on yedi

11.5K 983 601
                                    

08 Mart 2017

Jungkook sabah Yoongi'den erken uyanmasının getirdiği sevinçle kendine beşlik çakıp göğsünde uyuyan kedisini kontrol etmişti.

Yoongi her ne kadar Jungkook'tan büyük olduysa da hâlâ küçüklüğündeki gibi Jungkook'un göğsüne sığınıyor ve saçlarına öpücükler kondurularak uykuya dalmaktan hoşlanıyordu.

Dün gece inat etmiş ve yatağına gitmemiş, bunun sonucunda da beraber uyumuşlardı. Gerçi ikisinin de şikayetçi olduğu söylenemezdi.

Jungkook, elini ve yüzünü yıkamak için ayaklanırken Yoongi'nin uyanmamasına gayret etmiş ve alnına minik bir öpücük koyup banyoya gitmişti.

Ellerini soğuk sudan çekip aynayla göz göze geldiğinde, dudağındaki anlam verilemez gülümsemeyi silmeyi denedi Jeon Jungkook ama imkansız gibiydi. Bu yüzden kafasını sallayıp mutfağa, kahvaltı hazırlamaya gitti.

Uğraşmak istemediği için kolayca yaptığı tostu masaya koyduğunda, Jimin ile Hoseok'a bugün Yoongi'yi oyalamaları için mesaj atmıştı. Bugün, planı hayata geçirme günüydü.

Sessizce yatak odasına girdiğinde, Yoongi hâlâ bıraktığı gibi, cenin şeklinde uyuyordu. Onun savunmasız halinden faydalanarak en çok gıdıklandığı yeri, boynunu öpmeye başladı.

Yoongi, anında gelen şokun etkisiyle uyanmıştı ve kahkahalarının arasından sahibine küfürler ediyordu.

"Jungkook seni sikmemem için iki sebep söyle."

Jungkook kedisinin artık tamamen uyanık olduğundan emin bir şekilde, hiçbir ağırlığı yokmuş gibi kucağına almış ve banyoya, elini yüzünü yıkamaya götürmüştü. Yoongi'ye bu konuda güvenmiyordu. Suyla arası hâlâ kötü olacak ki, yüzünü yıkamaya üşeniyordu ve yalanlar söylüyordu.

Jungkook, onun yüzünü ve ellerini yıkama işini hallettikten sonra, kedisinin alnındaki ıslak pembe perçemi düzeltmiş ve dudaklarını ıslatmıştı.

"Birincisi Min Yoongi, beni seviyorsun."

Yoongi anında inkar girişimlerine başlasa da, Jungkook onun, aynı şimdiki gibi sadece yalan söylediği zamanlarda seğiren sağ kulağını keyifle izliyordu.

Mutfağa girdiklerinde, Yoongi sandalyesine oturmuş ve telefonunu kontrol etmeye başlamıştı. Jungkook ise sırıtmayı bırakmamıştı.

"İkincisi ise, ben asla altta olmam."

Yoongi, bakışlarını telefondan yargılarcasına kaldırmış ve sahibinin bedenini süzmüştü.

"Sence üzerimde bir ergenin tepinmesine izin verecek gibi mi duruyorum."

Jungkook, yarım ağız sırıttığında Yoongi gelecek cevabı bildiği için derin bir nefes vermişti.

"Evet."

Yoongi, ellerini tostundan çekip sakince peçeteye silmiş ve sahibinin yüzüne küçümseyici bir bakış atmıştı.

"Kutsal kedi imparatorluğunun 21. Yüz yıl elçisi ben, Min Yoongi asla bir insanın üstümde olmasına izin vermem."

"Dedi patates kızartmasını düşman çubuk sanan pembe kulaklı kedicik."

Yoongi'nin yavaşlayan kuyruğu sinirlendiğinin alametiydi.

"Hepimizin bir başlangıcı vardır, ölümlü."

Jungkook sırıtmaya başladığında ne diyebileceğini düşünüyordu çünkü kuyruğunun yavaşlamasının yanısıra Yoongi'nin pembe kulakları da eğilmişti. Jungkook'a, güvercinlere nasıl bakıyorsa aynı şekilde bakıyordu.

paws of love »yoonkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin