Zaten cümlenin sonuna doğru hep harfleri uzatıyordu, şirin. Daha sonra sahibinin yüzüne karmakarışık bir ip yumağına bakarmış gibi heyecanla bakarak devam etmişti.

"Sana tavşancık diyebilir miyim?"

Jungkook gözlerini kapatıp tanrıdan sabır diledi, normalde biri aynı cümleyi kursa sol gözüne yumruğu yerdi fakat lanet olası çocuk o kadar sevimliydi ki sol gözüne yapabileceği tek şey bir öpücük bırakmak olurdu.

Daha bu sabah ne kadar yalnız kaldığı hakkında yakınırken akşamına kucağında bir minikle gezmek akıl kârı değildi. Gene de o kelimeden nefret ediyordu ve nefreti sayesinde bu sevimliliğe bile hayır diyebilirdi.

"Hayır ama istersen Kookie diyebilirsin."

Yoongi onu dinlerken başını sallamış ve onun dediği şey tekrar etmişti.

"Guki? Guki de ne demek?"

Jungkook bu kadar tatlılığa dayanamayacağını fark edip kucağındaki bedeni öpücüklere boğmaya başlamıştı. Yoongi gıdık alıyor olacak ki kahkaha atıyordu. Onun güzel kahkahasına neden olabildiği için mutlu hissetti Jeon Jungkook, o bir melekti ve her zaman gülmesi gerekiyordu.

Gözbebekleri çizgi halini alıyor, gözleri o kadar kısılıyordu ki onları görmek imkânsızlaşıyordu. Sivri ön dişleri ve diş etleri gözüküyordu, o gerçekten çok güzeldi.

"Sahip, olmaz. Gıdıklıyor, sahip, sahip köpeğin olurum. Bak hav hav. Ya yapmasana Gukiiii!"

Jungkook son duyduğu şeyle kahkaha attıysa da, Yoongi'nin az önce sorduğu soruyu hatırlamıştı. Sağ kolunun miniğini iyice sardığından emin olup, sol eliyle onun minik alnına düşen pembe perçemleri düzeltti. Elini daha sonra miniğin elmacık kemiklerinde gezdirdi.

"'Kuki' diye okunuyor güzelim ve kurabiye demek."

"Kurabiye mi? Kurabiyeleri çok severim sütle çok güzel oluyorrr."

Yoongi'nin minik ellerini, aniden çırpması ve hafif hareketlenmeye başlaması yüzünden Jungkook dengesini hafif kaybetmişti. Refleks olarak sol kolunu miniğinin beline sarmış ve onu kendine iyice yapıştırmıştı. Eğer düşecek olsalar, sırtı yere çarpacak kişi kendisi olacaktı ve Yoongi'ye zarar gelmeyecekti. Neyse ki böyle bir şey olmadan son anda dengesini toplayabilmişti.

paws of love »yoonkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin