[Bölüm :9] İçinde Aşk Var

362 21 2
                                    

Bölüm şarkısı : Sufle *İçinde aşk var*

"Zaman en iyi yazardır. Her zaman mükemmel sonu yazar.."

Esin'den

-Batu: benim için önemli olan birine Umudun, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız. olduğu bir kişiye armağan ediyorum.

- S.. Se.. Sen? Naptın öyle?
- Şarkımı söyledim.
- Sadece bu kadar mı yani?
- Ee orasınıda sen düşün artık.
- Ne demek bu?
- İyi geceler Mavi göz...

Batu'nun uzaklaşmasıyla birden bu an yaşadıklarımı gözümde tekrar canlandırarak düşünüyordum yaşadığım herşey gözümde bir film şeridi gibi geçip gidiyordu anlam veremiyordum. Hemen kendime gelerek onun arkasından gittim onun bu yaptığı şey ne demekti bana bir şeyler söylemesi gerekiyordu. Böyle kafasına göre gidemezdi.

İkide bir Mavi göz demeside bir anlamsızıydı tabii.

'O beni mavi sanıyordu, boğuştuğum siyahları bilmeden.'

Neyseki yakaladım onu..
Gördüğüm manzara karşısında afallamıştım.. Keşke.. Görmeseydim diyordu iç sesim..
Bilinmedik bir hüzün vardı içimde, ya da bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlaydım bu şehirde ya da biri eksikti..
Ne diyorum ben böyle..
Kelimelerimin bile neyi anlatmak istediğini bilmiyorum. Anlamıyordum.
Beni farketmesinler diye hızlı adımlarla eve doğru gidiyordum...
Ama o gördüğüm şey fotoğraf karesi gibi gözümün önünden gitmiyordu.. Neden unutamıyordum ki...
Kendine gel Esin.. Unutucaksın.. Benin için önemsizdilerdi sonuçta. Beni ilgilendirmiyo. Bu düşüncelerle bocalarken otabüs çoktan gelmişti. Hemen bindim.

Esin eve geldiğinde Eylem televizyonun karşısında uyuya kalmıştı. Esin hemen bir battaniye alıp örtmüştü Eylem'in üzerine.. Daha sonra kendisini odasına atmıştı. Bu gün yaşadıkları çok değişik şeylerdi. Anlamı olmayan bir gün gibi bir şeydi onun için. Bir nevi de anlamsız bir hüzün, yıkılış vardı gözlerinde.. Eylem uyanık olsaydı ona anlatacak cesareti bulamazdı.. Kendisi de zaten ne yaşadığı şeyleri anlayabiliyordu. Ne de kendi iç sesini kabulleniyordu.. Çıkmaza girmiş gibi hissediyordu sanki.. Sanki bir okyanusta boğuluyormuş da aslında değil gibiydi.

Esin'den
Zamanı durdurmak mümkün mü? Eğer durdurmak mümkün olsaydı.. Ben beni yıkan Bu Şehrin çocukluğumda durmasını isterdim sanırım. Acısı bile tatlı olduğu yaşlarımda..
Derdimi dinlemeyen zamana adanmış bir benlik olmaktan kurtulurdum.. Ama zaman insanı hep bir kaybettiği anlarda kendi benliğinde ki kayboluşunda dinlemezdi dertlerini.. Gülerdi. Çünkü ben onun elinden bu gücü alamıyordum.
Henüz o mertebeye erişememiştim.
Zaman insanin nefesini kestiği anlarda ölçülmez miydi?
Bu gece yaşadıklarım.. Tarifi olmayan derin düşünceler ve anlamsız bir burukluk olabilirdi sadece. Ötesi yoktu benim için.
Şimdi derin bir nefes alıp yeni yarınlara uyuyordum.

~ ~ ~

Batu'dan
Bu gece bir tuaftı. Hiç yapmayacağım şeyleri yapmıştım. Tanımadığım bir kız için. Anlamsız bir davranıştı işte. Çapkınlığımın verdiği şeyle kıza bir iki jest yaptım. Hemen kız düşüncesiyle kendini bir şey sandı tabiki.. Bir hesap sorma çabaları. Ne sanıyordu bu kız kendini. Anlamıyordum doğrusu.. Birkaç kez onu evine bıraktığımdan olsa gerek. Hâ bir de tabiki şu son yaptığım rütuş.. Şarkı.. Dokundu sanırım.. Kendini bu havalarına sokmadan onunla biraz eğlendikten sonra bu küçük oyunu bitirmeliydim. Hâ birde cafe çıkışı tam arabama binecekken Derin' in gelmesi.. Sevgilimdi. Seviyor gibiydim. Ama değilde. Asıl aşık olduğum kız bir zamanlar yakın olduğum arkadaşım şimdi ise düşmanım olarak gördüğüm şahısla berberdi.. Bu bahsettiğim kişiler Nehir ve Emir'di..
Neyse işte Esinde o arada Derin beni dudaktan öperken görmüştü..Ve daha sonra uzaklaşmıştı. Donup kalmıştır belki. Kimin umrunda.. Ben böyleyim işte.. Nehir'den sonra vurdumduymaz biriydim artık ötesi yoktu.

SON UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin