-Deniz'in Anlatımından-
Hiç beklemediğim bir anda Eylül'den tokat yediğim için oldukşa şaşırmıştım. Neden bunu yaptığını soracaktım ki Eylül konuşmaya başladı.
''Bu tokat Berke'yi dövdüp hastanelik ettiğin içindi.''
Ona cevap verecektim ama Eylül buna izin vermeden hemen sarıldı.
''Ve bu da Berke'den özür dilediğin içindi.''
Bu sefer suratıma aptal bir gülümseme yayılmıştı. ''Artık gidelim mi prenses?'' diye sorduğumda başıyla beni onayladı ve arabaya bindi. Bende hızlıca bindim ve yola koyulduk.
''Hala Berke'den özür dilediğine inanamıyorum.''
''Ş-şey tabikide özür diledim.'' dedim kekeleyerek. Yalan sözylediğimi anlamaması için gözlerine bakmıyordum. Ve nu konu hakkında konuşursak yalan söylediğimi anlayabilirdi. Bu yüzden konuyu değiştirdim.''
''Eylül senden bir şey isteyebilir miyim?''
''İste bakalım.''
''Uzaklaştırma cezam olduğu için okula gelemiyorum ve dersleri kaçırıyorum. Yarın bize gelip beni çalıştırır mısın?''
''Ne zamandan beri dersleri önemser oldun?''
''Şu andan itibaren önemsiyorum. Çalıştıracak mısın beni?''
''Okul çıkışında size gelmem için babamı ikna edersen çalıştırırım.''
''Sen merak etme. Ben akşam babanı arayıp ikna ederim.''
''Tamam o zamn yarın okul çıkışı sizdeyim.''
''Ben okula gelip alırım seni.''
''Gerek yok ben gelirim.''
''Sana ben alırım dedim bir kerede ititraz etme.''
''Her gün çıkışa gelmenin özel bir sebebi mi var acaba?''
''Ne gibi mesela?''
''Belkide hoşlandığın biri falan vardır. beni bahane edip onu görmeye geliyorsundur.''
''Ha-hayır Eylül. Hoşlandığım biri falan yok.''
''Bence var. Belki de sana sürekli notlar yazan Gizemli Kız'dan hoşlanıyorsun.''
''Onun kim olduğunu bile bilmiyorum.''
''Yine de hoşlanıyor olabilirsin.''
''Saçmalamanı dinlemeyi çok isterdim ama evine geldik tatlım.''
''Yarın dinlersin artık. Görüşürüz.''
''Görüşürüz prensen.''
diyip Eylül eve girene kadar bekledim. Aslında Eylül haklıydı her gün okul çıkışına hoşlandığım, daha doğrusu aşık olduğum kızı görmeye gidiyordum. Ama bu kız Eylül'den başkası değil.
-ERTESİ GÜN OKUL ÇIKIŞI-
-Eylül'ün Anlatımından-
'' Hadi gel bize gidelim Film falan izleriz.''
''Malesef bugün olmaz Betül. Deniz'le birlikte ders çalışacağız.''
''Aranız baya düzeldi o zaman.''
''Aslında onu affetmicektim ama Berke'den özür dilediği için affettim.''
''Ne? Oha! yuh! Deniz Berke'den özür mü diledi?''
''Evet dün hastaneye gittik ve-''
''Deniz geliyor sonra anlatırsın.''
-Deniz'in Anlatımından-
''Beklemekten ağaç oldum Eylül. Şu okuldan en son çıkmak zorunda mısın?''
''Sana gelme demiştim kendin kaşındın.''
''Hadi uzatmada gidelim artık. Görüşürüz Betül.''
''Görüşürüz. Ha bu arada dersini iyi dinle.''
''Emredersiniz hanımefendi.''
dedim ve Eylğl'le birlikte arabaya bindik. Yirmi dakika sonra eve gelmiştik. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde Eylül etrafa bakındı.
''Annenler yok mu? Bayadır konuşamıyoruz bir merhaba deseydim:''
''Evde değiller. Rahat çalışabilmek için onları evden gönderdim.''
''Buna gerek yoktu ama haklısın daha rahat çalışırız.''
''Gel hadi odama çıkalım.'' dediğim zaman başıyla beni onayladı ve merdivelerden çıkıp odama doğru yürüdü. Kapıyı açıp içeri girdi. Doğduğumuzdan beri birlikteyiz ve daha özne evime defalarca geldiği için oldukça rahat davranıyordu. Bu hali beni de rahatlatıyordu. Çantasını yatağın üstüne koydu ve içinden kitapları alıp çalışma masasına oturdu.
Yaklaşık bir saattir aralıksız ders çalışıyoruz. Daha doğrusu Eylül ders anlatıyor Eylül ders anlatıyor ben ise onu izliyorum. Kendisine baktığımı farkedince bozuntuya vermeden konuştum.
''Ben gidip içecek bir şeyler getirim.'' diyip ayağa kalktığımda Eylül kolumdan tuttu ve''Ben getiririm'' dedi. Eylül odadan çıktığında telefonum çalmaya başladı.
-Eylül'ün Anlatımından-
Mutfağa gidip içecek bir şeyler aldım ve tekrar Deniz'in odasına yöneldim. Tam içeri girecektim ki telefonla konuştuğunu farkettim. Kiminle konuştuğunu bilmiyorum ama benim hakkımda konuşuyordu.
''Tabiki de Eylül'ün haberi yok.''
''...''
''Hayır saçmalama.''
''...''
''Öğrenirse bi daha benimle konuşmaz.''
''...''
''Ona söylemeyeceğim.''
''...''
''Sakın bir şey belli etme.''
Neyden bahsediyordu bu? Kiminle konuşuyor? Neyi bilmiyorum ben? Deniz benden ne saklıyor olabilir ki? Anlaşılan bunun ne olduğunu öğrenmeden bana rahat yok.
Daha rahat dinleyebilmek için elimdeki içecekleri bir kenera koydum ve kapıya daha çok yaklaştım. Artık her şey daha net duyuyordum. Ama duymamış olmayı isterdim. Farklı guygular içindeydim; sinir, kzıgınlık, üzüntü ve hayal kırıklığı.
Nasıl buldunuz bölümü? Umarım beğenmişsinizdir. Dershaneden gelir gelmez yazdım ve paylaştım. Votelerseniz çok sevinirim. Yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum
