Zeynep yurda geldiğinde akşam olmak üzereydi bütün oda arkadaşları ,odanın ortasında duran masanın etrafında toplanmış özlem gideriyordu. Zeynep kapıdan girince herkes sırayla sarıldı kendisine, en sona kalan Şerife uzun uzun baktı arkadaşına sonra birbirlerine gülümseyip sıkı sıkı sarıldılar
Canım benim seni nasıl da özlemişim dedi Şerife
Zeynep ise sessiz kaldı
Uzun uzun konuştular herkes tatilinin nasıl geçtiğini nerelere tatile gittiğini anlattılar, biraz da abartarak tabi Zeynep tek tek dinledi hepsini, Hümeyra Zeynep'e dönerek hep biz konuştuk birazda sen anlat bakalım, bütün yaz ne yaptın dedi, pek bir şey yok bende anlatacak klasik tatil işte dedi. Zeynep, sonra eşyalarını yerleştirmek için kalktı yerinden, kızlar tam ısrar edeceklerdi ki Şerife hemen tatilde tanıştığı çocuğu anlatmaya başladı, böylece tüm dikkatleri üstünde topladı tekrardan, Zeynep ile göz göze geldiler ve belli belirsiz gülümsediler bir birlerine yine kurtarmıştı arkadaşını Şerife. Zeynep metal dolaba doğru yöneldi, çantasını açtı ve eşyalarını yerleştirdi tam işi bitmişti ki yine o lanet yazıya takıldı gözü. Zeynep'in dolap kapısının içinde çakı ile bir şeyler yazılmıştı, diyordu ki o yazı da:
''Asıl sorun mazi ve ati arsında sıkışmış ruhlarımızdan, kendimize bir gelecek inşa edebilmektir. Geçmişte takılıp kalmak bugünü ve yarını, geçmişin karanlığında sürüklenerek yaşamaya mecbur kılar ''
Zeynep sinirle havlusunu aldı eline, mazi de yaralanmış bir kalp ati de heyecan ile atmaz dedi ve havluyu tam yazının üstüne astı, zira yıl boyunca o havluyu hiç kullanmıyordu kendisi.
Sessiz sedasız süzüldü odadan dışarıya ve yangın merdivenine yöneldi, merdivenlerde ikili üçlü gruplar halinde kızlar oturuyor ,üç ay boyunca biriktirdikleri dedikoduları birbirleri ile paylaşıp kıkırdaşıyorlardı .Zeynep onların arasından yukarıya doğru çıktı en üst kata vardığında etrafı kolaçan etti kimsenin olmadığından emin olunca tel tokası ile çatıya çıkan demir kapının kilidini açtı ve çatıya çıktı karanlığı başının altına yastık , yıldızları da üzerine örtü yaparak uzandı boylu boyunca kapadı gözlerini ve mırıldandı gökyüzü yıldızlar ve ben bahtiyarım diyerek adeta Nazıma bir selam yolladı.Sanırım huzur dedikleri şey tam olarak buydu,çünkü aylar sonra ilk defa kendini rahatlamış ve güvende hissediyordu, evet evet huzur tam olarak buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERÇENİN GÖZYAŞI
Genel KurguHata bir anlık,çaresizliğin getirdiği, hataların ödettiği bedeller ise bir ömürlüktür .Hayata tutunmak için insanın, asla arkasına bakmaması gerekir, ama arkamızda bıraktığımız sadece geçmişimiz olmalı, sevdiklerimiz değil ,koşarak geçmişimizden...