paws of love »yoonkook ✓

yirmi iki pt¹

Şeyyy yorum yapıp bir garibanı sevindirir misiniz?:(

"O patiyi çek oradan, Jungkook benim sahibim."

Yoongi kıskançlıkla sahibinin kocaman siyah bir köpeği sevişini izliyor ve diline engel olamıyordu. Şeref yoksunu köpek, sahibine patilerini uzatıp ellerini ve yüzünü yalamaya çalışıyor ve sevimlilikler yapıyordu. Yoongi'nin patileri daha güzeldi. Hem köpeğinliler pati gibi değildi. Toynağa benziyordu.

Daha fazla bu görüntüye katlanamayacağını ve kedi midesinin bulandığını fark ettiğinde, sevgilisinin kulağından çektirerek zorla ayağa kaldırmış ve azarlamak için beyninde kelimeler bulmaya çalışmıştı.

"Ne oldu sevgilim?"

Jungkook Yoongi'nin onu kıskandığını anlamamış olacak ki kedisinin yanağına burnunu değdirecek ve güzel kokusunu içine çekecekken beyaz bir el tarafından durdurulmuştu.

"Köpek gibi kokuyorsun, uzaklaş."

Jungkook minik atom karıncasını tekrar kızdığırdığını fark ettiğinde, gülmemek için ağzının içini ısırmaya başlamıştı. Hala sarhoştu ve çatacak yer arıyordu tahminen.

"Ama seni seviyorum."

Jungkook yapışkan bir erkek arkadaş gibi sevgilisine daha çok sokulduğunda ve dudakları dudaklarına yöneldiğinde, kedisinden mırıltılar çıksa da aldırış etmemiş ve kendi dudaklarına hapsetmişti. Onu öperken yavaştı her zaman olduğu gibi. Sertçe öpmek istemiyordu onu, tadını çıkarabilmek istiyordu. Bu yüzden her seferinde öncekinden daha fazla emiyordu dudaklarını.

Dudakları Jungkook'un pembeliklerinde hayat bulurken, pembe kuyruğu onun etrafını sarmış ve kulakları eğilmişti. Bu kadar kolay pes edemezdi. Onun en ufak gülümsemesinde veya böyle yaklaşımında neye kızdığını unutuyor ve saçmalamaya başlıyordu.

Jeon Jungkook, Min Yoongi'nin akıl sağlığı için iyi değildi.

Bu yüzden ayrılacaklarını anladığında hemen onun alt dudağını ısırmış ve azarlamaya başlamıştı.

"Benim yanımda başka şeyleri sevmek de ne Jeon Jungkook? NASIL SEVERSİN? İLLA KÖPEK SEVMEK İSTİYORSAN BEN VARIM. HAV HAV, BAK!!"

Sonra dediğinden tiksinmiş gibi tısladığında, Jungkook dayanamamış ve kahkahalarının altında onu kendine çekip başını göğsüne yaslamıştı. Pembe yumuşak saçlarını kokusunu içine çekerek öpmüş ve tekrar gülmeye devam etmişti. Belinde hissettiği onu saran ellerin sahibini gerçekten çok seviyordu. Onun çocukça davranışları, çileden çıkaran düşünceleri ve geriye kalan her şeyi Jungkook'un favorisiydi. Gene de her zaman daha çok sevdiği şeyler vardı. Gülümsediğinde kısılan gözleri ve gözüken diş etleri, Jungkook'u ne zaman görse büyüyen göz bebekleri ve hızlanan kuyruğu onda asla vazgeçemeyeceği şeylerdi.

Eğer Yoongi olur da bir gün Jungkook'u sevmeyi bırakırsa bile en sevdiği şeyler bunlar olarak kalacaktı. Öyle bir günün asla gelmemesi için içinden dualar edip duruyordu. Göğsüne yasladığı sevgilisi Jungkook için her şey demekti. Güne gözlerini onunla açmayı seviyordu tabii ki ama eğer bırakırsa işte, Jungkook onun nefes almasında bulurdu teselliyi. Onu sevmeye devam ederdi. O yaşadığı sürece geri de kalan her şey ikinci plandaydı.

"Sarılma bana küstüm seninle."

Yoongi sevgilisini bırakıp uzaklaştığında ve şirin dudaklarını sarkıttığında, yolda yürüyenlerden birisi Jungkook'a çarpmış ve Yoongi'nin üzerine doğru haff sendelemesine neden olmuştu.