» chapter » 32

2K 106 31
                                    

Gif var.


__________________________________________________________


Bazen seni cehenneme götüreceğini sandığın şeyler, cennete götürebilir.

-Harry-

Gece boyunca annemi ve kardeşimi düşündüm. Sadece onları değil, Blue'yu da düşündüm. Beni alt ettiği zamanlarda onun sonsuz gülüşünü, şımarık ve hırçınlığını. Kahretsin, evet onunla oynuyor gibi olabilirim. Kendimle bile oynuyor olabilirim ama o zaman da Kendall var. Yani, gerçekten ondan hoşlanıyorum.

Onunla ilk karşılaştığım ve konuştuğum zaman herşey tıkırındaydı. Ama sonra magazinciler fotoğraflar falan çektiler. Bundan sonrası oldukça stresli geçmişti ve çıkmayı bırakmaya karar verdik. O olaydan birkaç ay sonra Blue geldi ve bu sefer dikkatli bir şekilde yine bu sefer onunla flört etmeye başladık.

Bir kez daha magazincilere yakalandık.

Paparazilerin herşeyi mahvettiğini görmüyor musunuz? Benden hatta diğer çocuklardan bile her zaman bir adım öndeler. Ve artık yönetecekler. Blue ve ben bir aydır sağlam bir ilişkideyiz ve bir kez daha Kendall geliyor.

Düşünüyorum da bu biraz tuhaf değil mi?.. Yani Blue olayı sürecini yönetimin planladığını biliyorum ama Kendall neden sebepsiz yere bir anda çıkageldi ki? Onunla buluşmak için konuşmamıştık ama O oradaydı. Gözlerim bir anda flaş gibi çaktı. Birşeyler şüpheliydi. Aynı zamanda birşeylerin döndüğünü biliyordum.

"Harry." diye fısıldadı sersem bir sesle. Bana sımsıkı tutunmuştu.

"Evet?"

"Ben... Uyuyamıyorum." İç çekti.

"Bir fikrim var." dediğimde devam etmem için bekledi. Onun sevdiği şarkılardan biri olan Mumford And Sons şarkısını söylediğimde göğsüme yaslanmış bir şekilde gülümsediğini hissedebiliyordum. Bekleyeceğim derken Blue mırıldandığında gülümsedim. Nazikçe sırtını okşarken onun nefes alış verişlerini dinledim.

Ertesi Sabah

-Blue-

Harry'den gelen yumuşak horlamayla uyandım. Gözlerimi yavaşça kırpıştırarak açtım. Hannah içeride yoktu. Birşeyler almak için dışarı çıktığını düşünüyordum, tam bilmiyordum.

"Harry." Hafifçe onu dürttüm. Ama o kılını kıpırdatmadan gürültüyle horlamaya devam etti.

"HARRY." dedim sızlanarak. Sertçe başını salladı.

"Mmm, sen beni öpene kadar hareket etmeyeceğim."

"Hayır. Senin pislik kirli ağzını öpmeyeceğim. Beni bu ağızla öpmene izin vermeyeceğim." dedikten sonra ofladım. O ise sakinlikle güldü.

"Ama istediğini biliyorum..." diye mırıldandı baştan çıkarıcı bir sesle. Dudağını aralayıp yavaşça dilini dudakları üzerinde gezdirdi.

Benim tarafımda duran telefonum çaldığında ikimizde donmuştuk. Ama ani bir hareketle Harry benden önce davranıp aldı.

"İlk önce telefonumu kontrol edeceğim." diye kabul ettiğimde kafasını salladı.

"Ama beni öp."

"Hayır. Şimdi değil." Başımı onaylamazca salladım.

Telefona odaklanıp mesajı görmek için kilidi açtım

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

P.S I Hate You Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin