Melissa Down.

1.5K 84 6
                                    

  Eveet 4.bölümle devam ediyorum. Bu bölüme bakmayın kötü olmuştur. Yine girişleri yazmam doğru düzgün hiçbir zaman. Herneyse beğenmeniz dileğiyle. Yorumlarını bekliyorum. xx

‘’Melissa! Melissa! ‘’

              ‘’Beni duyuyor musun? Uyansana artık! ‘’  denilen seslerle gözlerimi açmam hiç iyi olmadı bi de gözlerimi açar açmaz Jack’in ‘’Kalk hadi! Gidiyorsun!’’ sözüyle uyanmam.  Hafifçe yatağımdan kalkarken bir yandan da gözlerimi ovalıyordum. ‘’Bu kadar çok mu istiyorsun gitmemi? ‘’ diye sordum. Jack birkaç saniye bekledikten sonra ‘’Hayır Mel. Biliyorsun seni seviyorum ve artık buradan gidiyorsun! Ne güzel haber! 1 yıl önce geldin buraya ve artık gidiyorsun. Keşke ben de gidebilsem. ‘’ diye söylenmeye başladı. Hafifçe gülümseyerek ‘’Unutma her zaman yanındayım. ‘’ dedim. Jack de gülümseyerek odadan dışarı çıktı.

   Aradan 1 yıl geçmişti. Tam 1 yıl önce buraya gelmiştim. Burası dediğime bakmayın 1 yılda burada arkadaşlarım oldu yani kocaman New York.  Ve artık buradan da gitme zamanı gelmişti. Hemen hızlıca kalktım üstüme doğru düzgün bir şeyler geçirdim. Hızlıca eşyalarımı topladım. Gidiyordum sonunda.

  Odadan çantamı alarak hızlıca büyük salona geçtim. Herkes kahvaltı için beni bekliyordu işte bu yüzden burayı seviyordum.  ‘’Günaydın!’’ diyerek mutlu bir giriş yaptım ama cidden mutluydum aslında biraz da üzgün çünkü ailemden ayrılacaktım. Bayan Annabell ‘’Günaydın Melissa? Nasılsın canım , bugün gidiyorsun? ‘’ derken gözleri dolmuştu. ‘’Üzülme üzülme geri geleceğim elbet bir gün. ‘’ diyerek yanına gidip ona sarıldım. O sırada Emma ‘’Bak bizi unutma. ‘’ diyordu. Biraz sesimi yükselterek ‘’Tamam kaybolmuyorum sadece en sevdiğim şehre gidiyorum yeter artık. ‘’ diyerek yerime oturdum. Herkes üzgün gözüküyordu. Jack ‘’Biraz bu kötü oldu galiba. ‘’ dedi sessiz bir şekilde. ‘’Kapa çeneni Jack. ‘’ diyerek onu da susturdum.

       Uzun bir kahvaltıdan sonra hızlıca odama geçtim. Kahvaltı yaparken bazı şeylerimi burada bırakmam gerektiğini düşündüm. Yani sonra buraya tekrar geldiğimde insanların ‘’Bizi mi özledin? ‘’ sorusuna yanıt vermem lazımdı ve bunun cevabı da ‘’Hayır , eşyalarımı. ‘’ olacaktı. Bavulumdan birkaç tane fular çıkardım ve yatağımın başına koydum. O sırada arkadan gelen Jack’in ‘’Geri geleceksin dimi Mel? ‘’ diyişini duydum, yavaşça arkama döndüm ve Jack’e sarılarak ‘’Evet geleceğim. ‘’ dedim. Jack benim buradaki en yakın arkadaşımdı. Çünkü ikimizde aynı gün gelmiştik buraya. Jack’i çok seviyordum ama hiçbir zaman aramızda duygusal bir şeyler olmamıştı çünkü o benim ikinci küçük erkek kardeşim gibiydi ve onun özel bir nedeni vardı ve bunu bir tek ben biliyordum. Jack ‘’Oraya git. Güçlü ol. Her şeyi düzelt ve geri gel. ‘’ demişti. Jack’e dudaklarımı büzerek ‘’Hayır bunu yapamam. Geri dönmem lazım ama sen gel oraya. ‘’ demiştim. Ve galiba bugünki en kötü ikinci sözüm olmuştu.  Jack kafasını yavaşça sallayarak ‘’Öyle olsun Mel. Neyse ben dışarı çıkacağım. Son kez sarılayım. ‘’ diyerek sarıldı. Jack’in kollarının arasında kaybolmuştum kendisi resmen bir kikloptu. Ama iyi kikloplardan. ‘’Görüşürüz Jack. Seni seviyorum. ‘’ diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Daha sonra Jack odadan çıktı ve ben de bavulumun kapağını kapattıktan sonra elime alarak odadan çıktım ve büyük salona geçtim yine. Herkes ordaydı en sevdiklerim. Son bir yıldaki ailem. Buradaydı.  Tabi yarısı ağlamaklıydı.

 ‘’ Öncelikle bir şeyler söylemem lazım size. ‘’ diyerek söze başladım. Vedalarından nefret ediyorum.

 ‘’ Son bir yıl için hepinize çok teşekkür ederim! Beni ben yaptınız. En sevdiğim yıl oldu bu yıl. Sizleri özleyeceğim. Ama her şeyin  sonu va- . ‘’ derken Emma ‘’Gitmee! Benimle kal . ‘’ diyerek boynuma atladı. Emma aramızdaki en küçük kişiydi. Bayan Annabell ‘’İstersen biraz daha bekle. ‘’ dedi yarı ağlamaklı bir şekilde.  ‘’Hayır artık gitmem gerek. Hepinizi çok seviyorum. ‘’ diyerek hepsine teker teker sarıldım Emma , Bayan Annabell , Finn , Miley… 

The Only Reason // irwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin