İnsan bazen zamanın içinde çürümek ister, çürüyüp başka zamanlarda bambaşka bir baharda yeşermek ister; kaderini başkalarının ıstakasının ucundan kurtarıp ,kendi yazmak ister burası her şeyin yeniden başladığı, silkelenip ayağa kalktığı ve daha güçlü olduğu andır. Zeynep de buz gibi havada saatlerdir oturup düşündüğü neden diye sorgulayıp cevaplarını bulamadığı sorulardan sıyrıldı. Ayağa kalktı daha güçlü, daha umursamaz bir tavırla hiç kimse benden ve benim hayatımdan daha önemli değil .Bundan sonra hiç kimse ördüğü duvarların ötesine geçmemeliydi çünkü duvarı aşanlar Zeynep'in zaaflarını keşfediyor, zaaflarını keşfedenler ise er yada geç bir gün canını yakıyordu.
Yurda doğru yürüdü Zeynep saatlerdir bahçede oturuyordu içeri girince ne kadar çok üşümüş olduğunu farketti. Montunu çıkartırken morarmış ellerini gördü. Acıyı hissetmediğini biliyordu ama artık soğuğu da hissetmemeye başlamıştı anlaşılan, bu iyi bir şey dedi kendi kendine istediğim dayanıklılığa ulaşıyorum.
[-Uɷ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERÇENİN GÖZYAŞI
Ficción GeneralHata bir anlık,çaresizliğin getirdiği, hataların ödettiği bedeller ise bir ömürlüktür .Hayata tutunmak için insanın, asla arkasına bakmaması gerekir, ama arkamızda bıraktığımız sadece geçmişimiz olmalı, sevdiklerimiz değil ,koşarak geçmişimizden...