HASAT ZAMANI(2)

158 60 3
                                    



    Ağustos sıcağı bir de nemle birleşince egenin havası hiç çekilmez ,hele bir de o sıcak harmanla birleşti mi ,çekilen eziyeti anlatmaya kelimeler yetmez.Talat ve ailesi, bir ay süren ekin biçme ve harman yapma evrelerini atlatmış sıra harman kaldırmaya gelmişti. Bu yıl köyün en bereketli ekinleri kendilerindeydi, öyle büyük bir yığın yaptılar ki köyün dışındaki tepeden bakınca bile görülebiliyordu.Hatta sadece onların yığınları görünüyordu. O gün harman sırası Talatlardaydı. günler öncesinden hazırlıklar yapıldı. Zinnur evdeki bütün çuvalları tek tek yıkadı ,kuruttu hazırlıklarını yaptı.O günün ekmeğini günler öncesinden pişirdi ,bir gün önce kazanlarla yemek pişirdi.Çünkü köyün bütün erkekleri yardıma gelecekti o gün onlara, ama kadınların yardıma gelmesine izin vermezdi Talat eşi ve kızlarına eziyet olsun diye.

     Traktör arkasına bağlanan patos dediğimiz makine geldi; ekin yığınının yanına yaklaştı ve sabitlendi. Köyün bütün erkekleri ellerinde yabalarla geldiler, tüm hazırlıklar yapıldı tam işe başlamak üzerelerdi ki; Osman amca bir bardak su istedi ,ama evden çıkarken Zeynep su termoslarını almayı unutmuştu. Bu duruma çok sinirlenen talat Zeynep'e sağlam bir tokat attı, ama hırsını alamadı eline aldığı yabanın sapı ile vurmaya başladı kızına, ani gelişen bu olay herkes de şok etkisi yaratmıştı. İnsanlar afalladı önce ne yapacaklarını bilemediler ,kendilerine gelip Talat'ı durdurduklarında küçük kızın, ağzı burnu ve alnı kanıyordu Osman amca talata kızdı.

       Sen adam mısın?  bu kadar insanın önünde çocuk dövülür mü? dedi.

       Talat kendisine karışılmasına daha da sinirlendi yerde yatan kızına seninle akşam hesaplaşacağız dedi, kalk şimdi defol git su al gel beş dakikan var dedi ama ev ile tarla arası yarım saatlik mesafedeydi.

        Zeynep yerinden kalktı, toz toprak içinde kalan yüzünü eliyle temizledi ve çuvalların yanında oturan annesine baktı, hiçbir anne yoktur ki kendi doğurduğu çocuk bu şekilde dayak yerken tepkisiz kalsın ama Zeynep'in annesi o kadar boş gözlerle bakıyordu ki kızına ,bırak canının acımasını sanki hiçbir şey hissetmedi sanki, o an orada o olay hiç yaşanmadı, sanki ağzı burnu kanayan eli kolu moraran onun kızı değildi.Bırak kendi çocuğun olmasını hiç tanımadığın bir kişi bile olsa insan bu şekilde hırpalanan birine karşı bu kadar duyarsız kalamaz.

     Zeynep, o an anladı annesinin duyguları yoktu, o an anladı annesi için hiçbir şey ifade etmediğini ölmek istedi o an yok olmak istiyordu bu dünyadan silinip gitmek istiyordu.O an o bakışla canı acıdı Zeynep in, hemde çok acıdı onca insanın önünde yediği dayak bile o kadar yakmamıştı Zeynep'in canını, içinde an be an büyüyen kinle eve doğru yürüdü. Arkasında bağıran Talat'ın sesi yankılanıyordu kulaklarında, beş dakikaya gelmiş ol bacaklarını kırdırma bana umursamadı Zeynep ağır adımlarla yürüdü eve yaklaşmak üzereydi ağlamadığını fark etti Zeynep ilginçti normal bir çocuk bu kadar dayak yese bağıra bağıra ağlardı ,ama onun gözünden bir damla bile yaş gelmemişti sanırım onunda annesi gibi gözyaşı kurumuştu artık.

Suyu alıp tarlaya geri geldiğinde patos çoktan çalışmış ekin yğınının üzerinde erkekler patosun önünde annesi ve ablası buğdayları çuvallara dolduruyordu suyu çam ağacının gölgesine bırakıp ablası ve annesinin yanına gitti ablası iyi misin dedi cevap vermedi Zeynep ,sadece sustu ve dolu buğday çuvallarını geriye doğru taşımaya başladı.

Normalde patos ile harman kaldırma işi en fazla üç saat sürer ama Talatın harmanı tamı tamına sekiz saat sürdü yıllarca köyde herkes bunu konuştu tonlarca buğdayı olmuştu talatın o kadar mutluydu ki egenin değimi ile koltuk altına karpuz sığmaz olmuştu sevinçten dört köşe oldu.Sanki sadece kendi emeği eşinin çocuklarının hiç payı yokmuş gibi caka sattı köylüye.

Akşam karanlığı ile beraber eve geldiler, 20 kişilik erkek grubu kiraz ağacının altındaki çardağa oturdu, Talat ta baş köşeye kuruldu. Emirler yağdırmaya başladı su getirin ,yemeği hemen hazırlayın ayran yapın bol bol, çayı unutmayın sanki akşama kadar tek o çalıştı da, diğerleri evde ayaklarını uzatıp yattı.

Zinnur mutfakta yemekleri hazırladı; kızları bahçeye taşıdı koşa koşa her şey taşındı erkekler yemeğe başladı ,ama Talat izin vermedi ki eşi ve çocukları da yemeklerini yesin.

Zeynep ayran nerede

Avrattttttt bu kadar mı yemek yaptın? ben sana demedim mi yemekleri çok yap diye sanki evde her şey varda onlar yapmadı .Bütün bu koşturmalar sonucunda, herkes evine çekilip ortalık sakinlediğinde saat on ikiye geliyordu Zinnur az buçuk mutfağı topladı erkeklerden arda kalan yemekleri tek tabakta topladı ,tam mutfakta çocukları ile yemek yemek üzereydi ki Talat kükreyerek girdi içeriye, sabahtan kalan hırsı içinde akşama kadar büyümüştü çünkü, Zeynep daha ağzına bir lokma koymamıştı ki beline kadar inen melik melik örülmüş saçlarını bir elin kavradığını hissetti. Talat saçından tuttuğu kızını aldı yere çarptı senin gelmişi geçmişini diye başlayıp yedi göbek sülalesine kadar devam eden küfür senfonisi eşliğinde kızını dövdü dövdü dövdü ne kadar dövdü kendi de bilmiyor ama elinde kolunda vuracak gücün kalmadığını hissedince bıraktı ve çıkıp gitti.Ablası geldi Zeynep in yanına ve başını kollarının arasına alıp sarıldı kardeşine, Zeynep yine annesine baktı oturduğu yerden hiç kıpırdamayan kadın, elindeki ekmeği ağzına atıp yemek yemeye devam etti. Zeynep derin bir nefes aldı dayanmam lazım dedi okullar açılınca yatılı okula geri gidecek ve birkaç ay da olsa bu cehennemden kurtulacaktı.

SERÇENİN GÖZYAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin