Bölüm 2; Gün ışığı

454 17 0
                                    

Tam tahmin ettiğimiz gibi işkence vakti gelmişti. Önce hangimizi alacaklardı bilmiyorum ya da neden bize bunu yaptıklarını. Savunmasız ve neredeyse kimsesizliğimizden faydalanıp can sıkıntılarından yapıyorlardı belliki. Ya da sadistler. Içimden umarım Eymen'i almazlar diye geçirdim. Dileğim kabul oldu. "Sen saçaklı, süprize hazır ol." neden bilmiyorum ama adam bana aşırı şekilde iğrenç geliyordu.

Beni alacakları sırada direnmenin anlamı olmadığını bildiğim için kendim kalktım hemen kolumdan tuttular. Eymen hemen "o kız, beni alın. Bırakın onu.Size söylüyorum piçler!" diye bağırdı ama ona susmasını söyledim. Siyahi olan adam "Sıra sanada gelecek küçük adam" dedi. Eymen'im aksine sarı dişleriyle pis pis sırıttı ve beni saçımdan sürüyerek itmeye başladı.

Beni yeşil bir odaya götürdüler. Daha sonra müdür Şebnem -ah, korkunçlu karı- geldi.

"Buradan asla sağ çıkacağını düşünme. Ahmet, Sinan!"

Daha sonra beni sürüyerek getirdikleri adamlar buradaydı. İsimlerini öğrendim. Ne gereksizdi. Adamlar direnmeme rağmen ellerimi, ayaklarımı bağladılar ve üstüme gelmeye başladılar. Adamlardan siyahi olan bana yaklaşıp "Güzel parçasın, bu güzelliğe yazık olmasın" dedi ve diğeri gülüp arkama geçti. Adamın yüzüne tükürünce bana tokat attı hemen ağzımdan kan geldi ama tenim hassas olduğu için. Acısını sorarsanız alışkındım zaten. Arkamda ki adam bluzümün omuzunu indirdi ve diğeri de pantalonunu çıkardı. Tam o anda ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Ellerimi çözmeye çalıştığımı fark etmediler ve bu büyük avantajdı. Adam kilodunu çıkarmaya çalışırken ne yapacağını anlamışım.  Kapıda ki Eymen'in seslerini duyabiliyordum. Iniltimi duymuş olsa gerek. Adam tam kilodunu çıkardığı sırada pis organına tekmeyi bastım diğeri hemen beni tuttu ama ellerimi çözdüğüm için ona rahat karşı koydum, daha sonra onada tekme atacakken beni itti. Yere düştük. Üstüme çıktı ve ellerimi bağlamaya çalıştı. Göğüs uçlarını sıkarak canını acıttım ve birden yuvarlandı. Ayaklarımı hızlıca çözdüm, şansıma Eymen'de kapıyı kırmıştı. "Eymen" dedim hemen ona sarılarak. "Kaçmamız gerek." Eymen "sakin ol." dedi ve beni yatıştırmak için daha sıkı sarıldı. "Koş!" dedim ve koşmaya başladık. Bir kolunun arkasına saklandık ama devasa olduğu için o karanlıklta kimsenin bizi fark edeceğini sanmıyorum. "Buradan çıkmamız gerek Eymen. O adamlar. Bana..."Sözümü kesti.

"Sakın.Devamını getirme."bunu ağlamaklı sesle söylemişti.Aniden adamların sesini duyunca korktum ve Eymen'e resmen yapmıştım. O da bana sarılarak sus işareti yaptı. Adamların kapıdan hızlıca çıktığını gördüğümde rahat bir nefes aldım. Kaçmak için tam zamandı.

"Hazır ol." dedi  Eymen yeşil gözlerinde cesaretle. Adamların arabayı çalıştırdıklarını duydum. 5 dakika sonra Eymen belimdeki elini elime kaydırdı ve koşmaya başladı. Öyle durduğumuzu anlayınca utanmadım değil.  Bende arkasından koştum. Dışarıda soğuk hava yoktu. Ama sabaha karşıydı.

Ne kadar koştuk bilmiyorum ama Eymen hâlâ üstüneki kıyafetle olduğu için parası olduğunu söyledi. Taksiye bindik be bir yere gittik.

"Geceyi bu evde geçirmemiz gerekiyor Efsun."

"Sorun değil. Çıktığımız için mutluyum. "

Evdi burası ama uzun zamandır kimse gelmemiş gibiydi. Tozlu ve yıkık dökük. Yerde tek bir yatak vardı. Eymen uzandı ve beni düşürerek yanına çekti. "Senin hastalanmanı istemem." daha sonra uyuklamaya başladı.

Acaba bundan sonra ne olacaktı?

DELIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin