Yüzümü göstermeden sese doğru yaklaştım. Telefona dalmış çevresine bakmıyordu bile. Görüş açısından çıkıp ona doğru baktım. ikiyüzlünün kim olduğunu öğrenecektim o yüzden heyecanlandım diyebilirim. Gördüğüm kişi karşısında bakakaldım. Bu kız bildiğin Melis'in çetesinden Simge'nin ta kendisi. Kız resmen tarla faresi çıktı. Acaba bu sinsi planları kimin için?
Geçenlerde annesini metroda azarlıyordu muhtemelen para içindi. Şimdi anlıyorum zengin takılmak için annesine acımadan sürekli para istiyor,yetmediği kısımlarını ise paralı arkadaşlarından çalıp çırpıyor.
- Hafta sonu okulun daveti var elbise almam lazım ezik gibi gidemem,sana lazım olan için sonra bi ayar çekeriz.
Şaşkınlıktan elimdeki tupper şişeyi yere düşürdüm. Eğilip aceleyle aldım ve o an Simge ile göz göze geldik. Telefonu hemen kapadı ve 'Söylediklerimden ne kadarını duydun??' dedi hem sinirli hem de endişeli bir şekilde.
'Neden bahsediyorsun, ne diyorsun ?'
'Telefonla konuşuyordum diyorum ne kadarını duydun??'
Yürek yemiş gibi ' duydum ya da duymadım sanane ya!!' diyerek yanından uzaklaştım. İlk kez hayatımda arkadaş grubumdan birine posta koyuyordum, şaşkındım. Arkamdan ' ne demek banane söylesene kızım!' diye çirkinleşiyordu. Dönüp arkama bakmadım bile. Kudur dur şimdi için içini yesin kevaşe.
Nedense bu olayı Ceren'e anlatmak istedim. Bir olay olduktan sonra birini arayıp anlatma hissi ne kadar güzeldir. Bunun güzelliğini anlatacak kimsemiz olmadığında anlarız. Ben o kadar yalnızlığa alışmışım ki kız arkadaşımın telefon numarasını almak aklıma gelmedi. Hafta başına kadar yalnızlığa devam madem..
Eve gidip test kitaplarımın arasında kendimi kaybetmeye tekrardan başladım. Allahım şu Türkçe de paragraf sorularını yapmakta neden zorlanıyorum ? Anadilim Türkçe ama what's the problem ? Paragrafların sonunu okurken başını unutuyorum. Sinirden Faber Castell mercanlı kurşun kalemimin tepesini kemirirken whatsap'tan tinkkkk diye mesaj geldi. Telefonun ekranından bildirimi yukarıdan aşağıya indirip kim diye baktım ancak rehberimde kayıtlı olmayan numaraydı. Mesajı açıp okudum.
Bana bak ezik bugün konuşulanları duyduysan ve ben birinden duyarsam çok kötü olur. Seni uyarıyorum.
Oha! Simge bu. Kız resmen tutuşmuş ya büzük üç buçuk atıyor. Dur ya neden ben duyduğumu söylemiyorum ki söylesem napabilir, yanında kimse olmaz ki. Yalnızken de anca bokuyla oynar.
-Bende çalabileceğin bir şey yok bana sataşma sana hayırlı işler bol kazançlar (utanan maymun)
- Lan seni öldürürüm elimden kimse alamaz
- Hoşştttttttt
- Yanındaki kıvırcığa mı güveniyorsun akıllı?
- Pazartesi bu olaydan bahsedeyim de seni bi imana getirsin :)
Simge'nin yazdan kalma şortlu ve güneş gözlüklü profil resmi birden yukarıdaki gibi olmuştu. Zevkten dört köşe olmak üzereydim beni engellemişti yavru ceylanım. Şu okulun son zamanlarında şans bana da güldü. Biraz da olsa intikamımı almak istiyorum bu filli boya sponsorlarından.
Pazar günü annem ve Aydın'dan gelen teyzem ile birlikte alışverişe çıktık. Başrol de ben vardım. Bugün beni kız gibi giydirecekler teyzeme söz verdim. Teyzem benim aksime çok bakımlı bir hatun. Onunda şansına hiç kızı yok üç tane oğlu var , alacağı gelinler yandı zor beğenir bizimki. Zamanında kız çocuk eksikliğini bende gidermek istedi ama ben onun oğlanlarından daha oğlandım.
Alışverişe İzmir'in meşhur çarşılarından kemeraltına gittik. Bilenler bilir kalabalık ve her türlü insanın bulunduğu bir yerdir. Çarşı'dan içeriye girer girmez 'kot ister misiniz abla' diye iki üç kişi birden üzerimize çullandı. ' Geri mi dönsek acaba yaaa' der demez teyzem kolumdan tuttu ve asıldı 'yürü çabuk kaçmak yok'. Kuyruğumu kıstırıp yürüdüm emir büyük yerdendi.
Annem ve teyzem benim için mağazalara bakıp üzerime kıyafet tutuyorlardı. 'olmadı','yok bu da olmadı', 'güzel ama Melis'e gitmez ' laflarını gözümün içine baka baka söylüyorlardı. Çarşının içinde gezerken buram buram burnuma gelen döner kokusunu içime çekiyordum. O kadar canım çekmişti ki.. Şimdi şu ortamda gelin döner partisi yapalım desem beni topa tutarlar o yüzden bir yerlerim şişse daha hayırlı benim için. Dönerlere uzun uzun bakıp kafamı çevirince annem ile göz göze geldim. 'Hadi gel hem mola veririz' dedi. Canım anam yaaa.
Annem ve teyzem yemedikleri için döneri aldığımız yerde oturmadık, ben döneri ısıra ısıra yerken onlar mağazalara bakmaya devam ediyorlardı. Dönerden büyük bir ısırık alıp alık alık etrafa bakarken kuyumcu dükkanından birinin bana baktığını gördüm. Allah'ım lavaşlar boğazıma düğümleniyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuzlu Aşk
ChickLitHer zaman kibir,kıskançlık,bencillik mi kazanacak ? Yoksa sıradanlık mı güzel kapılar açacak ? Yapmacık Melis mi? Doğal Melis mi ? Liseden üniversiteye uzanacak güldürecek cinsten bir aşk hikayesi. Bu aşkın rengi ise Mavi olacak.