Açıklamayı bölümden sonra yapacağım.İyi okumalar x
- Blue -
Bir süre sonra içeri adım attığımızda Harry korumacı bir tavırla belimden kavrayarak beni kendine çekti. Benimde onun belini kavradığım sırada insanlar bize bakıyordu. Muhtemelen hakkımızda sahte ahmak bir çift olduğumuzu düşünüyorlardı. Tanımadığım insanlara diş göstererek gülümsedim.
"Blue, bu Luke Hemmings! 5 Seconds Of Summer'dan."
Uzaktan gelen Hannah'ın sesini duyduğumda gülümsedim.
Hala Luke'a aşağıdan bakıyorken "Merhaba Luke, ben Blue." diyerek kendimi tanıttım.
Korkunç derecede Harry'den iki kat daha uzun görünüyordu. Gülerek "Tanıştığıma memnun oldum Blue." dedikten sonra arkadaşça bana kucağını açtı. Ona sarıldım.
Harry hızlıca "Pekala, geri kalan bayanlarla tanışalım hadi." diyince sırıttım. Luke'un kollarından ayrıldıktan sonra bize el salladıktan sonra Harry ona gülümserken yanımızdan ayrıldı.
Bilerek "Şu çocuk, iyi sarılıyor" dediğimde Harry homurdandı. "O böyle sarıldı mı?" diye sordu ve beni kolları arasına alıp sıkıca sıktı. Nefessiz kalırken güldüm.
Gövdesine vurarak "Harry beni yere bırak. İnsanlar bize bakıyor!" dediğimde dediğimi yaparak beni indirdi. Gülümsedi. "Aynen."
"HARRY!" Avustralyalı aksanlı bir ses duyduğumda dönüp baktım. Avustralya aksanlı Harry'e yaklaştı ve ona kocaman sarıldı.
"Vay, selam Micheal!" dedi heyecanla. Çocuğun sırtına vurdu. Kollarımı kavuşturmuş bir şekilde eğlenerek onları izledim.
"Ah ve bu, benim kız arkadaşım Blue." derken beni işaret etti. Micheal'ın gözleri genişledi. Ona soran gözlerle baktım. Harry'nin kulağına birşeyler fısıldadı ve sonrada gülerek kafasını salladı.
"Saçını beğendim." dedim gülümseyerek.
"Teşekkür ederim." Bana gülümsedi. Ondan da bir kucak aldım, sonra da mekanın ileri tarafına doğru yürüdük.
"Grupta kaç kişi var?" diye sordum.
"Dört."
"O zaman.. Neden 5 Seconds Of Summer 'ki?" Kıkırdadım.
"Mükemmel sorular sorma." dediğinde güldüm.
"Ah ve bunlar Calum ve Ashton." dediğinde onlara döndüm. Onlarla iyice kaynaşmıştım ve kesinlikle gerçekten komik , tatlı çocuklardı. Bu onların kariyeri için önemli bir noktaydı.
Sonunda yalnız kaldığımızda Harry yüzünde çapkın bir gülümseme ile bana baktı. Omuz silktim.
"Benimle dans eder misin?" Gülümsedim. "İsterim." Tuttuğu elimi öptüğünde gözlerimi devirdim. Hepsinin gösteri olduğunu biliyordum. Bilmiyorum ama oynadığımız bu oyunu kim en iyi yapabilirdi ki? Elbette ben.
Dans alanının ortasına yürüdüğümüzde uzak mesafedeki sarışın kafayı farkettim. Hannah, Niall ile göz göze dans ediyordu ve Niall'ın gözlerindeki bakış aynen "Sana lanet olası şekilde tapıyorum" bakışıydı. Ve Hannah'da aynı bakışla ona bakıyordu. İkisinin arasında birşey olacak mıydı merak ediyordum. Olacaksa bomba bir çift olurlardı.
Etrafımda döndüğümde sırtım onun önündeydi, elim boynunun arka tarafında ensesine yakın bir yerine ulaşmıştı.
Kasıklarını kalçamda hissettiğimde gülümseyerek dudağımı ısırdım. Dudakları boynuma değerken nefesim aksadı. Gözlerimi kapadım. Müziğe ayak uydurduk. Dişi tenimi sıyırdı,dili çeneme değiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.S I Hate You Türkçe Çeviri
Fanfiction''Harry.Bu gece gelir misin?'' ''Gelemem. Uyuyordum." dedi, biraz rahatsızca sabaha karşı 3'te aradığımdan dolayı. "Lütfen." Gözlerimi devirdim. Hattın diğer ucundan bir tepki bekledim. "Bu gece seks mi yapmak istiyorsun?" Gülümseyerek dudağımı ısır...