Yoongi
Aradığım beden büyük koridorun başında panoyla ilgileniyordu. Ne kadar sakin olmaya çalışsam da imkânsızdı. Kolunu tutup direk sınıfa soktum.
İçerideki beş kişiyi gürleyerek çıkarttığımda Jimin telaş içinde beni süzüyordu. Hepsi birer birer çıkarken ellerini beline yerleştirdi.
"Yoongi hayvansın tamam anlıyorum ama doğal yaşam alanında değiliz bunu konuşmuştuk."
Alaylı tavrına karşılık gözlerimi kapatıp beş saniye kadar durdum. Tüm sinir iyice parmak uçlarımı zonklatırken belinde ki ellerine vurup bedenini duvara çarptırdım. Ciddiyetimi anladığında çemkirmeye hazırlanıyordu ki engelleyip tüm gücümle bağırdım.
"Dongyeon'la ne işin vardı? Neden bana söylemedin?"
Kısa bir süre afallasa da çabuk eski haline geri döndü. Gözlerini kısıp yüzüme tısladı.
"Bu da ne? Beni sorguya mı çekiyorsun?"
Sinirden gülerken ellerimi saçlarıma geçirdim.
"Düzgün cevap vereceksin bana. Taehyung'u aldatıyor musun?"
"Sakın Yoongi! Bilmeden saçma sapan yargılara varayım deme sakın."
Omuzlarımı sertçe itip sıraya çarpmamı sağlamıştı. Bu kez daha çok koluna asıldım. Onlara son bir aydır çok yüz vermiştim. Herkese öyle. Benim kim olduğumu unutmuşlardı.
"Sakın ne? Anlat hemen her şeyi, tabi sadece fingirdeşiyorsanız orası ayrı."
Ayaklarını yere vurup bu kez amacına ulaşarak çemkirdi. Jimin kesinlikle sinirlendiği zaman ağlayan tiplerden değildi. Aksine çok daha fazla hırçınlaşırdı bu yüzden elimden geldiğince onu sindiriyordum.
"Benimle böyle konuşamaya hakkın yok."
"Benim mi hakkım yok? Kaç defa sırf sen kıvırta kıvırta yürüyebil diye birilerini dövdüm biliyor musun?"
Bunu bana söyleyemezdi, onun için yaptığım şeylerin haddi hesabı yoktu ve evet yüzüne vurmaktan çekinmeyecektim.
Biraz duraksayıp hayal kırıklığıyla gözlerimin içine baktı. Burnundan solumaya başlarken titreyen çenesine rağmen bağırdı.
"Yoongi ileri gidiyorsun."
Şakaklarımı ovup bedenlerimizi ayırdım. Başımı sahte bir şekilde sallayıp sıraya yaslandım. Elimle meydanı gösterdim.
"Söylesene Park Jimin herkesle sürtüşürken nasıl oluyor da hep masum ayağına yatabiliyorsun?"
"Y-Yoongi yapma."
Gözlerimi şaşkınlıkla açıp gülerken alkış tuttum. Göğüs kafesim sızlasa da durmayacaktım.
"Vay canına kekeliyorsun! Bu işten de böyle sıyrılacaksın demek... Ondan önce neler yapmış olduğunu bilmiyor olması üzücü, zavallı Taehyung."
Dilini bir tur dudaklarının üstünde gezdirip önünde ki sarı tutamını kulağının arkasına aldı. Nefesini düzene sokup sinirle gülümsedi. Bu halini çok iyi biliyordum, işte geliyor.
Yavaş adımlarla yanıma geldiğinde parmağını göğsüme bastırdı.
"Zavallı Taehyung öyle mi? Sevgilinin seni kontrolsüz bir deli olarak görüp sana değil bana gelmesi daha zavallıca Yoongi. Acımak istiyorsan kendine acı"
Beklediğim kelimeleri almanın etkisiyle omuzlarıma ağırlık binmişti. Dünya biraz daha küçülmüştü ama amacıma ulaşmıştım.
"O kadarda zor biri değilsin Jimin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVILGEL [Yoonkook] düzenleniyor
FanfictionJeon Jungkook aşık. Min Yoongi ise yavşak. Namjin&Vmin