P.S I Hate You Türkçe Çeviri

» chapter » 1

Sadece burada bişeyler yazacağım bir daha hiç bir şey yazmayacağım. Vote'lar ve okuyucular (yani siz <3) harika! Daha birinci bölümü şimdi koyuyorum ve 100 vote bam. Süpersiniz. Çevirimde hatam varsa af ola. İyi okumalar,eğlenceler. x

- BLUE -

Bu tipik bir Salı günü ve ben tarih sınıfındaki her zamanki yerimde oturuyorum. Bu komik,çünkü bütün ukalalar en önde otururdu, ve tabii ki,arkasında suçlular. Yani zekiydim ama diğerleri gibi ukala değildim. İtiraf etmeliyim ki ben bir öğretmenin evcil hayvanından daha fazlasıyım.

Arka sıra boyunca şakalaşma sesleri duydum. Bir veya iki dakika sonra tarih öğretmenimiz Bayan Sanders kötü bakışla onlara döndü.

"Harry, eğer bir daha benim dersimi bölmezsen seni takdir edeceğim." dedi sinirle dişlerini gıcırdatarak.

Bu alışılmışdı. Harry sınıfı karıştırırdı ve uyarı alırdı.

Harry eğer kodes (hapis) cezası alırsa hareketlerini merak ediyorum.

"Ups." dedi iğneleyici bir şekilde, pis pis gülerken.

Gözlerimi devirdim. Gerizekalı.

"İşte bu." havlar gibi bağırdı. " Okuldan sonra alıkoyma! Senin için Styles ve arkadaşların için."

Ne? Hayır!

Hayır,hayır,hayır. Bugün gecikme cezasındayım. Evet, övünme değil ama öğretmenler bu tür şeylerde bana güvenirlerdi.

Harika. Sadece harika.

"Ve Harry,seni gözlemek zorunda değilim. Gel ve öne otur." derken Bayan Sanders, o burun deliklerinden soluyordu.

"Ama-" karşı gelmeye çalıştı.

"Dedim ki buraya otur." ona tısladı. Aşağıya bakarken kıkırdadım. Neden bilmiyorum, o sıkıntılı,rahatsız olduğunda eğlendirici oluyor.

Yanıma bir sandalye çekerken ona bakış attım ve gözlerimiz aynı anda birbirimize takıldı. Yüzünde son derece sinirli bir görünüm vardı. Bana bakmadan önce bir kaç küfür mırıldandı.

"Bir tek senin günün değil, ha?" dedim sessizce sadece onun duyabileceği bir şekilde. Tekrarlatmak yerine, bana soğuk bir bakış atmasıyla her nasılsa dün geceyi hatırlattı. Sabah saat 5 civarı okul için hazırdı ama ben neden onu dürüstçe bu sabahki gibi aynı bakışla görmüyordum.

"Hey,um" dedi ben düşünürken. "Cevaplar neydi?" Dün Bayan Sanders'in verdiği ödevlerden bahsediyordu.

"Söylemeyeceğim. Kendin düşünmeliydin." dedim bedenimi ondan uzaklaştırırken.

Harry cevaplamadan önce güldü. "Eh,duymak istemedim."

Aniden onun elini bacaklarımda hissettim. Şaşkınlıkla yaptığıyla sarsıldım ve hızla başımı ona döndürdüm. Gülümsedi, gözlerinde eğlence bakışları vardı.

"Burada değil." diye tısladım, Bayan Sanders'ın baktığı gibi tehditkar bakışlar yolladım. Omuz silkerken elini bacağımdan çekti ve kalemini ters tutarak masaya vurdu.

Gülümseme yüzüne sıvanmış gibi hala sırıtıyordu.

Zil çaldığında hızla herşeyimi topladım ve sınıftan dışarıya yöneldim. Doğrudan kestirme yol yapmıştım,biri dolabımın önünde duruyordu.

"Hey Blue." Jane selam verdi. Ona başımı salladım ve gülümsedim.

"Neden allak bullak bakıyorsun? Herşey yolunda mı?" diye sordu Hayley. Hepsi gözlerini bana dikmiş,odak noktaları ben olmuştum. Bu beni biraz rahatsız etmişti.