6 | D Ü Ğ Ü N - I

15.9K 838 237
                                    

Banks - Waiting Game

Banks - Waiting Game

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben bir robotum.

Gülümsemem gerektiğinde gülümsüyorum. Özür dilemem gerektiğinde özür diliyorum. Yürümem gerektiğinde yürüyorum. Yemek yemem gerektiğinde yemek yiyorum. Bir yöne bakmam söylendiğinde o yöne bakıyorum. Ama bazen, geceleri, rol yapmaktan usanmış bir tarafım ortaya çıkıyor ve aynada gördüğüm çığlık atıp saçlarını çeken hayali yansımam benliğimi ele geçiriyor. Sedatifler kanımda gezinmeye başlayana kadar da bu çılgın benliğimin esiri oluyorum.

Şimdi, yansımamla göz gözeyken, usanmış tarafımın çıldıracağım an için orada bir yerde sükûnetle beklediğini biliyorum. Yeşillerimi araştırıyorum, yüzüme dokunmak için elimi kaldırıyorum. Ne yazık ki makyözün beni azarlamasıyla elimi geri indiriyorum ve ona bakıyorum.

Daha ne kadar yüzüme ifade katmak için fırçasıyla yüzümü süpürecek?

Ne zaman anlayacak beni ne kadar boyarsa boyasın gözlerimin içi gülmediği sürece robot gibi görünmeye devam edeceğimi?

Anlamayacak sanırım.

Bakışlarımı, rahat edemediği için cebinden çıkarıp banyo tezgahına koyduğu telefonuna dikiyorum. Zümrüt Hanım bir süredir yoktu. Aklımdaki, büyük ihtimalle başıma bela açacak fikri uygulamaya koyma zamanı gelmişti.

"Pardon, telefonunuzu kullanabilir miyim? Benimki aşağıda kaldı."

Fırçasını yüzümden çekip aynada benimle göz göze geldi. "Tabii." Telefonuna uzandı, hızlıca şifreyi girip kilit ekranını açtıktan sonra bana verdi. O işine geri dönerken şaşkın şaşkın elimdeki telefona baktım.

Kimi arayacaktım?

Mirza'yı?

Babamı?

Polisi?

Biraz düşününce Mirza'yı eledim. Neler olduğunu söylediğim an kontrolünü yitirirdi. Benim soğukkanlı birisine ihtiyacım vardı. Aklıma babam geliyordu ama neredeyse ondan bile soğukkanlı olan birisi vardı.

Kıvanç Çağlayan.

Parmaklarım hızla dokunmatik ekranın üzerinde hareket etti. Çalmaya başladığında derin bir nefes alıp kulağıma götürdüm. Kalp atışlarım hızlanırken aynadaki yansımamla bakıştım. Yüzümü kaplayan abartısız, doğal tonlardaki makyajla daha çok ortaya çıkan gözlerim panik doluydu ama kimse görmek istemiyordu. Sadece Zümrüt Hanım omzumu sıkarak, "Çok gerginsin. Sakin ol, her şey yolunda gidecek." demişti.

Beni korkutan da buydu zaten. Her şey yolunda giderse birkaç saat içinde evli olacaktım.

Hadi, Kıvanç, aç şu telefonu.

Ateşler Bulvarı Kurban Vezir (AB #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin