Bu bölüm sadece Eylül'ün anlatımından olacak ve sadece Eylül - Deniz var başka kimse yok bu bölümde. Keyifli okumalar
-Eylül'ün Anlatımından-
''Daha fazla burda kalmak istemiyorum. Yanında olmak istemiyorum.Aç şu kapıyı'' dedim her cümlemin sonunda Deniz'i itekleyerek.
''Burda çıkmayı mı istiyorsun? O zaman sus ve beni dinle.''
''Beni tekrar kandırmana izin vermicem.''
''Bunu senin iyiliğin için yaptım.'' dedi en masum haliyle.
''Benim iyiliğim için mi bana yalan söyledin? Benim iyiliğim için mi Berke'yi tehdit ettin?
''Sinirin hala geçmedi mi Eylül?''
''Sinir mi? Sence sinirli olduğum için mi sana böyle davranıyorum?''
''Sinirli değilsen niye yapıyorsun bunu?''
''Çünkü beni hayal kırıklığına uğrattın. Bana asla yalan söylemeyeceğine o kadar emindim ki. Ama sen yalan söyledin. Hayatımda en çok güvendiğim kişi sendin Anladım ki yanlış kişiye güvenmişim.''
''Lütfen söyleme böyle. Bana her zaman güvenebileceğini biliyorsun.''
''Neden güvenim ki sana? Artık hiç bir sebebim yok.''
''Eylül önce bir dinle. Berke'yi neden tehdit ettiğimi dinle.''
''Dinlemicem. Aç şu kapıyı yoksa kırarım.''
''Emin misin? Gerçekten kapıyı kırabileceğini düşünmüyorsun heralde.''
''İzle ve gör.'' dedim kendimden gayet emin bir şekilde.Kapının önünde durdum. Gücümü topladım ve tekmemi kapıya geçirdim. Başarısız olunca Deniz ala eder bi tavırla güldü. Bu kez tekmelerimi ard arda kapıya geçirdim.
''Gülmeyi kes artık.''
''O kadar komik görünüyorsun ki engel olamıyorum.''
Ona cevap vermedim. Artık kapıyı tekmelemeyi bırakmıştım. Pes etmiş bir şekilde ellerimi ve alnımı kapıya yasladım. Daha sonra adım sesleri duydum ve saçlarımda Deniz'in ellerini hissettim. Kulağıma eğildi ve ''Artık inat etme ve beni dinle prenses.'' dedi ve sonuna bir ''lütfen'' ekledi. Onu başımla onaylayıp pencerenin kenarına oturdum. Deniz'de karşıma geçti ve konuşmaya başladı.
''Bildiğin gibi Berke'yle yıldızımız hiç barışmadı. Nerdeyse her hareketii bana gıcıklık olsun diye yapıyor. Son zamanlarda aramız daha da kötü oldu ve benim canımı acıtmak istedi. Bu yüzden seninle yakınlaşmaya başladı.''
''Anlamadım. Neden senin canını acıtmak için benimle takılsın ki.''
''Çünkü benim için en değerli şey sensin. Seni benden uzaklaştırmak istiyor. Aramızı bozmak istiyor anla artık.''
''Saçma. Berke böyle bir şey yapmaz. Öyle bir şey olsaydı anlardım.''
''Hayır anlamnazdın, anlamıyorsun. Neye inanmak istiyorsan ona inanıyorsun. Seni öpöediği halde öptüğünü söylüyor. Çünkü benim canımı acıtmak istiyor.''
''Beni öptüğünü söyleyince neden senin canın acısın ki?''
''Ş-şey.. çünkü...hmm.. Bu konuyu sonra konuşuyruz şimdi kendimi affettirmem lazım.Seni öptüğünü söyleyince onu dövdüm ve hala pişman değilim. belki biraz abartmış olabilirin ana haketti o bunu. Hastanaye gittiğimizde onu tehdit ettim çünkü seni kullanmasına izin vermezdim. Sana zarar vermesine izin veremezdim. Senden uzak durması için yaptım bunu.