Zar zor geçen bir günün sonunda merdivenden üçer beşer inerek attım kendimi okuldan dışarıya. okul bana gerçekten iyi gelmiyordu. Derslerimde başarılı biriyim ama sosyal çevrem nedense yok denecek kadar az. Manevi anlamda o kadar boşluktayım ki. İzmirin güzel ve kaliteli liselerinden birinde eğitim alıyorum ve deneme sonuçlarım gosteriyor ki seneyede üniversiteyi,istediğim bölümü kazanacak gibiyim. zaten sosyal hayatım annem ve kısır günlerinden ibaret. Bu yüzden ders çalışmayacaktımda napacaktım.
kulağımda pop müzik metro istasyonuna doğru yolaldım. 3 durak süren yolculuğun ardından evimin sokağındaydım. Yalnız olarak hissetmediğim tek yer burası. evime giderken neredeyse 8 dükkan geçiyorum ve babamın ölümünden sonra hepsi beni kızı olarak bilirler.mahallem mahallem canım mahallem. Apartmanın kapısı açıktı içeriye daldım ve asansöre bindim ,yalnızdım. fırsat bilip hemen kamerayı açıp aynadan bir resim patlattım. azıcık efekt parlaklık ekleyerek bu resimden bana ekmek çıkabilirdi, internete atabilirdim. zile iki kez bastım ancak açan olmadı . Annem geleceğim saatte genelde evde olurdu aslında.. Sürekli sönen ama yanarken bizi adamdan saymayıp ışık vermeyen sensörlü lambaya ve bunu bir türlü yaptırmayan yönetici Mahmut dayıya söve söve anahtar aramaya koyuldum. Kapıyı açıp çantamı bi yere anahtarı başka yere fırlatıp tam salona geçecektim ki Yönetici Mahmut dayının karısı Feride teyzenin suratı karşımdaydı.İçimden ' Bu kadın kocasına sövdüğümü nereden duydu lan' diye geçirirken annem,feride teyze ve bütün kankaları 'mutlu yıllaaaar 'diye bağırmaya başladılar. Resmen donakaldım. Tabi ya bugün 10 şubat benim doğum günüm, hemde 18 yaşımı dolduruyorum. Ben bile unutmuşum aklımdan çıkıp gitmiş. Ne diyim ki iyi ki varsınız annem; iyi ki varsınız pasta,börek,kurabiye canavarlarım. ve sizde iyi ki varsınız yanardöner hatice ve dedikoducu betül.
Herkesi tek tek şapur şupur öptüm onlarda yanaklarımı yalamayı tercih etti. size kızmayacağım çünkü siz bugün beni yalnız bırakmadınız. pastamı kestim ve hep beraber yalana yalana yedik. Hepimizin karnı doydu,birincil ihtiyaçlarımızı karşıladık şimdi sıra geldi fotoğraf safhasına. Dur şu kızlara azıcık sarılayımda kanka sansınlar benimde çevrem var sansınlar. Betül ile Hatice'nin arasına girdim ikisine sarıldım, kafayı hafif sola yatırdım. Dişlerim biraz yamuk acaba ağzımı açarak mı gülsem yoksa kapatsam mı? neyse ya uzaktan çekiyor zaten dişlerim belli olmaz. işlem tamam.
Şimdi geleneksel olarak akranlarımla benim odama geçtik. Tamam artık doğum günüm bitti gidin bende dizilerimi izleyeyim diyemedim. Mecbur onlar anlatacaktı bende dinleyecektim. kuzeninin nişanlısına göz koyan Betül başladı yasak aşkını anlatmaya. Gerçi ben yasak diyorum ama pek yasak değil hatun delikanlıdan ışık görse apaçık yaşayacak aşkını ortalıkta. ama kararlı alacakmış kuzeninin elinden. Kuzeni salakmış,poposu büyükmüş,haketmiyormuş onu. Diğer yanardöner Hatice'de iki kişiye aşıkmış karar veremiyormuş. Anladığım kadarıyla üçüncüsüde yoldaymış..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuzlu Aşk
Romanzi rosa / ChickLitHer zaman kibir,kıskançlık,bencillik mi kazanacak ? Yoksa sıradanlık mı güzel kapılar açacak ? Yapmacık Melis mi? Doğal Melis mi ? Liseden üniversiteye uzanacak güldürecek cinsten bir aşk hikayesi. Bu aşkın rengi ise Mavi olacak.