Sabah erkenden uyanan minik kız, hayatında ilk defa okula koşarak gitti. Okulun bahçe kapısından içeri girdiğinde nefes nefese kalmıştı koşarak öğretmenler odasına gitti tek katlı eski okulda zaten üç tane öğretmen vardı.çok sevdiği edebiyat öğretmeni olan Özlem öğretmeni aradı ama henüz gelmemişti .Tekrar okulun bahçesine çıktı merdivene oturup Özlem öğretmenini beklemeye başladı.Sonunda beklenen kişi geldi, çıtı pıtı henüz yirmili yaşlarında olan özlem öğretmen sürekli tebessüm halinde, yumuşak bir mizaca sahipti .
Zeynep hemen ayağa fırladı koşarak öğretmeninin yanına gitti günaydın öğretmenim sizinle çok önemli bir şey konuşmam lazım dedi.
Özlem hanım Zeynep'in ailesini bildiği için kötü bir şey olmasından korktu.Telaşla iyi misin Zeynep kötü bir şey mi oldu? dedi.
Orasına siz karar verin öğretmenim dedi.
Ben bu köyden gitmek istiyorum bana yardım edin.
Bir an afalladı Özlem öğretmen nasıl yani?dedi
Uzak okullar var ya, hani hiç eve gelmiyorsun akşam olunca da orada kalıyorsun.
Yatılı okul mu?
Ha işte ondan ben o okullara gitmek istiyorum.
İyi ama Zeynep annen baban ne der gönderirler mi ki seni.?
Onlar benim yokluğumu farketmezler bile öğretmenim.
İki gün sonra özlem öğretmen yatılı lise sınavları başvuru formu ile geldi okula Zeynep'in bilgilerini doldurdular ve posta yolu ile gönderdiler.yaklaşık bir ay sonra sınav giriş belgesi posta ile geldi iki hafta sonra da sınav günü geldi çattı.
Talat bey ile konuşan özlem öğretmen bu kaba saba adamın inadını bir türlü kıramadı.ne dediyse ne yaptıysa adam Nuh dedi peygamber demedi ama Nuh'un da bir peygamber olduğunu unutmuştu.
Zeynep ve Özlem hanım ailenin haberi olmadan sınava gitti.akşam Zeynep'i eve bırakmak için gelen Özlem hanım hayatının en kötü gününü yaşayacağından bi haberdi.
Kiraz ağacının altında oturmuş arka arkaya Maltepe sigarasını içen Talat toprak yoldan gelen Zeynep ve öğretmenini gördü oturduğu yerden fırladı koşarak yanlarına gitti .
Zeynep başına gelecekleri bildiği için korkudan titreyen minik bedenini öğretmeninin arkasına sakladı.
Özlem öğretmen başına geleceklerden habersiz konuşmaya çalıştı bakın Talat bey...
Özlem hanım yerden başını kaldırdığında minik Zeynep'in çığlıklarını duydu Talat bütün hayatının hırsını o an oracıkta minik kızdan çıkarıyor, küfürler ederek minik bedenini oradan oraya savuruyordu Talatın kendisini itelemesi ile yere düşen Özlem öğretmen hemen düştüğü yerden kalktı öfkeli babanın elinden öğrencisini almaya çalıştı ama başarılı olamadı.
Talat sen nereye gideceksin bakalım, benim başıma orospu mu olacaksın ?
Öfkeli baba Küfürler savurarak kızını hırpaladı gücü tükenene kadar vurdu vurdu vurdu...ancak elinde ayağında derman kalmayınca minik kızını,ağzı burnu kan içinde olduğu yere bıraktı ve köy kahvehanesine doğru yürüdü.En garip olan şey de bu olay yaşanırken çevrede bulunan bütün komşuların yaşanılanları görüp duymasına rağmen üç maymunu oynamasıydı.O an yapılacak olan en küçük bir müdahile belki bütün bir ömrü degistirebilirdi.
Özlem öğretmen minik kızın vücudunda kırıkların olup olmadığına baktı üstü başı perişan olan kızı yerden kaldırıp cebinden çıkarttığı mendil ile yüzünü gözünü temizledi.Üst dudağı patlamış kan bir türlü durmuyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERÇENİN GÖZYAŞI
Ficción GeneralHata bir anlık,çaresizliğin getirdiği, hataların ödettiği bedeller ise bir ömürlüktür .Hayata tutunmak için insanın, asla arkasına bakmaması gerekir, ama arkamızda bıraktığımız sadece geçmişimiz olmalı, sevdiklerimiz değil ,koşarak geçmişimizden...