-Eylül'ün Anlatımından-
Okula gittiğimizde herkes dersteydi. Sınıfa gitmektense tenefüs zili çalana kadar bahçede kalmayı tercih. Ve dün geceden sonra aramız düzelmişti. Hatta gereğinden fazla yakınlaşmıştık. Buna rağmen Deniz beni azarlamakta oldukça inatçıydı. Her ne kadar hatırlamasamda barda olay çıkmış ve bunun suçlusuda benmişim.
Ne yaparsam yapayım Deniz'le bu konuyu konuşmak zorunda olduğum için bir an önce konuşsak daha iyi diye düşündüm. Ve elimden geldiği kadar Deniz'e karşı çıkmadan konuşmaya devam ettim.
"Tamam Deniz anladım artık. Zaten yol boyunca yeterince konuştuk bu konuyu."
"Evet konuştuk ama yeterli olduğunu hiç sanmıyorum."
"Bak bi daha alkollü bir şey içmeyeceğim tamam mı?"
"Hala anlamıyorsun Eylül."
"Neyi anlamıyorum?"
"Sorun alkollü bir şeyler içmen değil sorun beni dinlememen."
"Ş-şey b-ben yani-"
"Sarhoş olduğunda hiçbir şeyin farkında olmuyorsun. Ve daha sonrasında olan hiçbir şeyi hatırlamıyorsun. Mesela şu barda çıkan kavga olayını."
"Sonuçta hiçbir şey olmadı."
"Ya olsaydı. Ya ben yanında olmasaydım. Ya o adam sana bir şey yapsaydı."
"Ama hicbir şey olmadı."
diyerek cevap verdiğimde oldukça sinirlendi. Sesinin şiddetini arttırarak bana bağırmaya başladı."Yeter artık Eylül. Şu inadından vazgeç artık."
"Ama Den-"
"Bir daha bana karşı gelmeyeceksin. Sözümü dinleyeceksin. Sorun falan çıkarmayacaksın. Anlaşıldı mı?"
O kadar çok bağırmıştı ki sesi bahçede yankılanıyordu. Gözlerimin dolmasına rağmen bağırmaya devam ediyordu.
"Sana söylüyorum. Anlaşıldı mı?"
Başımı evet anlamında sallamakla yetindim. Gözlerimin dolduğunu daha fazla görmemesi için saçlarımla yüzümü kapatmaya çalıştım.
Tenefüs zili çaldığında oturduğum yerden kalkıp yavaş adımlarla sınıfa ilerlemeye başladım. Bu yavaş adımlarım -oldukça yavaş- Deniz'i sinir etmiş olacak ki kolumdan tutup hızlı yürümem için beni çekiştirdi.
Biz sınıftan içeri girerken Berke'de dışarı çıkıyordu.
Maçtaki kavgadan sonra ilk defa görüyorum onu. Yüzünde hala yara izleri var. Zaten o izler hiçbir zaman geçmiyor ki. Tam geçeceği zaman Deniz'le tekrar kavga ediyorlar.Berke yanımızdan geçerken Deniz'e omuz attı. Ve bana da göz kırptı. Deniz'e baktığımda çenesinin kasıldığını gördüm. Tekrar olay çıkmasını istemiyorum artık. Bu yüzden Deniz'in elini tuttum ve gözlerinin içine bakarak konuştum.
"Deniz bana bak. Sana söylüyorum bana bak."
"Ne?"
"Olay çıkarmayacaksın tamam mı?"
"Sence olay çıkmasının sebebi ben miyim Eylül? Sana göz kırptı hemde yanında ben varken."
"Seni sinir etmek için yapıyor."
"Bence dayak yemek istiyor o."
"Denizzz"
"Ne var?"
"Artık sınıfa girsek diyorum."
"İyi yürü."
Birlikte sınıfa girdik. Çantamı bırakıp Betül'ün yanına gittim. Biraz dalgın görünüyordu. Ama yinede mutluydu. Kendi kendine sırıtmasından mutlu olduğu belli oluyordu.