4 | Y O L C U L U K

18.6K 873 289
                                    

The Cry - Lorne Balfe

İstanbul geride kaldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İstanbul geride kaldı.

Artık otobandayız; alışveriş merkezlerinin göz alıcı binaları yok, kalabalık metrobüs hattı ve durakları yok, boğaz köprüsünü çoktan geçtik, üniversiteleri, hastaneleri, iş yerlerini, yeni yapılan yüksek konutları ardımızda bıraktık.

Gidiyoruz. Adana'ya gidiyoruz.

İstanbul'dan çıktığımızdan beri iki dinlenme tesisi, üç benzin istasyonunun yanından geçip gittik. Durmayı planlıyor muydu yoksa Adana'ya varana kadar hiç durmayacak mıydı?

Bilmiyorum. Bilinmezliğe alışığım ama bu seferkinin bende yarattığı korku daha farklı. Kendimi küçük ve yapayalnız hissediyorum. Etrafımızı kaplayan uçsuz bucaksız bozkır, yolu paylaştığımız tırlar, yük kamyonları ve şehirler arası otobüsler, kulaklarımda cızırtılı bir müzik gibi tekrar eden rüzgarın uğultusu bu duygumu güçlendiriyordu.

Kimse nerede olduğumu bilmiyordu. Anneme evden çıkarken arkadaşlarımla buluşacağımı söylemiştim. Ben kaçırılırken sitemizin güvenlik görevlileri kulübelerinde televizyon seyrediyordu. Herhangi bir şeyden şüphelenmeleri için bir sebep yoktu bu yüzden kimse beni aramayacaktı. Ta ki saat geç olduğu halde eve dönmediğimde. O zaman da iş işten geçmiş olabilirdi.

"Uyumaya çalış."

Sesi uğultunun arasından bir garip geldi kulağıma ya da belki bu gariplik saatlerdir hiç konuşmadığı içindi. Dikkatinin yolda olduğunu sanıyordum. Öyleydi de, gidip gelen beynimle olan her şeyi ben mi uyduruyorum diye şüpheler içine girip silah seslerini beynimde tekrar tekrar dinlerken, kaçışları tekrar sahneleyerek bedenime yanlış sinyaller verirken başını benden yana hiç çevirmemişti.

"Hâlâ geri dönmek ve beni evime bırakmak için geç değil."

Bir şey söylemedi. Bakışları yan aynayla dikiz aynasına uğradıktan sonra tekrar yola döndü.

"Kimseye bir şey demem. Gördüklerimi ve duyduklarımı unuturum."

Israrla bir şey söylemesi için yüzüne bakıyordum.

"Orada rahat değilsen bagaj boş."

Ağzımı açtım. Katı, okunamaz bir ifadeyle gözlerime baktığında hiçbir şey söylemeden geri kapattım.

"Artık benim dünyamın içindesin ailenin sana bebek gibi davrandığı dünyada değil. Benim dünyamda ne geri dönüş var ne de çıkış... Şimdi, orada rahat mısın?"

Koltukta daha fazla küçüldün mü diye soruyordu aslında. Küçülmüştüm. Ağzımı hiç açmadığım halde istediği cevabı aldı ve dikkatini tekrar yola verdi.

Bir benzin istasyonunun daha yanından hızla geçip gittiğimizde hüsranla gözlerimi kapattım.

Hiç durmayacak mıydı?

Ateşler Bulvarı Kurban Vezir (AB #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin