beş

13.8K 1.2K 726
                                    

27 Temmuz 2015

"Hayır kedicik, olmaz."

Yoongi aldığı cevap karşısında sinirlenmiş ve minik dudağını sarkıtmıştı.

 Aşıya gitmeseler ne olurdu ki? Ayrıca aşıya gittikleri yer bir veterinerdi ve bu resmen soyuna hakaretti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşıya gitmeseler ne olurdu ki? Ayrıca aşıya gittikleri yer bir veterinerdi ve bu resmen soyuna hakaretti. Sonuçta yarım da olsa insan olan bir kısmı vardı.

Daha yavru olduğu için kedi özelliklerinin ağır bastığı doğruydu ama eğer kedi olan Jungkook olsaydı, ona merhamet edip aşıya götürmezdi.

Jungkook'a küsmüştü ve asla konuşmayacaktı bir daha. Kollarını göğsünde doladı ve onun önünden, sokakta yürümeye çalıştı ama gidecekleri yolu bilmiyordu. Bu minik bedenin trip atmasına engel olmadı, nasılsa sahibi ona kıyamaz ve yanlış yere gidecek olursa söylerdi.

Biricik kedisine kıyamadığını söylüyor ama aşıya götürebiliyordu pis yalancı.

Jungkook önünde paytak adımlar atan miniğe baktığında içinden kıkırdadı. Sinirlendiğinde komik oluyordu, adımları daha da paytaklaşıyor ve burnundan derin nefesler verip söyleniyordu. Kulakları geriye doğru yatıyor ve kuyruğunu sabit tutmaya çalışıyordu.

Dört yaşlarında olmasına rağmen boyu hala sanki iki yaşındaymış gibi kısaydı ve bu onu daha da sevimli yapıyordu. Onu her ne kadar yemek istese de içinden kıkırdamakla yetinecekti, çünkü minik şeytan tepesi atınca onu tırmalıyordu.

Gene de, ciddiye alınamayacak kadar şirindi.

Miniğinin ayağı, kaldırımdaki çıkmış taşa takıldığında düşmek üzereyken Jungkook onu tutmuş ve kucağına kaldırmıştı.

Miniğine zarar gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra derin bir 'oh' çekip onu sıkıca sarmalamıştı.

Yoongi kucağa alınınca bacaklarını sahibinin beline dolamış ve kollarını önünde bağlamaya devam etmişti, huysuzluğu üzerindeydi anlaşılan.

Jungkook onun sevimli haline dayanamamış, sarkık dudaklarını ve tombul yanaklarını öpmüştü.

Yoongi ise buna karşı burun kıvırmış ve 'hıh' diye bir ses çıkarmıştı.

"Beni sadece sevdiğim insanlar öpebilir."

Jungkook karşısındakinin kararlı bir tonda çıkarmaya çalıştığı sesi karşısında eridiğini düşünüyordu.

Kollarını bağlamış ve ciddiyetle kendisine bakmaya çalışan bedenin bir sağa bir sola sallanan kuyruğu ve düzelen kulakları artık ona kızgın olmadığını belli etse de kızgınmış gibi davranmaya çalışıyordu.

"Ne yani beni sevmiyor musun?"

Yoongi cevap vermek yerine 'cık' sesi çıkardığında Jungkook tek kaşını kaldırmış ve onun sağ yanağını öpmüştü.

"Şimdi de mi sevmiyorsun?"

Yoongi cevap olarak gözlerini kapamış, dudaklarını büzmüş ve başını hayır anlamında sallamıştı.

Jungkook kedisiyle uğraşmayı seviyordu, gerçekten.

Sol elini Yoongi'nin belinde sıkıca sabitledikten sonra sağ eliyle miniğinin yüzünü okşamıştı.

Yoongi ona bakmayı reddedip kafasını diğer tarafa çevirince de boynunu öpmüştü.

"Hala mı sevmiyorsun?"

"I-ıh."

Son koz olarak yüzünün her bir tarafına minik öpücükler kondurup kulağını kaşımaya başladığında Yoongi'den kıkırtılar gelmeye başlamıştı çünkü kulağından bazen gıdık alıyordu

"Ya kızgınım ben sana güldürme."

"Ya sevmiycem işte."

"Tamam be azcık seviyorum."

Jungkook istediği cevabı alınca miniğinin alnına düşen perçemleri düzeltmiş ve onun burnunun ucuna son bir öpücük kondurmuştu.

"Aşılarını yaptırmazsak hasta olursun ve biz bunu istemeyiz değil mi?"

"İstemez miyiz?" demişti Yoongi son bir umutla, hala o aşıya gitmek istemiyordu.

"İstemeyiz."

"Ama canım çok acıyor." Yoongi sitem edercesine söylenip tekrar dudağını sarkıttığında, orayı öpmüştü Jungkook.

Onun canının acımasını hiçbir şekilde istemiyordu ama gitmek zorundalardı.

"Bebeğim, inan bana seni öyle görmek hoşuma gitmiyor ama hasta olmanı da istemiyorum." Demişti Jungkook başını miniğinin boynuna gömüp güzel kokusunu içine çekerken.

Yoongi'nin onun ne hissettiğini az da olsa
algılayabildiği için içi biraz daha rahattı.

O kadar minikti ki, bu ona karşı haddinden fazla sorumluluk hissetmesine neden oluyordu. Hızlı öğreniyor ve çabuk algılıyordu fakat gene de şımarıklıkları oluyordu. Jungkook ona dair her şeyi seviyordu.

Bazen kendisini 'Büyüyüp ondan uzun olduğunda' dövmekle tehdit ediyor,

bazen de alışveriş merkezlerinde "Ay bunlar çok sevimli Kuki bak!" diyerek kafasında, kulakları için kılıf sandığı sütyen ile koşuşturuyordu.

Yoongi minik elleriyle sahibinin yüzünü, boynundan kaldırıp sevmişti. Bunu genelde Jungkook'a sana güveniyorum demek istediği ama sesli olarak söyleyemediği zamanlarda yapardı.

"Tamam, tamam affettim ama birkaç şartım var."

Jungkook karşısındakinin çok bilmişçesine çıkan ses tonuna karşı gözlerini alayla büyütüp, ne istediğini sormuştu.

"Orada elimi tutacaksın ve.."

Jungkook, o duraksasa da, onun kulağını okşamaya devam etmişti, daha sonra o devam etmeyince tahminde bulunmuştu.

"Lunapark'a mı gitmek isteyeceksin?"

"Hayır söz vermeni isteyecektim." Demişti utana sıkıla miniği.

Bazen birden Jungkook'a karşı çekingenleşiyordu ve bu durum büyüğünün hiç hoşuna gitmiyordu.

Kendisiyle her şeyini konuşabileceği hakkında yeteri kadar güven veremediği düşüncesine kapılıp üzülüyordu.

Bu nedenle miniğinin başını öptü destek verircesine.

"Ne konuda?"

"Beni her zaman seveceğine dair söz ver."

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
paws of love »yoonkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin