Önceki Bölümden;"Uyuyalım Sehun." dedi. "Yoksa ben aklımı kaçıracağım bu özlemle."
"Uyuyalım kelebek, hala aklım başımda sevebiliyorken seni, uyuyalım."
Yeni Bölüm;
Çılgın baş ağrıları,
baş edemediklerimde bugün.
İnsanlar, yalanları, sahtekarlarlıkları
Ah, bir de kendim.-
Yayalar için yanan kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklerken ayağımı sabırsızca yere vuruyordum. Gören olsa, onunla ilk kez buluşacağımı ve bu sebepten dolayı bütün yol boyunca kendi kendime konuştuğumu düşünebilirdi. Günlerdir tatmadığım kokusu hemencecik dört bir yanımı sarsın diyeydi telaşım, sanırım özlemiştim bir miktar.
Elimle saçımı geriye doğru tararken yeşil ışık yandı ve yolun iki tarafında biriken yayalar ustaca karşıdan karşıya geçmeye başldı. Kaldırımda beni bekleyen adama doğru koşarcasına ilerledim, dikkatsizliğim birkaç insana çarpmamla sonuçlansa da beni arayan gözlerini kaybetmeyi riske atmadan devam etmiştim. Fark ettiğinde o da bana doğru gelmeye başladı, kaldırımın ortasında buluşmamız kaçınılmazdı. Kalbim tüm gücünü bu ana saklamış gibi atıyordu, kendini kollarıma bıraktığında Jongin'in de bunu hissettiğinden emindim. Kolları omuzlarıma dolanırken yüzünü boynuma gömüp derin bir nefes çekti içine, çektiği nefes değil ruhumdu sanki, hafifliyordum onun içinde yer edindiğimi düşününce.
"Özledim." diye fısıldadım, dudaklarım çarpıyordu kulağına. "Seni ne kadar özlediğime dair en ufak bir fikrin olamaz Kim Jongin."
Yanımızdan insanlar geçiyordu ve o hepsini yok sayarak önce yüzünü gömdüğü boynuma bastırdı dudaklarını, ardından da dudaklarıma. Kelebek kanatları bana geçmiş gibi yükseldi bedenim, kolum beline dolanmışken boştaki elim yanağını kavradı ve öpücüğüne layık bir karşılık verdim. Sıradan bir şekilde fakat güçlü hislerle gerçekleşen ilk öpücüğünü derinleştirme isteğimi daha uygun bir mekanda yeniden gündeme getirmek koşuluyla rafa kaldırdım ve dudaklarını çekmesine izin verdim. Gözleri şehvetle benimkiler üzerinde gidip gelirken fısıldadı. "Koynumdan bir an bile ayrılmana izin vermeyeceğim Sehun, benden uzakta olmana tahammülüm kalmadı."Eğer iki cümle aklımı kaçırmama sebep olacaksa, söyledikleri kesinlikle seçenekler dahilindeydi. Belindeki kolumu sıkılaştırıp bana yaklaşmasını sağladım ve bu sefer dudaklarının üzerini kapatan ben oldum. Konargöçer gibi her köşesinde kısa süreler boyu yer edindi dudaklarım dudaklarının. Sıcaklığı tenime işliyordu, omuzlarımdaki elleri ensemde birleştiğinde ondan bir daha ayrılamayacağımı düşünmüştüm. Yolundan saptırdığım öpücüklerim yanağında son buldu. Göğsümde bana yer kalmamış gibi gözlerimi kapatıp nefesimi toparlama ihtiyacı hissettim. Kollarımın arasındaki varlığına güvenerek gözlerimi fazladan birkaç saniye daha kapalı tutup bu anın gerçekliğini de sorgulamıştım aynı zamanda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HURT//Sekai
Fiksi PenggemarÇift: Sekai/Kaihun bir şeyler oldu bazı şeyler güzel, belirsiz, zamansız. seyrettim sahnede oynanan bir oyunken hayatım çıkıp akışı değiştiremedim seyrettim oyunu yönetecek gücüm varken, oturup sahne perdelerinin alev alışını seyrettim bir kibrit...