-Eylül'ün Anlatımından-
Berke'ye şimdi buluşmayı teklif edince şaşırmış olacak ki bir süre cevap vermedi, kendini toparlayınca konuşmaya başladı.
''Eylül sen ciddi misin? Gerçektenşimdi buluşmak istiyor musun?''
''Evet istiyorum eğer sende uygunsan buluşalım''
''Tamam olur. Seni nerden alayım?''
''Şey senin gelmene gerek yok. Sen adresi ver ben gelirim.' dedikten sonra Berke'den adresi aldım ve saat 22:00'da orada olacağımı söyleyip telefonu kapattım.
Yalnız ufak bi sorunum var. Babam bu saatte dışarı çıkmama hayatta izin vermez. Sadece Deniz varken istediğim saatte istediğim yere gidebiliyorum.Şimdi babamaDeniz'le buluşacağım dersem inanmazlar çünkü Deniz her zaman beni evimden alır. Off nasıl izin alacağım ben ya. Belki de izin almamalıyım. Annemgile uyuyacağımı söylerim. Daha sonra odamdaki pencereden kimsenin haberi olmadan çıkabilirim. Evet evet kesinlikle böyle yapacağım.
Hemen annemgilin yanına gidip oturdum. Televizyon izliyorlardı. Gerçekçi olmak için bende biraz televizyon izledikten sonra esnemeye başladım. Daha sonrada çok yorgun olduğumu ve odama çıkıp uyuyacağımı söyledim. Üstüme başıma çeki düzen verdikten sonra pencereye yöneldim. Odam 2.kattaydı aşağı atlayamazdım ama beyseki pencerenin olduğu yerde ağaç vardı. Pencereye çıkıp ayağımı ağaca uzattım. Daha sonra ağaca tutunup kendimi iyice çektim. Odamın penceresini tam kapatmayıp biraz aralık bıraktım. Çünkü ece geldiğimde kapıdan değil yine burdan girecektim. Ağaca tutunarak aşağı indim ve yola çıkıp taksiye bindim. Berke'nin verdiği adresi tarif ettim. 15 dakika sonra taksiden inip etrafa bakındım. Berke'nin beni köşede beklediğini görünce ona doğru ilerlemeye başladım. O da gülümseyerek bana doğru geliyordu.
"Çok bekletmedim umarım" diyerek söze başladım.
"Hayır bekletmedin tam vaktinde geldin." dediginde sadece gülümsemekle yetindim. Sonra Berke konuşmaya başladı.
"Bütün vaktimizi burada dikilerek geçitmeyeceğiz heralde."
"Nereye gideceğiz?" diye merakla sorduğumda Berke'nin yüzünde bir gülünseme oluştu. Ama bu gülümseme... hmm nasıl desem... biraz sinsice bir gülümsemeydi.Daha sonra cevap verdi.
"Tabiki de bizim eve."
Önce biraz şaşırdım ama itiraz etmedim ne de olsa ailesi evde olacaktı. Hem böylelikle ailesiylede tanışmış olacaktım. Zaman kaybetmeden eve doğru yürümeye başladık. Doğrusunu söylemek gerekirsr heyecanlanmıştım. Acaba annesi nasıl biriydi? Umarım beni sever. Ben böyle düşünürken eve çoktan varmıştık. Berke anahtarını çıkarıp kapıyı açtı ve beni içeri davet etti. Eve girince gözlerim etrafı incelemeye başladı ve ardından konuşmaya başladım.
"Ailenle taniştırmayacak mısın beni?"
"Eğer yalnız yaşamasaydım tanıştırırdım tabi."
"Evet. Ne de olsa bu son senemiz. Seneye üniversiteye gideceğiz. Bu yüzden ailem yalnız yaşamama bir şey demiyor."
Oha çocuğa bak yalnız yaşıyor. Benim ailem hayatta izin vermez. İstediğim saatte dışarı çıkmama bile izin vermiyorlar. Yalnız yaşamam asla izin vermezler.
Berke elimi tutunca düşüncelerimden sıyrıldım.
"Hadi gel sana odamı gösterim."
Koridorun sonunda ki odaya doğru ilerledik. Berke kapıyı açtı ve odasına girdik. Odaya koyu renkler hakimdi. Çift kişilik yatağı vardı. Tabi o kaslarla tek kişilik yatağa sığması biraz zor.
"Eee beğendin mi?"
"Evet çok güzel."
Berke bana doğru yürümeye başladı ve aramızdaki mesafeyi kapattı."
"İstersen seninle daha da güzel olabilir."
Yaptığım tek şey gülümsemekti. Açıkcası ne demek istediğini anlamamıştım. Bu sırada Berke daha fazla yakınlaştı. O geldikçe bende geriye doğru adımlar atıyordum. Sırtım duvarla birleştiğinde kaçacak yerimin olmadığını anladım. Berke'nin suratında hafif bir gülümseme oldu ve adımlarını sıklaştırdı. Hayır Berke hayır. Daha fazla gelme.
Selam selam selam bu sefer sınır koymicam ama siz yinede votelerinizi eksik etmeyin. Ha bide sizce bölümlerin uzunluğu iyi mi yoksa biraz daha mı uzun yazmalıyım. Yorumlarını bekliyorum.