"Hayır, lütfen canımı çok yakma. "
Ama dinlemediler. Her zaman ki gibi. Son darbeyi indirdiğinde tam olarak yere yığılmıştım. Odanın soğuğu, gözyaşlarımın tenimde ıslattığı yerleri dahada çok üşütüyordu. Tam kalkmaya çalışırken kafama yediğim darbeyi ve akan kanları hatırlıyorum.
Buradan kurtulmanın tek yolu ya iyileşmek, ya ölmekti. Ki bu imkansızdı. 7 senedir buradaydım ve kimsenin bize işkence dışında bir şey yaptığı yoktu. Doğru düzgün yemek bile vermiyorlardı.
Buraya beni annem kapattı. Deli olduğumu düşündüğünden değil, üvey babamın beni istememesinden. Kendi babamın yüzünü bile unuttum. Yemin olsun ki buradan çıkınca bana yapılan işkencelerle geberticem onları.
Şu anda benden küçük ve gerçekten deli olan çocuklarla aynı yerde -ki ben koğuş olarak tabir ediyorum- kalıyordum. Henüz 18 yaşına girmemiştim. 18 yaşını geçince büyük kadınların ya da belki de büyük delilerin diyelim, yanına gidiyordunuz. Ve ben tahminimce yarın 18 yaşına girecektim. Tarihi tam olarak bilmiyorum ama teyzem bana "ilk bahar tomurcukları çiçek açınca doğdun" derdi. Burada zaman kavramını kaybediyordunuz zaten, ama çiçeklerden anlamıştım.
Büyük delilerin yanına geçmeyi bir fırsat olarak görüyorum aslında. Işkenceleriniz dahada artıyor fakat tecavüze kalkışmıyorlar. 5 yaşında ki çocuklara ne yaptıklarını görseniz...
Ve belki de bu benim kurtulmak için son şansımdı. Ne gerekiyorsa yapacak ve buradan çıkıp ailemi öldüreceğim. Ne kadar aile denirse tabii.
Bu arada ben kim miyim?
Öğreneceksiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELI
ParanormalTımarhanede hayatta kalmaya ve bunu ona yapanlardan intikamını almaya çalışan bir kız.