KURBAN-5

170 8 0
                                    

Multi:Aras
Bölüm şarkısı:Lorde-Tennis Court
.             .              .

Baran'dan
Işıl'ın şaşkın bakışlarını unutamıyordum. Aklıma geldikçe gülüyordum. Gözlerinde korku kırıntılarının filizlenmeye başladığını gördüğümde sırıtmamak için kendimi kasıyordum. O kızın derisini çizmeyi ne çok isterdim. Abisi dört ay nasıl fark edemedi. Hemen yanı başındaydı kayıp kardeşi. Hemen yan evinde.

Işıl'ın ensesine iğneyle 'cennet' yazdıktan Sonra ben de bileğime 'Cehennem ateşi' yazdırmıştım.

Diğer kurbanlarımın isimlerini duvarıma kazımıştım. O gün Işıl o isimleri görmüştü.Ama kendi ismine kadar ulaşamamıştı. Evet bir psikopat olabilirim ama bir manyak değilim.

Hasta değilim. Tedavi olmam için bir sebep yoktu.

Işıl'dan
O gideli beş dakika rahat olmuştur.Kendime Yeni yeni  geliyordum.Duvardan destek alarak ayağa kalktım.Bacaklarım titriyordu.Titreyen bacaklarımla yürümeye çalışınca dengemi bir anlığına kaybettim.Duvara tutununca dengemi sağlayabildim.Bu sefer duvardan destek alarak yürümeye başladım.

Ara sokaktan çıktığımda bir arabanın beklediğini gördüm.Arabanın yanından geçerken şöför kapısı açıldı ve beni arka koltuğa itti.Kendisi de arabaya bindiğinde tek dediği "Patron öyle istedi." Olmuştu.

Ben şaşkınca bakıyordum sadece . Ne olduğunu anlayamamıştım. Patron kimdi? Abim olamaz.O işlerini gizli yürütmez direk kendi gelir yapar.

Baran'a ihtimal vermiyorum. O zaman o manyaktır belki. Aklıma başka bir isim gelmiyordu. Bir kaç dakika sonra  evimin önünde durdu. Arabadan hızla indiğimde adam direk gaza bastı. Plakası yoktu. Siyah bir araçtı.

Evin önüne gidip zile bastım. Kapı açılınca abim bana endişeyle bakıyordu. Arkasında memnuniyetle harmanlanmış yüz ifadesiyle kapıya doğru yürüyen Baran 'ı gördüm.

Abime çok bakmadan içeri geçtim. İlk önce banyoya gittim. Onlar bana her ne kadar bir şey yapmasalar bile kendimi kirli hissetmekten alıkoyamıyordum.

Kadınsal içgüdü...

Kıyafetlerimden kurtulup kendimi soğuk suyun altına attım.Soğuk su bedenime temas edince gelen rahatlama hissi ile gülümsedim.Ben her zaman soğuktan taraftardım. Yazları hep güneş vardı. İnsanlar terlediği için şikayet eder, "Artık biran önce kış gelsin!" diyerek isyan ederler. Kış gelince ise üşüdükleri için şikayet ederler. Ne kadar aptallar. Rahat oldukları bir mevsim bulamıyorlar. İlkbahar ve sonbaharı sıradan buluyorlar.

Babam beni küçükken hep sokağa atardı. Yani sokağa atmaktan kastım, eve her gün birilerini çağırır. Abimi çok önemli olduğuna inandırarak arkadaşlarının yanına gönderir, bana ise hiçbir açıklama yapmadan gitmemi ve mümkün olduğunca geç gelmemi emreder. O yüzden alışkındım. Bir yerden sonra babam beni atsın diye odamı dağıtmaya başlamıştım.

Duştan çıkıp üstümü giyindim.Abimin yanına oturduğumda otoriter bir sesle,
"Eski okuluna gidemezsin. Üç aydan fazla devamsızlık yaptığından okuldan atıldın. Arkadaşların tepki vermişler. Böyle 'atamazsınız 'falan demeler.
Arkadaşların bana sorduğunda ailevi meseleler sebebiyle Amerika'da olduğunu söyledim. Hepsi inansa bile o kanka dediğin Emir inanmadı. Sorguladı. Hâlâ da inanmıyor. Yeni okulunu yarın gezmeye gidicez. Sen gezerken ben otoparkta seni bekleteceğim." dedi. Ona bakıp onu kafamla onayladım. Aklın bir şey gelmiş gibi , "Ayrıca bu gün gördüğün manzarayı unutmanı talep ediyorum."

Ona bakıp, "Hayır," dedim. "Hayır,çünkü benim sana ihtiyacım varken sen kendi isteğinle kendini ölüme itiyordun. Hayır, çünkü sen beni annem ve babamla bu hayatta yalnız bırakabilme ihtimalini değerlendirmedin. Hayır, çünkü sen beni düşünmedin." dedikten sonra yukarı çıktım ve dolan gözlerine lanet edip göz yaşlarımı saldım.

KURBANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin