The Only Reason // irwin

"We Miss You."

  "Lauren orda mısın?" diye Lauren'in odasına doğru ilerledim. Kapıya hafifçe vurdum. "Girebilir miyim?"

Hemen ses geldi. "Tabiki de."

Kapıyı açarak içeriye girdim. Lauren yatağının üzerinde laptopuyla oyun oynuyordu. Yanına oturdum. "Ne yapıyorsun?" dedim. Yerinden kalkarak "Hiç öyle takılıyorum. " dedi. "Düşündüm ki bugün dışarı çıkalım mı? Sen ve ben."dedim gülümseyerek. "Olur." dedi dişlerini gösterip gülerek. "Birazdan çıkarız o zaman." dedim yerimden kalkarken. "Ben hazırlanayım." dedi. Kafamı sallayıp odadan çıktım , kapıyı kapattım. Odaya geçtim Ashton telefonda konuşuyordu. Yanına gittim , ona sarıldım. Telefonunu kapatıp "Jessica bugün bir yere gidiyoruz." dedi. "Ne?Nereye? Ama şimdi olmaz Lauren ile dışarı çıkacağım. " dedim hızlı hızlı. "Tamam biliyorum zaten gece gideceğiz yani biz , çocuklar. Denize." dedi gülerek. "Tamam anladım. Neyse biz çıkıyoruz.Sen ne yapacaksın bugün?" dedim saçlarını karıştırarak. "Evde takılırım , annem ve Harry ile. Tatil bitiyor. Tura devam etmeden son kez durayım onlarla." dedi. "Tamam hadi ben gidiyorum. Görüşürüz." dedim yanağından öperken. "Görüşürüz." dedi. Hızlıca odadan çıktım.Lauren'e seslendim. "Laureen. Hadi gidelim." dedim çantamı takarken. Gelmişti. Anne mutfaktan kafasını çıkartarak "Nereye kızlar?" diye sordu. Lauren "Alışverişe." dedi. "Tamam görüşürüz. " dedi. Evden çıktık.

   Taksiye bindik alışveriş merkezine gidecektik. Kısa bir süre sonra avmnin önüne geldik. Taksiye parayı verip , indik.

    İçeriye geçtik hemen , hava çok sıcaktı. "Şuraya girelim mi?" diye sordu Lauren , bir mağazayı göstererek. "Olur." dedim. Mağazaya girdiğimizde o direk elbiselerin oraya gitti. Birkaç elbise baktık. "Bunu demek istiyorum." dedi eline bir elbise alarak. Daha sonra bir elbise daha aldı. "Bunu da sen dene." dedi elime vererek. Ona gülümseyip elbiseyi aldım ve kabine ilerledim.

   Elbiseyi deneyip dışarı çıktım. Aynaya baktığımda güzel olduğunu fark ettim. Daha sonra Lauren çıktı kabinden. "Çok güzel olmuş." dedim gülümseyerek. "Bence de. Seninkisi de güzel olmuş.Abim beğenir." dedi gülerek. Gözlerimi dönderdim. "Lauren."

  

Alışveriş merkezinde bir kafeye oturduk. Bir sürü kıyafetler almıştık. İçecek ısmarladık o sırada Lauren telefonuyla uğraşmaya başladı. "Çok yorulduk." dedim derin bir nefes alarak. "Evet. Bir daha dışarı çıkmam." dedi gülerek. O sırada telefonum çaldı. Ashton arıyordu. "Merhabaa." diye açtım telefonu.

"Selaam. Neredesiniz? Yaptınız mı alışveriş?" diye sordu.

"Evet yaptık , simdi de oturuyoruz. Neden sordun?"

"Sadece merak ettim. Neyse siz gezin."

"Tamam. Görüşürüz. Seni seviyorum." dedim gülerek.

"Ben de seni seviyorum." diye kapattı. Telefonumu masanın üzerine koydu. Lauren bana bakıp gülüyordu. "Ne?" dedim. "Örnek aldığım çift." dedi gülerek. Evet çok örnek bir çift dimi? Kesinlikle. Eski olaylar filan.. Kesin. "Lauren. Yapma böyle." dedim gülerek. "Ne zaman beraber yaşayacaksınız?" dedi ciddi bir şekilde. "Zaten yaşıyoruz. Yani benim de evim var Londra'da ama hep beraberiz." dedim. "O anlamda değil. Yani diğerleri hariç. Siz." dedi. "Ha çocuklar. Ben onlarla iyiyim." dedim gülümseyerek. "Evet öyledir." dedi Lauren. "Ne demek istiyorsun?" dedim bir an. "Hiç hiç." dedi gülerek. Daha sonra elime baktı. "Güzel yüzük." dedi. Lauren'e yan bakış attım. Bana bakıp gülüyordu.

     Eve geldiğimizde hepsi içeride televizyon izliyorlardı. Hemen koltuğa oturdum. "Yoruldum." dedim. Anne "Çok gezmeyin o zaman. Zaten bugün gideceksin çocuklarla." dedi gülerek. "Yok sorun değil. Alıştım ben böyle durumlara." dedim. Ashton ile Lauren odaya gitmişlerdi. Harry ise televizyon izliyordu. "Size bir şeyler aldım." diyerek hızlı bir şekilde poşetlerin yanına gittim. Elime iki poşet aldım geri gittim. Bir poşeti Harry'ye verdim diğerini ise Anne'ye. "Çok teşekkür ederim Jessica." dedi. "Rica ederim. " diye gülümsedim ve odaya geçtim. Ash ve Lauren Ash'in odasında oturuyorlardı. Kapıya hafifçe vurdum ve içeri girdim. "Ne konuşuyorsunuz?" dedim yanlarına oturarak. "Bir kaç abi sözü." dedi gözlerini devirerek Lauren. "Aa Ash. " dedim. Ellerini iki yana açarak "Siz kızları anlamıyorum." dedi. Lauren yerinden kalkarak "Ben içeri gideyim. Siz hazırlanın." dedi ve odadan çıktı.