Artık sizi çok bekletmeyeceğim.Zaten beni okuyan çok kişi olmasa da sizi bekletmek hakkım değil.
Sizi çok seviyorum :*
Okuyucularım düşse de devam edeceğim :*
MULTIMEDYA: ARDA
Sinirle önüme döndüm ve dolaptan kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. Yerdeki bavulumu önüme çektim ve içine açınca kıyafetlerimi hiç katlamadan öylece koydum. Şu an her hücremde siniri hissediyordum.
Birinin bana emir vermesinden nefret ediyordum. Birinin bana sesini yükseltmesinden nefret ediyordum...
''Üzgünüm Güneş. Ben-...'' dediğinde sözünü kesip
''Önemli değil Arda. Şu an bavulumu hazırlamam gerek.'' dediğimde elime gelen son kıyafetimi de bavula öylece koyup banyoya girdim. Dişlerimi hemen fırçaladım. Fırçaladıktan sonra diş fırçamı peçeteye sarıp banyodan çıktım. Diş fırçamı da çantama attıktan sonra başka bir şey kalmamıştı. Tek yapacağım şey buradan gitmek olacaktı.
''Güneş. Bak, ben üzgünüm tamam mı? Sana bunu anlatamam. Çünkü kendimi bu konuda kimseye açmadım. Yani sana da açamam. Bunu kişisel anlama sakın. Sadece bu konuyu kimseye anlatamayacak kadar zavallıyım. Belki bir gün... Belki bir gün sana anlatacağım. Ama o gün bugün değil.'' dediğinde ilk defa Arda'nın sorunlarından birini konuştuğumuzu anladım. Konuşmadıysak da konuşmaya giriş yapmıştık. Benim şu an tek yapmam gereken şey ona anlayış göstermekti.
''Tamam.Sorun değil.'' dediğimde sesimdeki sıcaklık beni bile şaşırtmıştı.
''Anlayışın için teşekkürler Güneş.'' dediğinde ona sarılmak için adım attım. Önüne geldiğimde kollarımı açarak
''Veda kucaklaşması.'' dedim ve hemen o da kollarını açıp beni kolları arasına aldı.
''Seni çok özleyeceğim kas yığını.'' dediğimde güldüğünü hissediyordum.
''Ben de seni çok özleyeceğim sümüklü.'' dediğinde benim yüzümde de gülümseme belirmişti. Gözümden bir yaş düştüğünde kendime anlam verememiştim. Neden ağlıyordum? Ben hiçbir veda da ağlamazdım. Ama bu farklıydı. Sanki ömrüm boyunca onunla yaşamışım ve şimdi de ayrılıyormuş gibi hissediyordum. Abimden ayrılıyormuş gibi hissediyordum...
''Abim gibi hissettiriyorsun. Bu duygu çok farklı.'' dediğimde gözümden bir yaş daha düşüp Arda'nın tişörtünü ıslattı.
''Sen de benim kız kardeşim gibisin. Ama yaramaz kız kardeş.'' dediğinde kötü anılar yüzüme çarptı.
''Cenk?'' sesim fısıltı gibi çıkmıştı ama beni ikisi de duymuştu.Cenk bana döndüğünde ani bir şok yaşadı ve üstlerini kapamaya çalıştı.
''Uğraşma göreceğimi gördüm ben.'' dedim.Altındaki sürtük de bana bakınca donakaldım.
''Kardeşin mi?Üzgünüm hayatım beni böyle görmesini istemezdim.'' HAYATIM MI? Ben şu an şok içinde onlara bakarken Cenk'in davranışlarını izliyordum.
''Evet kardeşiyim.Hani küçük kardeşler vardır.Sürpriz yapmak isterler ama en büyük sürpriz onu bekler.''Cenk'e imalı bakarken daha fazla dayanamadım ve arkamı dönüp evin çıkışına doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
Teen FictionZaman değil midir iki dostu birbirinden ayıran? Aynı zamanda iki düşmanı birbirine bağlayan? Aras, kendisinden daha güçsüz olduğunu düşündüğü Güneş'in karşısında her zamankinden çok, kendinden emin dururken gelecekte onun karşısında bu duruşunun d...