Night Home Of London

Bölüm 6: Yeni Görev

" Anıların mı?" dedi Matt hiçbir şeyden haberi yoktu. Ve olmaması da gerekiyordu. "Sana anlatamam, Matt. Senin iyiliğin için." dedi Peter anahtarı ile kapıya doğru ilerlerken. "Hep böylesin Peter. Hep bir şeyler saklıyorsun. Lanet olası sana güvenmiştim! Bu iğrenç eve gelmemin sebebi sendin ve şimdi bana burada neler döndüğünü anlatmıyorsun." dedi Matt. Güvenilmediğini sanıyor olmalıydı. Ama ona neler olduğunu anlatamazdı. Bunu arkadaşının iyiliği için yapıyordu. 

"GÜVEN" kelimesi geçti kafasının içinde ve birden başı dönmeye başladı. Yine atak geçiriyordu. Gözünün önüne bir görüntü geldi. Yine bu evde Alex'leydi. Alex'in konuştuğunu dudaklarının hareketinden anlıyordu ancak onun sesi yerine Matt'in kendisine bağırışlarını duyuyordu. Bu görüntüden kurtulup ayılmayı istiyordu. Bu ev bayılacak en son yerdi. Ancak ne yaptıysa da başarılı olamadı. En son pes etti ve kendini bıraktı. Matt'in sesi boğuk boğuk gelmeye başladı ve sonunda kesildi. Şimdi anının içindeydi. 

Alex'in söylediklerini duymaya başlamıştı. "Dostum,sana güveniyorum. Yapalım gitsin!" diyordu Alex kendisine heyecanla bakarken. Bu rüya kontrolünü Alex ile denemeden önce olan bir olay olmalıydı. Peter "Tamam" der gibi başını salladı. "Hadi gel" dedi Alex onu kolundan tutup çekiştirerek. 

Odanın sonundaki aynaya doğru gittiler. Alex kendisini bırakıp aynaya yöneldi. O zamanlar ayna yeni parlatılmış gibi pırıl pırıl görünüyordu. Ancak az önce gördüğü ayna çiziklerle dolu, tozla kaplı, kişinin kendisini bile zorla gördüğü bir aynaydı. Alex aynayı baş tarafından tutup çekti ve kocaman ayna eline geldi. Onu yere koyduktan sonra aynanın arkasındaki -muhtemelen aynayı dik tutmak için yapılmış- dikdörtgen şeklinde bir kalıbı gördü. Tahta kalıbın tam ortasında kırmızı bir daire vardı. Alex daireye parmağını bastırdı. Bastığı anda arkadan şiddetli bir ses geldi. Sanki bir şeyler açılıyordu. O sırada çevresi simsiyah oldu ve yavaşça gözlerini açtı. 

Başında Matt bekliyordu. Karanlık yüzünden pek bir şey göremese de hıçkırık seslerinden onun olduğunu anlamıştı. "Dostum,nihayet uyandın." dedi sesi titrerken. Peter yavaşça yattığı yerden kalktı ve üstünü silkeledi. "Böyle ataklar geçirdiğimi biliyorsun. Neden bu kadar korktun?" dedi Peter bir yandan da öksürürken.Boğazı gerçekten çok acıyordu." O geldi." dedi Matt feneri ona uzatırken. "Kim?" dedi Peter feneri titreyen elleriyle alırken. "O bana senin hakkında bir şeyler söyledi Peter." dedi Matt. Hala hıçkırarak konuşuyordu. Peter hızla Matt'in yanına gitti ve kolunu tuttu. "Sana ne anlattı?" "Bir zamanlar onunda sana güvendiğini, daha sonra bu hale geldiğini anlattı. Bana kendini gösterdi Peter. Ne yaptın sen?"dedi Matt hızla kolunu çekerken. Peter, Alex'in ne kadar kötü duruma gelebileceğini düşündü. O çok tatlı biriydi. Matt'i bu kadar nasıl korkutmuştu?

 Artık her şeyi söylemek zorundaydı. Başından geçen her şeyi tek tek hiçbir şey atlamadan  anlatmaya başladı. Matt bu sırada vurgun yemiş gibi kendisine bakıyordu. Nihayet sözleri bittiğinde Matt'in ağzını bıçak açmıyordu. Dilini yutmuştu sanki. O sırada odanın ışığı yanıp sönmeye başladı. Matt kendisine bakıp pis pis sırıtıyordu. Daha sonra Matt'in yüzü ve vücudu değişmeye başladı. Göz rengi, saç biçimi... Hepsi değişmişti ve o birden Alex olmuştu. "Hatırladığına sevindim kardeşim" dedi kötü bir gülüş sonrasında. Ve birden ortadan kayboldu. Işık yanıp sönmeyi bıraktı ve cılız bir ses sonrası kapandı. 

Peter'ın korkudan dizleri titriyordu. Şaşkınlık,telaş ve korku... Bütün hisleri aynı anda yaşıyordu. Sanki hiçbir şey giymeden karda yatmış gibi bütün vücudu somsoğuktu. Gözlerini fal taşı gibi açmış, olanları algılamaya çalışıyordu. Birkaç dakika sonra harekete geçmeye karar verdi. Burada boş boş durmanın kendisine hiçbir faydası olmayacaktı.Anahtarı bulmaya çalıştı. Ancak halının ortasında bulduğu anahtar şimdi hiçbir yerde yoktu. Sanki yer yarılmış, içine girmişti. Belki de Alex onu almıştı.Hala Matt'i düşünüyordu. Alex onun görünümüne nasıl bürünmüştü? Belki de bütün bu sırları çözebilmek için ataklarda gördüğü o anıları uygulaması gerekiyordu. Hızla aynayı yerinden çıkardı. Tüm tozlar havaya kalkınca Peter hapşırmamak için kendini zor tuttu. Yine o buton karşısına çıktı. Butona hiç tereddüt etmeden bastı ve arkadan bayıldığında duyduğu sesin aynısı geldi. Derin bir nefes aldı. Yeni görevi gerçek Matt'i bulmaktı.