1| itiraf

6.9K 465 210
                                    

Aslında okul dışarıdan bakıldığında gayet normal duruyordu. İki ana binadan oluşuyordu, büyük bir bahçesi ve sevimli bir çardağı vardı. 

Yani kısacası okulum güzeldi, içindeki insanlar kötüydü.

Sevgimi bu zamana kadar içimde tutmak zorunda bırakan herkesten iğreniyordum ama Namjoon Hyungun dediği doğruydu, ben Jeon Jungkook'tum hem de korkusuz olanından. Yani kısmen.

Yine de içimdeki endişeyi engelleyemiyordum. Verebileceği tüm tepkiler aklımda, en kötü şekilde dönüyordu.

Kendimi rahatlatmayı denedim sonuç olarak o benim arkadaşımdı kızabileceği tek konu, ona bunu en başında söylememem olmalıydı. Dün saatin geç olduğunu-kesinlikle korktuğum için değil- düşünerek ona söyleyememiştim ama bugün bu iş bitecekti.

Okul bahçesine adım atacağım sırada duyduğum büyük böğürtüyle arkamı döndüm.

"Şu sikik telefonunu açmayacaksan neden taşıyorsun ki?"

Jonghyun sinirle yanıma gelirken telefonumu kontrol ettim.
Yirmi cevapsız arama.

"Sessizde unutmuşum dostum."

Gözlerini devirdiğinde birlikte bahçeye girmiştik. Her zamankinden daha fazla sakar olmamı gerginliğime bağladım. Tanrı aşkına! Az önce kendi ayağıma takılmıştım. Jonghyun sonunda dayanamayarak kolumdan tuttu, kendine çevirdi.

"Yah! Bu halin ne? Bugün İngilizce sınavı var ve benim mi haberim yok Kook?"

Boş gözlerimle kafamı olumsuz anlamda salladım. Böyle bir konuyu konuşmak için mekanımız uygun değildi. Elimle omzuna vurup onu geçiştirmeye çalıştım.

"Ayağımın kendisine takılası varmış ne alakası var?"

Ben harika bir savuşturucuydum. Konuyu kapatmadığını belli ederek bana kötü bakışlarını yolladı. O kadar iyi değildim, tamam.

Normal geyiğine başladığında Okula ulaşmıştık. İçeri girdiğimiz an ayak tırnaklarımdan saç diplerime kadar titredim. 

Üstümde böyle bir etki bırakması haksızlıktı.

İlk boyattığı günkü kadar parlak olan yeşil saçları, güldüğünde ortaya çıkan diş etleri, kemikli elleri ve bembeyaz teniyle içimde sonsuza kadar bakma isteği uyandırıyordu.

Neden bu kadar ulaşılmaz olmak zorundaydı? Neden yanındaki sürtük gibi özgürce ona dokunamıyordum? Neden bana değil ona gülüyordu? Neden beni tanımıyordu? Neden...

Ben nedenlerimi daha sonlandıramamışken o, oyuncu gülümsemesini sonlandırıp geri umursamaz yüz ifadesine döndü. Belinden tuttuğu kızı kendisine daha çok yaslayarak çaprazında bulunan arkadaş grubuna yöneldi. Bakışlarımı hissettirmemeye çalışarak yanlarından geçtiğimizde kalbimin atmadığına emindim. Jonghyun hâlâ yeni kestirdiği saçlarından bahsederken, benim düşünebildiğim tek şey sadece o'ydu.

Sınıfa yaklaştıkça söyleme isteğim içime kaçıyordu.

Daha kimsenin gelmemiş olduğu sınıfımıza geçip en arkadaki yerimize oturduk. Jonghyun camdan yansımasıyla ilgilenirken cesaretimi toplayıp bir anda ona döndüm. Ani dönüşümle bakışlarını bana çevirmişti.

"Ben bir şey söylemek istiyorum."

Jonghyun 'o' şeklini almış dudaklarıyla pür dikkat beni dinlerken kelimeleri toparlamak hiç kolay değildi.

"Şey diyecektim..."

"Ne diyecektin?"

"Şey işte."

Yüz ifadesini anlamlandıramıyordum. Doğal olarak kafası karışmış gözüküyordu.

"Jungkook bugün bir haller var sende. Bak sinirlenmeye başlıyorum."

"Saçını beğendiğimi söyleyecektim."

Hararetli konuşmasını kesip yansımasına ufak bir bakış attı.

"Oh, teşekkürler bend- Jungkook! Beni kandırmaya mı çalışıyorsun? Öt çabuk."

Acaba ders saatine kadar yüzüne bakıp hiç konuşmasam yırtabilir miydim? Jonghyun amacımı anladığında sinirle ayağa kalktı. Korkuyla irkilerek bakışlarımı ellerimde birleştirdim. Bir şeyler söylemem gerekiyordu.

"Jonghyun korkuyorum..."

Endişeyle yerine geri oturduğunda omuzlarımdan tutarak yüzlerimizi eşitledi.

"Neden korkuyorsun Kook?"

"Söyleyeceklerimden sonra verebileceğin tepkiden."

Ciddiyetini koruyarak devam etmemi bekledi. Kendimi toplayıp yutkundum.

"Ben aşık oldum ama aşık olmamam gereken birine."

Kaşları havaya kalktığında dudaklarında silik bir sırıtış belirdi.

"Kookie bana Yoongi'ninkilerden birine aşık olduğunu söyleme."

Cümlesinde isminin geçmesi bile tüm dengemi altüst etmişti. Çoğul eki canımı acıttı ancak belli etmemeye çalıştım.

"Daha kötüsü..."  çatık kaşlarına karşılık gözlerimi kapattım.

"Yoongi'ye aşık oldum ve çıkışta ona itiraf edeceğim."

---
Veee birinci bölüm

meichannarmy  ile birlikte yazıyoruz ve ikimizinde ilk hikayesi olduğu için her şeyi aceleye getirmek istemiyoruz•-•

hatalarımız olursa affedin teşekkür ederiz ❤️

DEVILGEL [Yoonkook] düzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin