''Hello Jessica. ''

696 54 9
                                    

           

      Birden ayağa kalkıp ne yapacağımı şaşırdım. ‘’Iı şey.. ‘’ diyorum bir yandan bir yandan da Ashton’ın koluna vuruyordum. O sırada Liz gülmeye başladı. Bir yandan kaş göz edip Ash’e bakıyordum. Anlatmaya çalıştığımı kesinlikle anlamıyor ve gülüyordu. Sinir etmişti beni. ‘’Nasılsınız? ‘’ diyerek Anne ve Liz’e gülümseye çalıştım. Liz ve Anne gülmeye başladılar. Bu ortamda gülmeyen bir tek ben miydim? Çocuklara yakalanmak başka ama bu…

  ‘’Benim bir işim vardı.’’ diyerek kapıyı gösteriyordum. Utanmıştım.Büyük ihtimal kızarmıştım. ‘’Ben gideyim. ‘’ diyerek kapıya doğru ilerledim o sırada Anne bana çağırdı. ‘’Jessica? ‘’ Yavaşça ona dönüp ‘’Efendim? ‘’ dedim , sesimin titrediğini hissedebiliyordum. ‘’Sorun yok. ‘’ diyip gülümsedi. Ben de gülümsedim.  Kapıdan çıkıp yatak odasına geçtim.

‘’Ashton salak Ashton hep onun yüzünden. ‘’ diyerek ona kızıyordum. Kimse kendisinde suçu aramaz tabi. ‘’Salak Jessica. ‘’ diyordum bir yandan da gülüyordum. Yatağın üstüne kendimi atıp elime telefonumu aldım , oyun açtım onu oynamaya başladım. O sırada kapıya birisi vurdu. ‘’Girebilirsin. ‘’ derken yataktan kalktım. Ashton gelmişti. Gülüyordu. ‘’Ne var? ‘’ dedim biraz bağırarak.

‘’Hiçbir şey. ‘’ derken gülmeye devam ediyordu.

‘’Ne kadar da rahatsın. ‘’ dedim bir elimi alnıma götürerek. Sıcaklamıştım.

‘’Annemin dediği gibi sorun yok. ‘’ dedi gülmemeye çalışarak ama yapamadı.

‘’Nasıl sorun yok? Resmen bizi yakaladılar. ‘’ dedim gülerek.

‘’Sorun yok çünkü yani hep benimle olacaksın o da biliyor bunu. ‘’ dedi gülümseyerek.

Sesimi yükselterek ‘’Ashton annene benim hakkımda neler anlatıyorsun? ‘’ diye sordum.

‘’Iı yani.. ‘’ diye bir şeyler söylemeye çalıştı.

‘’Ashton? ‘’ dedim tek kaşımı kaldırarak.

‘’Bazı şeyler anlatıyorum. ‘’ dedi saçlarını düzelterek.

‘’Defol. ‘’ dedim gülerek.

‘’Tamam defolacağım ama çocuklarla birazdan dışarı çıkacağız o yüzden hazırlan. ‘’ dedi kapıdan çıkarak.

  Evet galiba bir daha Anne ve Liz’in yüzüne bakamayacağım. Bu durumlara pek alışkın değilim. Bir yandan da kendime gülüyordum. Bavuldaki kıyafetlerimi çıkartıp bir şeyler giydim. Daha sonra içeri geçtim. Liz ve Anne oturup konuşuyorlardı. Ashton ise mutfakta dondurma yiyordu. Bir şey olmamış gibi Liz ve Anne’nin yanına gittim. Tekli koltuğa oturdum. Sessizce bekledim.

  Liz tur anılarını anlatıyordu , beraber gülüyorlardı. Ben de onları dinliyordum. Daha sonra Liz bana dönüp ‘’Dışarı çıkacak mısınız? Luke bugün buluşacağınızı söylemişti de. ‘’ dedi. ‘’Evet birazdan çıkacağız. Ashton’ın dondurmasını bitirmesini bekliyoruz galiba. ‘’ dedim gülümseyerek. Anne gülümsedi. ‘’Jessica lütfen rahat davran. ‘’ dedi. Hayır hayır yine aynı konu açılmasın dedim içimden. ‘’Rahatım yani bu rahat halim. ‘’ dedim gülümseyerek. Beynim bunu söylemek istememişti ama ağzımdan bu çıktı. Neden?! O sırada Ashton geldi içeriye.

‘’Bitirdin mi bütün hepsini? ‘’ dedim yan yan bakarak.

Anne ‘’Onlar hepimizindi. Bitirdin dimi hepsini? ‘’ diye gülümsedi. Ashton etrafa bakarak ‘’Hayır bitirmedim. Gidin bakın. ‘’ dedi ve kahkaha attı. Liz ‘’Ashton’ı doyurmak zor. ‘’ dedi kafasını sallayarak. Araya girip ‘’Bir de Calum’ı. O bundan da kötü. Hiç doymuyor. Michael ise.. Sürekli pizza yemek istiyor. ‘’ dedim dudaklarımı bükerek. ‘’Luke ise sürekli gitar ve kağıtlarla dolaşıyor. ‘’ dedim kafamı bir sağa bir sola sallayarak. ‘’Evet.. ‘’ dedi Liz. O an Luke’a salak demek istedim. Ashton ‘’Hadi gidelim biz çocuklar sonra beklemesin. ‘’ dedi telefonunu cebinden çıkartarak. ‘’Tamam. Görüşürüz. ‘’ diyerek kalktım. Ashton elimi tuttu ve kapıdan çıktık.

The Only Reason // irwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin