[Bölüm:3] Herşeye Çaredir Zaman

807 39 4
                                    

Bir yerden başlamak lazım.
Her şeyin bittiğini düşündüğünüz bir an gelir. İşte o an başlangıçtır.
Böylece Esin ile Eylem yaşadıkları acılarına tutunabilmek için geçmişe ait ne varsa hepsini silip atmışlardı. Artık bundan sonra yaşayacakları yepyeni hayatlarına bakıcaklardı yeni yaşayacakları acılarına tutunacaklardı.
-Esin'den
Gün daha yeni doğuyordu. Güneşin odama yansıyan ışıkları gözümü rahatsız edince yatağımdan kalktım ve penceremin camını açıp temiz havayı içime çektikten sonra "Bugün hayatımının geri kalan kısmının ilk günü. Ve"Bugüne hayatımın en güzel günü olması için sanş vericem. Artık geçmişte yaşamıyorum ama geçmişte yaşadığım şeylerden ders aldığım günleri unutmamak kaydıyla bakıcam içimdeki o küçük dünyama.
Bundan sonra güneş gibi olucam korkmayacağım batmaktan, yılmayacağım doğmaktan. Her türlü zorluklarda asla pes etmicem çünkü biliyorum bir gün umudumu bulucağımı. Birden bu düşüncelerimde kaybolmamak icin hemen sildim düşündüğüm şeyleri aklımdan ve pencereyi kapattım. Daha sonra yüzümü yıkamak için aynanın karşısına geçtim ve aynadaki görüntüme bakıyordum ne kadar da solgundu yüzüm kendimi o kadar ihmal etmiştim ki gine çirkinlik günlerinin birincisiydim yerimi kimseye vermiyordum aferim bana. Eylem bana sen bence hiç çirkin görmemişsin diyor. Sen aslında o kadar güzelsin ki senin tek sorunun kendi güzelliğini fartketmemen ve hiç kendine bakmaman ve sana olumsuz şeyler diyen insanların dediği şeylere hemen kapılman diyordu, sahi öyle olabilir miydi? yok canım çirkindim işte kendimi avutman için bahaneler üretme Esin sen busun işte. Bu düşüncelerime bir son verip yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra Eylem geldi aklıma dün hayalkırıklığı yaşamıştı çünkü. hemen onun odasına gidip onunla konuşmalıydım ve yaptım da.
- Esin: Eylem canım uyan hadi! daha uyanmadın mı? Eylem hadi uyan artık. Bugün güneş yeni bir gün için parlıyor. Güneşin parıltısı kadar güzel bir gün geçiricez bugün hadi ama kalk artık.
-Eylem: Yine hemen gün çabuk doğdu ve yine sen sabahın köründe başımdasın. Sen uyumuyormusun? acaba canısı. Ne bu enerjik sabah sabah ..(gülüyor)
-Esin: Yine formumuzdayız bakıyorum laf çarpıştırmalar hadi bakalım gün senin günün kalk bakalım canısı daha uyuman için nice zamanın olucak. Hadi bakalım Şimdi uyumanın sırası değil anı yaşamanın sırası.
- Eylem: Konuştu filozof (gülüyor) bir günde şu kuralını yıksan senin bu kuralını yıkmanın şerefine erken kalkıcam be..(gülüyor)
- Esin: Öylemi? canısı.. Hadi hadi çenen çalışıcana kalk yatağından.(gülüyor)
-Eylem'den
Esin sayesinde uykumdaki kabus gibi
üzerime çökmesi üzerine bu saatte ayaktaydım malesef. Hemen yataktan zar zorla kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Yüzümü yıkarken aynadaki yansımama baktım bakarken de hayatımdaki şeyleri düşününce Esinle beraber verdiğimiz sözü anımsadım biran. Ve aynadaki bene şunları söylüyordum.
Yüreğimde yeni bir dünya taşıyorum. Şimdi, şu anda bu dünya büyükmekte.
Ve ben hayat beni hangi zorluklara sürüklesede asla savaşmayı bırakmayacağım diyerek, havluyu alıp yüzümü kuruladıktan sonra odama gidip dolaptan siyah kot pantolonumu çıkardım ve gri renkte olan bir bluzumu çıkarıp giydim. Daha sonra birazcık makyaj yaptım az da olsa biraz pudra sürdüm biraz rimel biraz göz kalemi ve birde vazgeçilmezim olan ruju sürdükten sonra güne hazırdım zaten cildim pürüssüz olduğu için aşırıya kaçmama gerek yoktu. Ben bunları yaptıktan sonra mutfağa gittiğimde esin çoktan kahvaltıyı hazırlamış ama ortalıkta yoktu herhalde üstünü giyiyordu. O gelene kadar bende masaya oturdum telefonumu alıp zaman geçirmeye başlamıştım.
-Esin'den
Eylem odasındayken kahvaltıyı hazırladım. Daha sonra odama geçip ılık bir duş aldıktan sonra dolaptan rahat kıyafetlerimi aldım, kırmızı bir bluz ve gri bir pantolon aldıp giydim hava biraz soğuk gibi olduğu için birde kapşon tarzı bir şey aldim. Ve mutfağa doğru yönelmeye devam ettim. Eylem diye seslendim.
-Esin : Eylem!
-Eylem: Efendim canım gel burdayım mutfakta.
-Esin : Geldim canım. Hadi başlayalım kahvlatıya. Yeni başlangıçlarımıza dayanak olsun bu beraber geçiriceğimiz an.
-Eylem: Aynen canısı ikimiz içinde yeni başlangıcın ilk günü bugün.
-Esin: Eylem nasılsın iyi misin?
-Eylem: İyiyim daha iyide olucam elbet bir gün. Sen nasılsın?
-Esin: Bundan sonra yaşadığımız acılarımıza tutunmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yoktur
ki knk. Bundan sonra eski Esin olmayacağım eskiden ezilen , bükülen, acı çeken, dayanıksız bir ben yok artık. Ben tüm zayıflıklarımı geçmişte bıraktım. Zamanı geldiğinde ikimiz içinde sonsuz umud dolusu geçiriceğimiz günler olucak canısı.
-Eylem: Edebiyatı parçalıyorsun yine.(gülüyor) Ayenn öyle bundan sonra zayıf olmak yok güçlü ve kendinden emin bir adım olucak yaşayacağımız yolculuğumuzda unutmamamız gereken bir şey var günü geldiğinde bizi oraya bırakan kişileri bulup onlara içimizdeki tüm birikmişleri dökeceğiz bırak toplamak onlara kalsın. Artık bitmeyen tükenmeyen umutlarımız var. Neyse konuyu kapayalım.
-Esin : Tamam canım kapattım bile.

Esin ile Eylem beraber kahvaltı yaptıktan sonra oturma odasına geçtiler, Eylem televizyonu açtı ama diğer taraftan elinde telefonu vardı. Esin ise hobi olarak yaptığı köşe yazılarını yaptığı bloğunu açtı, yeni bir şey yazması gerekiyordu yeni umutlarına yeni başlangıç yazısıyla.
Düşünüyordu..Düşünüyordu.. Ve şunu yazdı:
ELVEDA
"Bitecek bundan sonra sana olan duygularım,
Ağlamayacak gözlerim...
Sensiz olacak yarınlarım,
Hiç yaşamadım sayacağım senle yaşanan her anı..
Duymayacaksın benden bir daha
"Seni Seviyorum" sözünü sana da, yıkılmaz sandığın o gururuna da ELVEDA..."

"Yeni başlangıçlar çoğunlukla acı bitişler kılığında çıkar karşınıza."

SON UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin