“Senin sorunun ne?” dedi öfkeyle.
“Odama girip durmanızdan başka mı?” dediğimde derin bir nefes aldı.
“Geldiğimizden beri böylesin, kendine gel artık!”
“Nasılmışım?”
“Depresif, ters, agresif, bencil!” Histerik bir kahkaha attım.
“Oysa az önce bana tatlım diyordun,” sesim onunkine aksine daha sakin çıkıyordu. Hatta fazlasıyla sakin.
Yüzü kızarmaya başladı. Fazlasıyla sinirlenmişti fakat ben de geri adım atmayacaktım. Bana bağırılmasından bıkmıştım.
“Baksana küçük hanım, benimle aşağıya geliyorsun!” Bağırdı ve yanıma gelip kolumu yakaladı. Çekiştirmeye başladı.
“Bırak kolumu!” diye bağırdım ve yatakta oturur pozisyona gelip, kolumu ondan kurtardım. “Gelmek istemiyorum!”
“Hayır, geleceksin!” dedi ve tekrar kolumu yakaladı.
“Sadece beni yalnız bırak!”
************************************************************************
Çooook özür dileyerek sizinle kısa bir kesit paylaştım. Biliyorum, bu kısacık kesit sizin beklediğiniz zamanla karşılaştırıldığında bir hiç ve gerçekten samimi bir şekilde sizden tekrar özür diliyorum.
Size neden bölüm paylaşamadığımı kısa bir notla belirtmiştim, hemen 20. Bölümün yorumlarında bulabilirsiniz.
Benden nefret etmemeye çalışın, çünkü sizi çok seven bir yürek taşıyorum :)
Küçücük bir not: Mediadaki şarkının çok güzel seslendirildiğini düşündüğüm için sizinle paylaşmayı düşündüm :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
Teen FictionZaman değil midir iki dostu birbirinden ayıran? Aynı zamanda iki düşmanı birbirine bağlayan? Aras, kendisinden daha güçsüz olduğunu düşündüğü Güneş'in karşısında her zamankinden çok, kendinden emin dururken gelecekte onun karşısında bu duruşunun d...