Her zaman kibir,kıskançlık,bencillik mi kazanacak ? Yoksa sıradanlık mı güzel kapılar açacak ?
Yapmacık Melis mi? Doğal Melis mi ?
Liseden üniversiteye uzanacak güldürecek cinsten bir aşk hikayesi.
Bu aşkın rengi ise Mavi olacak.
Ceren narin elleriyle saçlarıyla oynarken ben yabani bir hayvan havalarındaydım. Az önce neredeyse bütün sınfın ilgisi benim tüyümde kılımdayken bir anda ilgi Ceren'in üzerindeydi. Bundan oldukça memnundum. Bu durumdan memnun olmayan bir kaç kişi vardı. İsim vermeye gerek yok zaten tahmin etmişsinizdir. Melis'in kenafir gözleri kızın ayak ucundan saç köklerine kadar dolaştı. Kız onu görmüyordu bile umrunda değildi. Bizimki dikkat çekmek için sınıfın hatta okulun en popüler kızı benim havasını vermek için yanından çalkana çalkana geçti ve önümüze oturdu. Satsan Tofaş araba alabileceğin düzeydeki telefonunu çıkartıp birini aradı.
' Aşkımmmmmm bebeğim napıyooonn' dedi cıyak cıyak sesiyle. Cem'i aramıştı içime öküz oturdu sanki. Hemen kulak kabarttım. ' Okul çıkışında beni almaya gel tamam mı alışverişe gidelim lütfeeğğnn.' Allahım şu kızın kepçük ağzını kırasım var ya bana az cesaret ver!!
Ceren bizimkinin kuyruğuna basmış enik gibi viyaklamasından olsa gerek şaşkın şaşkın şöyle bir Melis'e baktı. Sonra kafayı çevirip sessizce 'bi bitmediniz anasını satayım' dedi. Belli ki Önümüzdeki günlerde ortalık fena kızışacaktı. Bunlar lise hayatımın son döneminde görmek istediğim şeylerdi. Böylece benimle uğraşmaya vakitleri kalmaz arada kaynar giderdim.
Ayça hoca suratsız suratsız içeriye girdi. 'Kesin sesinizi hayvanat bahçesi değil burası' diye bağırdı. Herkes hemen çiçek gibi oldu. Bu kadından öğrenciler dahil bütün öğretmenler de çekiniyordu. Sürekli sinirli ve asık suratlı kimseye tahammülü olmayan biriydi ama branşında oldukça iyiydi.
Ceren bana usulca 'bu da kim be ? ' dedi.
- Ayça hoca,edebiyatçı.
'Hep mi böyle agrasif yoksa aybaşına mı denk geldim' dedi hafif gülerek.
'Yok hep böyle sert seviyor' dedim bende sırıtarak.
Bize 15 soruluk edebiyat testleri dağıttı ve 15 dakika verdi. 15 dakika içinde bunları çözmemizi istedi. Daha sonra cevap anahtarını okuyacaktı ve soruları tek tek çözecekti. Derslerim için iyi diyebilirdim. Fazla zorlanmadan test sorularını çözdüm ve gözümün ucuyla sınıftakilere baktım çözebiliyorlar mı diye. Ceren gayet hızlı çatır çatır çözüyordu soruların kalbini kırıyordu. Kokarca Ayşe kafasını kaşıya kaşıya mal gibi sorulara bakıyordu. Kafasının derisini kazıttıktan sonra birde tırnaklarına bakıyordu. O tırnaklarının içi şimdi leş gibi olmuştur iyice tiksindim kızdan mikrop!
- Hey bitti süreniz şimdi beni dinleyin!
Ayça Hanım'ın bağırışıyla kendime geldim ve gözlerimi teste çevirdim. Hoca doğru cevapları bağıra çağıra okumaya başladı. 12 doğrum 3 yanlışım vardı. Ceren'in kağıdın başına büyük harflerle 'FULL'yazdığını gördüm. Çalışkan kız ne diyelim. Dersin geri kalan kısmında Ayça öğretmen soruların cevaplarını psikolojik olarak döve döve kafamıza soktu.
Zilin çalmasıyla herkes bir yerlere dağıldı. Bende kalkıp tuvalete gitmeye koyuldum. Arkamdan bir ses duydum.
'Pardon! nereye gidiyorsun? Bana biraz okulu tanıtır mısın,kantin bile nerde bilmiyorum'
Arkamı döndüm ve bana seslenenin Ceren olduğunu gördüm. 'Tabi' dedim şaşırmış bir şekilde. Beraber sınıftan çıktık ve kantine doğru yürüdük. Sınıftan kantine gidene kadar kısaca tanıştık. Muğla/Marmaris'te doğmuş büyümüş İzmir'e bir hafta önce taşınmışlar. Tarif ettiğine göre evlerimizde yakın sayılırdı.
Kantine girdiğimizde yamyamlar farklı kız gördükleri için ağzı açık ayran budalası gibi bakıyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıraya girdik ve tost-ayran aldık. Kantinin içinde oturacak yer olmadığı için dışarıya çıkmaya karar verdik. Ceren bir eliyle ayranın jelatinini sökmeye çalışırken diğer elinle tostu ısırıyordu. Tam kapıdan çıkarken Çakma sarışın Melis ve saz arkadaşları hızla kapıdan girdi ve Ceren'e toslayarak geçti. Ayran olduğu gibi Ceren'in üzerine dökülmüştü. Arkasına bakıp özür bile dilememişti, ki zaten bilerek yapmıştı. Üstüne birde kişniyorlardı. Ceren'in yüzü sinirden acayip bir hal almış yumruklarını sıkıyordu. En son gördüğüm ise Ceren'in arkadan koşturup Melis'in saçlarına yapışma anıydı..
