KURBAN

KURBAN-4

Multi:Işıl
Bölüm şarkısı:Fools-Troye sivan

. . .
Mesajı okur okumaz fırlamıştım. Merdivenleri indiğimde abimi gördüm. Düşünceli görünüyordu.

Beni görünce ayaklandı. Hemen yanına gidip ona sarıldım. Sonra hıçkırıklarımı tutamadan ağlamaya başladım. Saçlarımı okşarken  hiç konuşmuyordu. Sanki n'olduğunu tahmin edebilmişti.

Konuşmadı,konuşmadım. Çok derin bir sessizlik ve benim hıçkırıklarım. Hayatımda olmazsa olmazımdı sanki...

Acı çekerken, üzgünken, kırgınken hep böyle bir sessizlik içinde ben, benim hıçkırıklarım ve yalnızlık...

Bu sefer farklıydı.Korku da işe girince iyice kötü olmuştum.Bir az olsun sakinleşince titreyen ellerimle telefonu abime uzattım.Telefonu elimden alıp tuş kilidini girdi.Okuduğunda ne kadar sinirlendiğini Telefonu duvara fırlatınca anlamıştım. Elleri titriyordu.O kadar sinirlenmiş olamazdı ya?

Sakin tutmaya çalıştığı sesiyle , "Güzelim,sen yukarı çık. Ben on beş dakika kadar Sonra gelirim. Bir işim var." Dediğinde sadece yukarı çıkan merdivenlere yürüyerek onu onayladığımı belli ettim.

Odama çıkıp hayal etmeye başladım...

Aras'tan
Işıl yukarı çıkınca  o beyaz lanetlerin yanına gittim. Kriz geçiyordum. Kutuyu görünce derin bir nefes aldım.

Uyuşturuculardan birini alıp elime döktüm.(Toz)İçime çektiğinde bedenime rahatlamanın yayıldığını hissettim. Bedenim uyuşurken gözlerimi kapattım.

.                .                .

Işıl'dan
Hayal etmeyi yaklaşık on beş dakika kadar önce bırakmıştım. Abim hala gelmemişti. Ne yapıyor o hâlâ aşağıda?

Aşağıya inen merdivenlere yürürken Baran'ın kapısı açıldı ve bir hışımla odadan çıktı. Aşağı indiğinde "Siktir."  dediğini duydum. N'olduğunu görmek için yanına gittiğimde hızla gözlerim doldu. Abi bunu nasıl yaparsın?

Baran'a döndüm yanan gözlerimle. Ona bakıp çatallaşmış sesimle, " Biliyor muydun?" dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

Ona sinirle bakıp onu tüm gücümle ittim. O hiç hareket etmezken abime döndüm. Yanında bir kutu vardı. İçinde uyuşturucu vardı.

Abimin yanına koşup onu sarstım. Tepki vermezken bu sefer sert bir tokat geçirdim kemikli suratına.

Gözlerini hafif aralayınca ayaklandım. Göz ucuyla bile onlara bakmadan yukarı çıktım. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

Biraz dışarı çıksam iyi olurdu. Nefes almak iyi gelebilirdi. Kıyafetlerimin burada olup olmadığını görmek için odanın içinde bulunan dolabın kapağını açtım. Kıyafetlerimin burada olduğunu görünce hemen su mavisi şortumu ve beyaz bir büstiyer aldım. Üstüme ise deri ceketimi alınca tamamlanmıştım.

Altıma ise rahat olmak için mavi converselerimi giydim. Merdivenlerden inip küçük sırt çantamı askılıktan aldım.Abim her şeyi düşünmüş.Kıyafetlerim,çantalarım... Ama uyuştucu içmesi ve istekle kendini ölüme itmesi beni üzmüş ve sinirlendirmişti.