yirmi iki, pt²: son

10.8K 960 336
                                    

Önceki bölümü okumayı lütfen unutmayın!💕

Jungkook saatlerdir kendisiyle konuşmayan sevgilisinin gönlünü almaya çalışıyordu. Yoongi'ye devletin Jungkook'un kedisine sahip çıkamadığı gerekçesiyle el koyacaklarını söylemiş olabilirdi ama bunun onu ağlatabileceğini hiç tahmin etmemişti ki? Suçlu olduğunu kabul ediyordu ve bu yüzden onun gönlünü alıp kırılan kalbinin parçalarını toplamak ve her birini öperek yerine takmak istiyordu.

"Bebeğim, ben senin sahibin değil sevgilinim. Kimse seni benden alamaz, sen kendin gitmediğin sürece. Bunu bildiğini sanıyordum o yüzden şeyttim işte."

Yoongi'nin eğik kulakları hafif yukarı kalkmaya başladığında, Jungkook doğru yolda olduğunu anlamıştı.

"Hem öyle bir şey olsa bile beni seviyorsun, seni seviyorum. Seni gerçekten çok seviyorum ve aptalca bir şey için kaybetmeye niyetim yok."

Önce Yoongi'nin sevimli burnu, sonra da uzun kirpiklerini öpmüş ve burnunu ondan izin ister gibi yumuşak yanağına sürtmüştü. Pembe saçlı olan, karşılık vermek yerine sadece dudaklarını dokundurup çektiğinde, Jungkook derin bir nefes verip omuzlarını düşürerek söyleyebilecek bir şey arıyordu.

"Ben bir eşeğim."

Aniden söylediği şey yüzünden pembe saçlının şekilli dudakları arasından mırıltı gibi bir kıkırdama kaçmıştı.

"Güldürme beni, sana küsüm ben."

"Küsme ama bak, sensiz ölüyorum görmüyor musun? İstiyorsan havlarım, yeterki barış."

Yoongi kıkırdayarak -samimi bir kıkırdama değildi bu, sanki az sonra pençelerim boğazında tur atacak tarzında bir kıkırdamaydı-

"Yalvarman hoşuma gitti, devam et ölümlü."

Dediğinde, Jungkook sevgilisinin yemek üzere olduğu pamuk şekeri elinden almış ve kendi elleriyle yedirmeye başlamıştı.

"Sana bir kereliğine, sadece ama sadece bir kereliğine 'sahip' derim."

Yoongi duyduğu şey ile ağzındakini zorlukla yutmuş ve gözlerini sonuna kadar açmıştı.

"S-sahip mi?"

Kalpler fışkıracakmış gibi parlak olan gözleriyle siyah saçlıya bakıyordu. En büyük hayaline az sonra kavuşacağını bilmek onda ağlama isteği uyandırıyor ve Tanrısının cidden var olduğuna inanmasına neden oluyordu. Jungkook onun insanı olsa da, asla kendisine sahip demiyordu sonuçta.

"Evet ama barışacağına söz verirsen."

Yoongi hızla ve heyecanla başını sallayıp diş etlerini göstererek gülümsemeye başladığında, Jungkook gururunun son kırıntılarını aramak için yerlere bakınıyordu ama bulamamıştı...

Min Yoongi, Jeon Jungkook'a neler yaptırıyordu böyle?

Jungkook derin bir nefes almıştı. Sadece bir kelime dedi içinden. Bir kelimeyi söylemek ne kadar zor olabilirdi ki?

"Lütfen affet beni..."

Şirinlik katarak kurmuştu cümlesini. Kedisinin kendisine devamını istercesine baktığını fark edince, omuzlarını düşürmüş ve gururunu aramayı bırakmıştı.

"Sahip~"

Yoongi kalp krizi geçirecek gibi hissediyordu. Büyüttüğü gözleri ve büzdüğü dudaklarıyla çok güzel gözüküyordu Jeon Sözde Erkeksi Jungkook. Siyah saçları yüzüne gölge oluşturduğunda, Yoongi artık onunla küs kalmaya dayanamamış ve büyüğünün yanaklarını sıktırmaya başlamıştı.

"Ya sen çok tatlısın baksana şu yüze."

Jungkook kıkırdamadan edememişti. Yanağının üzerindeki ellere öpücük koyduğunda, dayanamamış ve onu öpebilmek için belinden tutarak kendine çekmişti. Jeon Jungkook, pembe saçlı kedisinin çizgi şeklinde olan göz bebeklerinin büyümesinden şekilli dudaklarının kıvrılmasına kadar, her şeyine hayrandı.

Sevgilisinin dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp onun yüzünü incelemeye başladığında, tanrıya teşekkür etmişti tekrar ve tekrar. Yoongi olmasaydı eğer ne yapacağını asla bilmiyordu. Jeon Jungkook'un hayatta bir hedefi veya amacı olmamıştı hiçbir zaman için. Sonrasında ise, iki pembe kulak ve bir kuyruk hayatının merkezine girmiş ve renksiz dünyasını gökkuşağına boyamıştı.

"Sanki senden önce bir dünya yokmuş gibi hissediyorum."

Dedi, gözlerini onun gözlerinden ayırmazken. Kendisi kadar umursamaz birinin hissetmesini sağlayacak kadar özeldi Yoongi.

Kedisi ise duyduğu cümlenin getirdiği aptallıkla cevap verememiş ve sahibinin yüzüne şaşkın bir şekilde bakmıştı. Jungkook ona genelde böyle cümleler kurmazdı. Severdi, güzel severdi ama bunu kelimelere dökmezdi. Gerek duymazdı çünkü. Gülümsemesi her şeyi anlatırken, kelimelere ihtiyacı olmazdı. Yoongi ise böyle şeylerde asla iyi olamamıştı. Sevgisini ve minnettarlığını ne yaparsa yapsın gösteremeyeceğini düşünürdü hep. Bu yüzden olayı her zaman şakaya vurur ve ciddi ortamları bozardı. Tüm gün boyunca ona laflar eder ve hayattan bezdirirdi ama günün sonunda her zaman onun göğsünde uykuya dalardı. Onun kokusuyla uyanır, onsuz yeni güne gözlerini açmak istemezdi. Onunla yaşamış ve onunla büyümüştü. Bu yüzden, yüzü kızarırken sadece onun omzuna yasladı başını.

Onu seviyordu,
Sadece şu an için değil,
her zaman için.

🦇
Sıkıcı bir sonla bitiriyorum hikayeyi hadi eyw

Hayalet okuyucularıma yönelik son sözlerimisöyleyeceğim, Allah sizi ıslah etsin yahu beni çok üzdünüz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayalet okuyucularıma yönelik son sözlerimi
söyleyeceğim, Allah sizi ıslah etsin yahu beni çok üzdünüz...

hadi görüşürüz💕

Bu arada, Yoonkookizm  sen adamsın beeeeeeeeeeee

paws of love »yoonkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin