A.10

703 78 35
                                        

"Hazır mısın?" diye sorduğunda Jongin, nefesi arkamdan enseme çarptı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hazır mısın?" diye sorduğunda Jongin, nefesi arkamdan enseme çarptı. Tüylerim diken diken olduğunda tişörtümü hızla başımdan geçirerek yarım yamalak düzelttim ve ona dönerek evet diye mırıldandım.

Çok uzağımda olmayan gözleri bir süre dudaklarımda oyalanarak gözlerime çıktı. Sonra sıcak parmaklarını belimde hissettim ve nefesim kesilirken ne yaptığını bir an için kavrayamadım. Dudakları güzel bir gülümsemeyle kıvrılırken tenimde kayan kumaşı hissetmemle Jongin'in parmakları kayboldu. Sadece tişörtümü düzeltmiş olmasının getirdiği bariz hayal kırıklığıyla gözlerimi kırpıştırdım ve boğazımı temizledim. Kendimi hormonları azmış yeni ergenler gibi hissetmek sinirlerimi bozuyordu.

Biraz daha mantık çerçevesi altında düşünebilmek için ondan bir iki adım uzaklaştım ve "Evet, şunları da yerleştirince hazırım." diye tekrardan açıklama gereği duydum.

Grupça çalışmamız biteli iki saat olmuştu, şimdi saat sekiz buçuk civarlarındaydı ve okulda sadece Jongin'le ben kalmıştık.

Çünkü, sadece ikimizin olduğu küçük bir kareografimiz vardı artık ve bugün öylesine hareketler denerken ortaya çıkmıştı. Jongin bunu geliştirebileceğimizi düşündüğü, bense sadece onunla birazcık daha fazladan zaman geçirebilmek istediğim için herkes dağıldıktan sonra çalışmaya devam etmiştik.

Şimdi, soyunma odasında duşlarımızı almış gitmek için hazırlanıyorduk.

"Tamamdır," dedim çantamı tek omzuma asarak, bir kez sektirip yerleşmesini sağladım.

"Ben de tamamım."

Ondan önce çıkıp o ışıkları ve kapıyı kapatana kadar karanlık koridorda dikildim. Hava bariz bir şekilde soğuktu ve ben altımdaki ince eşofman ile donuyordum ki üzerimdeki ince kısa kolludan bahsetmiyorum bile.

Bedenimden bir ürperti geçti ve o anda omuzlarıma bir ağırlık çöktü. Dönüp bakmak istediğimde engellemek istercesine, Jongin'e ait olduğunu bildiğim kollar arkadan ve kollarımın üzerinden dolanarak bedenime sarıldı.

"Üşüyorsun," diye mırıldandı saçlarımın arasına ve boynuma çarpan sıcak nefesi bir kez daha ürpmeme neden olurken tenimi yakmıştı.

Yavaşça geri çekildi ve ellerini cebine sokarak bana gülümsedi. Onun üzerinde bol, boyunlu bir kazak vardı. Omuzlarıma bırkatığı ceketi tuttum ve çekerek elime aldım, "Şimdi sen üşüyorsun."

"Senin kadar değil," diyerek güldü ve ceketi almayacağını net bir şekilde belli ederek yürümeye başladı.

"Jongin," diye sızlandım ve adımlarımı ona yetiştirdim. "Sen giymiyorsan ben de giymiyorum."

"Sehun, istesen de iki kişi giyemeyiz zaten." dedi bana yandan bir bakış atarak.

"İyi, ikimiz de üşürüz o zaman." deyip ceketi çantamın sapına astım ve diğer sapını da omzuma asarak ağırlıkları dengeledim. Tam o sırada kapıdan çıktık ve soğuk bütün acımasızlığıyla yüzüm de dahil olmak üzere açıkta olan her yerime çarptı. Küçük iğneleri varmış da bulduğu her noktaya saplıyormuş gibi hissederken ben, Jongin bıkkın bir nefes bıraktı.

Mean Boys ·SeKai·Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin