DEVILGEL [Yoonkook] düzenleniyor

21| -M-

Jungkook

"M-I-N YOONGI! PARÇALA ONLARI! BASSTIRRRR BASTIR"

Jimin'in kolunu cimciklememle açtığı pankartı indirdi.

"Daha sahaya çıkmadılar bile. Ayrıca takıma tezahürat yapman lazım ben bile sevgilime tezahürat yapmıyorum."

Omuz silkerek güldü. Gülüşünde değişik anlamlar yatıyordu.

"Sen 'sevgiline' tezahürat yaparsan bizi buraya gömerler, şu bakışlara bak birlikte durmamız bile herkesi rahatsız etmi- önüne baksana lan."

Yandaki kötü bakışlar atan çocuğa kafasını uzattığında kolundan tutarak geri kendime çektim.

"Git önce seni aldatan kız arkadaşınla ilgilen sen."

Çocuk çattığı kaşlarıyla hemen kafasını çevirip uzaklaştığında hiçbir şey olmamış gibi geri bağırmaya başladı. Bende elimdeki saçma şeyleri birbirine vurup ses çıkarmaya devam ettim.

Okullar arası turnuvaları daha önce hiç bu kadar yakından izlememiştim. Hep Yoongi'yi biraz izleyip dikkat çekmeden giderdim. Bunun için ekstra heyecanlıydım. Yoongi normal halinden daha sinirli ve huysuz bir şeye dönüşmüş olsa bile güzel geçeceğine emindim.

Taehyung Hyungun elindeki mısırla tribün sandalyelerini atlayarak gelmesi Jimin'i gözlerini devirip diğer yanıma geçirmişti. Yüzünde hâlâ mor çürükler vardı. Gülümseyip mısırı uzattığında alıp sarıldım.

"Şu arkadaşın isterse alabilir."

"Geçen sevgilindim, şimdi 'şu' mu oldum?"

Benim ortada olduğumu unutup her zamanki gibi kavga etmeye başladıklarında anlamlandıramıyordum. Eski hallerini özlemiştim.

"Şu hareketlerine bak özür diledikçe saçmalıyorsun."

"Hiçte bile! Gereken şekilde özür dilemedin."

Taehyung Hyung bu kez şaşkınlıkla bana bakmıştı. Omuzlarımı kaldırıp indirdim. Ancak tam cevap veremeden sahaya çıkan takımımız hepimizin dikkatini oraya toplamıştı. Jimin deli gibi bağırıp önündeki oyuncuyu ittirerek sahanın ortasına geçen Yoongi'ye sesleniyordu.

Nedensizce nefesimi tutmuştum. Kırmızı siyah forması, siyah saçlarına taktığı saç bandı, beyaz kollarını saran yarım siyah bantlar, elmacık kemiğindeki hafif morluk... Çok kusursuz görünüyordu. Her an oyuna başlayacakmış gibi olan görüntüsünün yanında birini sahaya gömecekmiş gibi de duruyordu. Tüm okul coştuğunda sadece bize bakıp eliyle selam verdi. Jimin gururlu ifadesiyle arkada kendini yırtan kızlara şeytani bir gülüş attı. Hava atması doğaldı, yıldız oyuncunun tek ilgilendiği kişiler bizdik. Daha doğrusu Jimin, yani onlar öyle sanıyordu.

Taehyung Hyung elini ceplerine sokarken başını yana eğdi.

"Futbol turnuvalarına bu kadar önem vermiyorlar, tam tersi olması gerekmez miydi? Bizim daha profesyonel bir takımımız var."

Jimin kahkaha atarak pankartı daha çok kaldırdı ve sanki bizle konuşmuyormuş gibi sallamaya devam etti.

"Yoongi takımınızda yoksa profesyonel olmanız işe yaramaz."