» chapter » 22

2.7K 176 19
                                    

"Hayat hikayem"  diye şarkı söylemeye başladı. Sesi radyoda çalan şarkıdan daha fazla çıkıyordu.

I drive all night to keep her warm and time.. is frozen 

(Bütün gece onu canlı tutabilmek için sürdüm ve zaman donmuştu)

Bazı şarkı sözleri şu anda bizi tanımlıyordu.

Blue ellerini ovuşturup ısıtıcıya tuttuğunda ona gülümsedim.

"Ne yapıyorsun Harry? Bunu niye yapıyorsun Harry?" dedi kıpırdanarak. Gözlerini kısıp kollarını birbirine kavuşturdu.

"Ne?" dedim kıkırdayarak ona baktım.

"Ne-Neden.." dedi ve yutkundu. Parmağını bana doğrultarak " Neden bana hoş duruyorsun? " 

"Çünkü sen benim kız arkadaşımsın." diye gülümsedim böbürlenerek. O biraz sarhoşken onunla birlikte biraz dağıtmak istiyordum.

"Ne? Yani.. Sen benim erkek arkadaşım mısın?" derken kafasını salladı. Sesli bir şekilde esnedi ve kollarını gerdi.

Kafamı bir kez salladım. "Yani seni istediğim zaman öpebilirim."

Arabayı park ettiğimde emniyet kemerini çıkarmak için mücadele veriyordu. Onun için emniyet kemerini ben çıkardım.

Blue kıkırdayarak yanağımı dürtükledi. "Erkek arkadaaaşş."

O bana yaklaşırken gülümseyerek parmaklarımı yanağına değdirdim.

Karşısına yaslandım. Elleriyle başımı kavradığında yavaşça dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Yavaşça nefesini vererek boynumu öpmeye başladığında nefesindeki alkolü koklayabiliyordum.

Ama sonra bunun yanlış olduğunu kavradım.

Hayır. Seks

En azından bir ay boyunca geri tutun,hadi Harry.

Bunu yapabilirsin.

İçimi çekerek ondan ayrıldığımda suratını astı.

"Dur Blue."

"Hayır! Beni tekrar öp." Çocuk gibi söylenerek ellerimi çekiştirdi.

"Lütfen,lütfen lütfeeeeen"

Hafifçe kafamı sallayarak onu susturdum.

"Seni üst kata götürüyorum. Sakıncası yoksa benimle çocukların gecesi için uyu,olur mu?"

O cevap veremeden gözleri kırpıştı ve kafası yana düştü.

Müziği kapattım. Hızlıca arabadan inip onu taşımak için karşı tarafa doğru yürüdüm.

Kasıtlı olarak etrafıma baktım. Gizlenmiş magazincilerin olduğunu biliyordum. 

Arabanın kapısını açtım ve küçük bedeni yavaşça kollarım arasına aldığımda kıvrıldı.

Kollarını tutup omzuma yerleştirdiğimde kafası göğsüme düştü.

Gözleri hafifçe açıldığında yine deli gibi gülmeye başladı.

Kıkırdayarak kapıya vurarak kapattığımda otele doğru yürüdüm. O sırada kamera flaşlarının istilasına uğradım.

"Harry! Harry işte orada!"

"Blue! Sevgilisi"  

Bir sürü sesleri reddederek kameralara gülümsedim.

"Ona uyuşturucu mu verdin?" 

P.S I Hate You Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin