Simmer Down

414 44 10
                                    

Telefonum çalması ile banktan kalktım. Etraf çok karanlıktı. Hızlıca telefonu açtım. ‘’Ashton? Sen misin?’’ diye arayan kişiye bakmamıştım bile. ‘’Evet Jessica. Neredesin sen?’’ dedi sesi endişeli geliyordu. ‘’Dışarıdayım Ash. Sana ihtiyacım var. Kavga ettik. Çok kötüyüm.’’ Diye anlatmaya başladım sesim titriyordu. ‘’Jessica sakin ol. Bir şey olmayacak. ‘’ dedi. 

    ‘’Ashton olmuyor, olmuyor. Buraya gelmemeliydim. Burada başka tanıdığım kişi de yok. Ashton sana ihtiyacım var. ‘’ diyordum telefonda. 

   ‘’Ben senin yanındayım. Şuanda ihtiyacın olan tek şey sakin olmak. Derin nefes al Jessica. Sakin ol. Oraya gelmemi ister misin? ‘’ dedi. Tabi ki de isterdim ama yapamazdım şimdi. Olmaz.

  ‘’Hayır sen orada devam et. Seni seviyorum bunu unutma. ‘’ diyip telefonu kapattım. Telefonum çalmaya başladı. Arıyordu sürekli. Şuanda ne yapacağımı bilmiyordum , ciddi anlamda. 

   Nerede kalacaktım? Nereye gidecektim? Eşyalarım zaten evde. Ah! 

       Kendimden nefret ediyorum , hiçbir şeyi düzene sokamıyorum. Kimseyle anlaşamıyorum. Karanlık çöktüğünde beynim bu düşüncelerle dolmasından nefret ediyorum. Her şeyden nefret ediyorum kısacası. 

      Bir şey yapmak istersin birileri için çabalarsın ama sonucunda iyi bir şey alamazsın ya onun gibi hissediyorum .

     Buradan gitmek istiyorum. 

     

  Bankta oturup telefonumla oynamaya başladım. Şarjı azalıyordu , Ashton sürekli arıyordu ama açmıyordum. Ah Jessica senden nefret ediyorum. 

   ‘’Jessica kimse seni sevmiyor bunu biliyorsun değil mi?’’ dedi iç sesim. Derin bir nefes aldım. İç sesime güvenmem lazım en son neler olduğunu çok iyi hatırlıyorum. 

   ‘’En çaresiz olduğun zaman ben hep senin yanında olacağım bunu unutma. ‘’  dedi bir kez daha. 

Yavaş bir şekilde ‘’Susar mısın?’’ dedim gözlerimi sıkıca kapatırken. 

   ‘’Üzgünüm ama hayır. ‘’ dedi. Kendimle konuşuyordum. 

  ‘’Tamam o zaman senle konuşmayacağım. ‘’ dedim derin bir nefes alarak. Cidden deliye dönüyordum. 

    ‘’Ama burada olacağımı her zaman biliyorsun. Her  zaman , her saniye yanında olacağımı. Çünkü ben senim. Evet insanlar senden nefret ediyor çünkü her şeyi mahvediyorsun. En son birisinden ‘İyi ki varsın.’ sözlerini duydun ya da mesajı aldın? Çocuklardan bahsetmiyorum onlar sana sürekli öyle diyorlar ama öyle değilsin. ‘’ 

    Kendimden nefret ediyorum. O sırada telefonum zil sesi sessiz sokakta tekrar yankılandı. Bu sefer açtım. 

   ‘’Sana ihtiyacım var her şeyden çok. Seni çok seviyorum. Bir daha başka bir yere gideceksem beni engelle lütfen. Senin yanında olmak istiyorum her zaman , sonsuza kadar. Anlıyor musun? Yanında olmak istiyorum. Seni her şeyden çok seviyorum. ‘’ dedim hızlı bir şekilde. Kendimi bu kadar kötü hissetmemiştim şimdiye kadar. 

    ‘’Jessica sakin ol ve ben de seni seviyorum , her şeyden çok. Tamam bir daha hiçbir yere gitmene izin vermeyeceğim. Şuanda  tam olarak neredesin? Yanına gelmek istiyorum. ‘’ dedi. 

  ‘’Şuanda bir sokaktayım ama tam olarak neresi bilmiyorum ve korkmaya başladım , her yer karanlık. Yanıma gelemezsin. Ben geleceğim senin yanına. En azından bunu yapabilirim. Seni seviyorum tamam mı? Yarın ben seni arayacağım. ‘’ dedim gözlerim doluyordu. 

The Only Reason // irwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin