The Only Reason // irwin

The Only Reason

THE ONLY REASON

‘’İnsanlar genel sizin dış görüşünüz ile yorumlar yapar ama sizin ne kadar da mutlu olduğunuzu bilemezler. Benim için de o mutluluk uzun süredir yanımda ve her zaman da yanımda olacak inanıyorum. ‘’ ben bunları defterime yazarken içeriden az önce bahsettiğim insan geldi. ‘’Ashton! ‘’ diyerek boynuna sarıldım. ‘’Efendim? Bir şey mi oldu?’’ dedi gözlerimin içine bakarak. Hiçbir şey olmamıştı sadece onun yanında olmak istiyordum. Üzüldüğümde sevindiğimde yanımda olmasını istiyorum. Gözlerinin içine bakarak ‘’Hiçbir şey. Sadece seni çok seviyorum.’’ diyerek boynuna sarıldım. O an belki hayatımın en güzel anlarından bir tanesiydi çünkü onu çok seviyorum.Sesini, kendisini , gülerken çıkan gamzelerini, grubunu her şeyini çok seviyordum. Genelde bilirsiniz eğer ünlü biriyle çıkarsanız insanların düşünceleri ‘’O kız o çocukla sadece parası için çıkıyor! Kendisini ünlü yapmak istiyor! ‘’ gibi oluyor.Ama hiçbiri hayatımızı bilmiyor. Benim onun yanındayken –uzun süredir sevgiliyiz ama- hala kızardığımı gözlerinin içine baktığımda kalbimin attığını bilmiyorlar.

Biz hala sarılırken odada içeriden en yakın arkadaşım diyebileceğim insan –Luke- geldi. ‘’Rahatsız ettim galiba. ‘’ diyerek uzaklaştı ama Ashton beni bıraktı ve Luke’un koluna tutarak ona sarıldı. ‘’Ah gel buraya benim ufak sarışınım.’’ Luke o sırada onun kollarından kurtulmaya çalıştı ama beceremedi. Koltuğun üstüne düştüler. Onları böyle görünce hayatım daha da bi güzelleşiyordu. ‘’ÇOCUKLAR! SAAT KAÇ OLDU?!’’ diye onları azarladım ve ikisi aynı anda bana baktılar. Birkaç saniye birbirimize baktık. ‘’Tama- ‘’ ‘’BEN GELDİM ÇOCUKLAR OOPPS’’ diyerek havada uçan bir Calumcuk çocukların üzerine atladı. Luke bir yandan bağırıyordu bir yandan Ashton gülme krizine giriyordu. ‘’ÜSTÜMDEN KALK! ÜSTÜMDEN KALK’’ diyerek gülüyordu Ashton. İçeriden Michael geldi elinde bi bardak kahve ile. ‘’Çok çocukca davranıyorsunuz.’’ diyerek karşı koltuğa oturdu. Mikey’den beklenmeyen bir hareket. Ben de ona gülümseyerek yanına oturdum. Mikey ile Ash , Luke ve Calum arasında geçen tartışmayı izliyorduk. Mikey ‘’Çok çocuklar.’’ diye bana söylenmeye başladı. Mikey’e bi ters bakış attım. ‘’Sen ne oluyorsun Emo?’’ diyerek saçlarını karıştırdım. ‘’Tamam Jessica. Belki aralarında sevgilin olabilir ama bu onların çocuk olduğunu değiştirmez biliyorsun ben en olgun davrananlardanım. ‘’

‘’Öyle diyorsun Michael.’’

‘’Öyle Je---‘’

Calum’un o an ‘’FIFAA!!’’ diye bağırışıyla Mikey sözünü keserek yanımdan hızlı bi şekilde kalkarak içeri koştu. Evet bu Michael. Az önce ki ‘’En olgun davranan kişi.’’ Luke da hemen kalkıp gitmişti.Ashton ise saçlarını düzeltmekle meşguldü. ‘’GEL BURAYA DAVULCU ÇOCUK!’’ diye yanına gittim. Saçlarını iyice karıştırdım. O ise saçlarını düzeltmeye çalışıyordu aynı anda. Bi ara beni gıdıklamaya başladı. O güldükçe ben de gülüyordum.

Tam o sırada telefonum çaldı. Arayan en yakın arkadaşım olan Alex’di. Onla telefonda konuşurken Ashton rahat durmuyor bana sarılıyordu. Yüzünü acayip şekillere sokarak beni güldürmeye çalışıyordu. Telefonda konuşarak Ash’e ‘’Yapma’’ diyordum dudaklarımı oynatarak.

‘’Evet Alex. Buraya mı geleceksin?’’

Ash’in o an ki yüz ifadesi bir anda durdu.

‘’Tamam ben söylerim çocuklara. Bekliyoruz. Görüşürüz. ‘’ diyerek telefonu kapattım.

‘’Ashton Irwin! Rahat durmayı öğrenmelisin. ‘’ diye azıcık Ash’e bağırdım. Gözlerimin içine bakarak köpek bakışı –Tatlı masum bi bakış – ile bana sarıldı. Daha sonra dudaklarıma yaklaştı. Bi gözlerime bakıyordu bi dudaklarıma. Tam onu öpecekken ‘’ASHTON ! TAM BİR MAYMUN GİBİSİN. Kızı sarıla sarıla öldür. ‘’ diyerek Luke içeri girdi. Ashton en yakınındaki yastığı alarak yüzüne attı Lucas’ın. ‘’Sen kendine bak Hemmo! Lütfen git romantik anımızı bozma. ‘’ diyerek onu azarlıyordu. Luke da ona bağırıyordu. Klasik , çocukların normal günleri. Onlar birbirlerine dalarken mutfağa geçtim. Mikey ile Calum Fifa oynuyorlardı. Ekrana doğru küfrediyorlardı.Yanlarına geçtiğimde Calum susmak bilmedi. ‘’J baksana nasıl yeniyo-AH OLAMAZ HADİ AMA ‘’