Multimedia'da gif var. x
-Harry-
Bir kez daha aynı soruyu sordum. “İyi olduğundan emin misin?” Kendall çok sakin görünüyordu. “Eminim.” Başını salladı. “Onunla konuşmaya gidebilir miyim? Aramızdakileri silmek istiyorum.” Baygın bir şekilde gülümsedi.
“Tabi ki. Sana bir şey yaparsa bana söyle, tamam mı?”
Başını salladıktan sonra yanağımdan öpüp, dönüp onun yanına gitti. Onları görmek için başımı çevirdim. Kendall, Blue’ya yaklaştı ve konuşmaya başladılar.
Konuşmak iyidir diye düşündüm.
Blue onu gördüğü an yüz ifadesi değişti ve bedeni sertleşti. Gözlerini Kendall’dan çekerek bana baktı. Dudaklarının hareketinden “Evet.” dediğini anladım. Kendall ona sarılmak için Blue’ya yaklaştı.
Sarılıyorlardı. Vay canına. Bu iyiydi.
-Blue-
Hannah ile Calum’la yaşadığım olayı konuşurken gülüyorduk ki Hannah bir anda gülmeyi kesti. Gözleri genişledi.
“Ne?” diye sordum rahatsız olmuşcasına. Arkama bakıyordu.
“Kendall şuan buraya doğru geliyor.” dedikten sonra dudağını ısırdı.
Benim gözlerimde genişlemişti. Eğer kavga istiyorsa, o zaman yapsın bakalım.
Hannah bu gece olanlardan çok dağılmıştı.
Bana yaklaşırken yüz ifadesi yumuşak bir halden kaba bir hale dönüştü.
“Lanetlinin teki olduğunu biliyor musun? Sadece Harry ile oynamıyorsun ama kendinle oynuyorsun. Harry senin hiçbir şey ve sahte olduğunu göremeyecek kadar kör.” dedim ağız dalaşı eder gibi. Yüzümden duygu yoksundu.
“Ahh. Artık ikimizde sahteyiz o zaman değil mi? Sadece ben daha iyi bir oyuncuyum.” Küçümseyici bakışlarını fırlattı. Yüzümü yüzüne yaklaştırarak dişlerimi gıcırdattım. “Bu ayın sonunda Harry’nin ufak oyununun farkına varacağına eminim. Seni sevebilir ama sen onunla oynuyorsun.”
Ama geleceği aklıma geldi.. Bu Harry ile benim durumumuz aynıydı. Harry’e karşı hislerimi bile artık bilemiyordum, nefret ya da… Vıcık vıcık,yoğun hissediyordum. Ama onun tüm düşündüğü diğer kızlardan biri olduğumdu.
Off, ona karşı ikinci bir hissim olmamasını dilerim.
“Ama o benim haklı olduğumu senin de hatalı olduğunu düşünüyor.. Yani bence ikimizde artık kimin daha iyi olduğunu biliyoruz.” Gülerek kaşlarını kaldırdı. “Lanet spot ışığından çıkıp gitmeni istiyorum Blue Anderson.”
Ellerimle alkış tuttum. Ellerimi havadan yavaşça indirerek kalçama koydum. “Vay canına, sürtük benim soyadımı da bilir. Saçma bir alkışı hak ettin.”
Gözlerini devirdi ve arkasına döndü. Harry bizi izliyordu. Yüzüm hala duygusuz bir ifadedeydi.
“Umarım anlaşmışızdır.”
“Berbatsın biliyorsun değil mi? İkimizde bu anlaşmadayız. Yani ikimizde aynı önceliğiz.”
“Götünle birlikte kendinide kafandan çıkar.” diye tısladı ve sahtece bana sarıldı,ardından hafifçe beni itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.S I Hate You Türkçe Çeviri
Fanfiction''Harry.Bu gece gelir misin?'' ''Gelemem. Uyuyordum." dedi, biraz rahatsızca sabaha karşı 3'te aradığımdan dolayı. "Lütfen." Gözlerimi devirdim. Hattın diğer ucundan bir tepki bekledim. "Bu gece seks mi yapmak istiyorsun?" Gülümseyerek dudağımı ısır...