Jungkook
Jimin, elimde yığın olmuş kıyafetlere bir yenisini daha atarken tekrar reyonlara gömüldü.
"Jimin önemli bir konu konuşacağız demiştim?"
Ona olanlardan bahsetmek istemiştim o ise beni mağazaya getirmişti. Mavi ve beyaz gömlek arasında ufak bir git gel yaşayıp sonunda ikisini birden bana fırlattı.
"Daha rahat konuşabilmen için sana normal bir alan yarattım. Elindekileri dertlerin gibi düşün ve hepsini bir anda anlat sonra kasaya git kurtul."
Kaşlarımı çatıp dediklerini düşündüm. Nedense içimden bir ses sadece kıyafetleri taşıyacak birine ihtiyacı olduğuydu. Kıyafetlere bakıp iç çektim.
"Dongyeon bizi görmüş."
Kurcaladığı pantolon rafından bana döndü. Yüzündeki duyguyu çözemiyordum. İfadesizliğinden cesaret alıp devam ettim.
"Nasıl olduysa olan her şeyden haberi var. Onunla bir gün geçirmem karşılığında hepsini unutacağını söyledi aksi halde ise kötü şeyler yapacakmış."
İşte şimdi bir duygu belirmişti. Kesinlikle sinirli gözüküyordu. Geri arkasını dönüp yarım kalan işini tamamladı. Tekrar sızlanarak mırıldandım.
"Jimin bana yardım et. Diğerlerine söylemek istemiyorum sonucu biliyorsun."
Kafasını salladığında bulduğu pantolonu yığınına ekledi.
"Hep baş belasının tekiydi, bir şeyler düşüneceğim ben."
Jimin ne kadar uç gözükse de hepsinden daha mantıklı yaklaşacağını biliyordum. Güven verici gülümsemesiyle kasaya doğru ilerledik. Kıyafetleri bıraktığımda sanki ruhumda hafiflemişti. Kasiyer için aynı şey geçerli değildi tabi.
~
Yemek yiyip biraz oyalandıktan sonra Yoongi'lere gitmiştik. Telefonda önemli bir şey olduğunu gelmemiz gerektiğini söyleyip kapatmıştı.
Hayır, böyle gereksiz heyecan yapmaktan neden hoşlanıyorsunuz?
Kapıyı çalmadan önce Jimin elimi durdurdu. Biraz endişeli görünüyordu.
"Sana hep yardım ederim ama yine de tavsiyem ona söylemen. Birbirinizden gizliniz olmasın."
Elimi kurtarıp omuzlarımı indirdim. Haklıydı ama yapamazdım. Bu kez çok kızardı. Bir pislik yüzünden Yoongi'ye zarar gelmesini istemiyordum. Okuldan atılabilir veya eğer Dongyeon amacına ulaşırsa üzülebilirdi.
"Neden kapıda dikiliyorsunuz? Geldiğimizi hissedecekler mi diye güven testi falan mı? Öyleyse ben geçtim Yoongi kaldı."
Açılan kapıyla birbirimizden gözlerimizi çekip kırmızı ve mavi hokey formaları giymiş bedenlere baktık. Taehyung Hyung mükemmel gülümsemesiyle formayı gösterdi.
"Yoongi'nin harika formaları var! Nerdeyse her dalla ilgilenmiş canım arkadaşım."
Canım arkadaşımın altını çizerken kolunu sabır dileyen Yoongi'nin omzuna attı. Jimin ikisini ayırıp içeri geçti, bende dümdüz duran sevgilime hafif bir şekilde selam verip onu takip ettim.
Aramalarına cevap vermemiş gördüğüm her yerde ondan kaçmıştım şimdi de o benim yüzüme bakmıyordu işte.
"Siz evde neden hokey formalısınız? Ne ara bu kadar yakınlaştınız?"
Taehyung Hyung normalde çok heyecanlı bir tip değildi ama konu spor olunca onunda devreleri yanıyordu.
"Heveslendim giydik. Onu sadece basketbolla ilgilenen kazmalardan zannediyordum ama bir spor dâhisi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVILGEL [Yoonkook] düzenleniyor
FanfictionJeon Jungkook aşık. Min Yoongi ise yavşak. Namjin&Vmin