P.S I Hate You Türkçe Çeviri

» chapter » 27

 Uzun zamandır sizi beklettim özür dilerim. İnternete her zaman ulaşamıyorum ve okullar açıldı! Herkese başarılı bir sene dilerim. Ben 11. Sınıfım siz kaçıncı sınıfsınız bana haberdar edin. :d Sizi seviyorum. 

Size soruyorum. Sizce çeviri biraz daha düzeldi değil mi? Diğer bölümlere göre anlamama oranınızın düştüğüne eminim çünkü bu çeviri yapma işi dilimi ciddi anlamda değiştirdi. Daha iyi olacağını umuyorum.

Ve müjde! PS. I Hate You'nun 2. kitabı çıkacak önümüzdeki günlerde. @BrisitishBums açıkladı ve ben hala ilk kitabın ortalarına gelmek üzereyim! Eğer okursanız, isterseniz çevireceğim. 

Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. Bölüm hakkında, çevirim hakkında. Ne olursa. Yorum falza göremiyorum çünkü.

Çok değerlisiniz, çok teşekkür ederim bu sıkıcı notu okuduğunuz için. Bölümde +15 yaş üzeri için konular geçiyor. Hadi hayırlısı.

Edit: Multiye bakmayı unutmayın.

İyi okumalar. 

- Blue - 

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışıyordum ama Harry'nin kapıya vurmaları bunu engelliyordu.

"Kahretsin." diye fısıldadım. Yastıklarımı alıp kulağıma bastırdım.

"Blue iki saat oluyor.. Ne ben uyuyabiliyorum ne de sen. Ne istiyor bir bakta sonra barış içinde uyayalım. Tanrı aşkına saat sabahın 2'si." dedi rahatsızlıkla. Offladı.

"Blue, özür dilerim. Konuşmak istiyorum." Harry'nin konuştuğunu duyduğumda yüzüm soldu.

"İyi." diye homurdandım Hannah'a karşı. "Ama başka bir şans daha yok."

"Sadece uyumak istiyorum." diye sızlandığında kendimi kapıya sürükledim.

Öfkeyle kapıyı açtığımda parlak ışıklar yüzünden gözlerim kamaştı.

"Ne, Harry? Buradan gitmen için ne yapmam gerekiyor?" dedim dişlerimi gıcırdatarak.

"Gitmeyeceğimi biliyorsun. Blue, neden bana kızgınsın?"

Kuruca kahkaha attım, ona baktığımda yüzümde sahiden mi? bakışı vardı.

"Bazen çok unutkan olduğunu biliyorsun değil mi?" dedim.

"BEN NE YAPTIM?" diye kükrediğinde duvara vurdu. İrkilerek geri çekildim. Tamamen kırmıştı ortalığı.

Öfkesini kaybettiğinde ondan korkuyordum. Buna etki göstermesininin nedenini gerçekten bilmiyordum.

Sessizlik boyunca nefesimi düzeltmeye çalıştım.

"Özür dilerim." Etrafımda dolaştığı zamanlar yaptığı şeyi unutturmak için söz verdiği gibi şimdi de bana seslendiğini fark ettim.

Harry bana elini uzatmaya yeltendiğinde geri çekildim. "Bana dokunma." Sesim kırılmıştı, elimi salladım.

"Hala yönetimin takımındaysan uğrayacağım. Şu an itibariyle senin kim olduğunu bilmiyorum. Hoşçakal." dedim ve kapıyı suratına kapattım.

.

.

.

.

- Harry -

.

"Kahretsin." diyerek nefesimi verdim ve gözlerimi kapadım.