Şimdi uyu uyuyabilirsen.Tam onu unutmuş ondan vazgeçmişken beni bulmuş muydu?Peki ben buna inanacak mıydım?Hayır.Birisinin benimle oyun oynamadığını nereden bileyim.İnanmak istemedim.Numarayı engelleyip kafamı yastığa koydum.Kendi düşüncelerimde boğulurken gözlerimin kapandığını hissettim.Gözlerimi açtığım da güneş çoktan doğmuş gözüme gözüme ışıklarını yansıtıyordu.Perdeyi kapatmayı unutmuştum.Saate baktığım da derse geç kaldığımı gördüm.Hızla kıyafetlerimi giyip çıktım.
"Hey dostum!"
"Atakan.Naber?"
"İyi.Senden?"
"İyi.Dün benden sonra neler oldu?"
"Dur anlatacağım ama önce çözmemiz gereken bir sorun var."
"Neymiş o sorun?"
"Sen ve Deren, nasıl tanıştınız?"
Ona söylemekten başka çarem yoktu.Ama nasıl söyleyecektim ki ona.
"Siz eski sevgili misiniz?Eğer öyleyse kızdan uzak durabilirim."
Gözlerim kocaman oldu.
"Hayır.Eski sevgili filan değiliz.Sadece arkadaşız onunla."
"Peki neden geçiştirdin dün beni.Dün gece sizin yüzünüzden uyuyamadım."
"Özür dilerim.Böyle olacağını bilmiyorum.Aslına bakarsan bir yerde denk geldik ve tanıştık.Ama ona karşı bir şey hissetmiyorum.Onu soruyorsan."
"Emin misin?İstersen kızdan geri çekilebilirim."
"Hayır.Gidip onu tavlamalısın."
"Imm şey zaten dün gece onu tavladım.Bu arada dün bize eşlik ettiğin teşekkür ederim."
"Sorun değil ama ilişkide üçüncü kişi olmak istemem hiçbir şekilde."
"Tamam bir dahakine birisini çağırırız biz de."
"Bir dahaki olmasın rica etsem sizden.Çünkü siz çok sıkıcısınız."
Histerik bir kahkaha attı.
"Tamam sana katılıyorum.Aptal aşıklar gibiyiz ama katlanacaksın."
"Derse girmemiz gerekiyor."
"Ah söylemeyi unuttum.Bugün ders yok."
Ona baktım.
"Ne yani?Nasıl ders yok?"
"Hoca gelmemiş.Bizi de gönderdiler."
Buna sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.Sabah kalkıp hızla derse yetişebilmek için neler yapıyorum ama sonunda aldığım şeye bak.Ders yok.Aman ne güzel.
IRMAK'IN AĞZINDAN
Özgür kapıda belirdiğin de şaşırmıştım.Takıntılı bir insandı ve ondan korkuyordum.Bana bir şey yapmayacağını tahmin ediyordum.Bana kıyamazdı Özgür.Eğer öyle olsaydı bana o odayı göstermezdi.Hediye işine kafam takılmıştı.Kim almıştı hediyeyi.Kendimi ona affettirmem gerekiyordu.Elime aldım telefonu.Kaç defa mesajı yazıp sildiğimi bilmiyorum.Sonunda atmıştım.Belki de kabul etmeyecekti ama Özgür den bahsediyorduk.Kabul ederdi.Onu gördüğüm de kendimi bir minik kedi gibi hissettim.Onun yanında kendimi çok iyi hissediyordum.Bana iyi geliyordu.Sanırım onu ne olursa olsun affetmeliydim.Onsuz yapamıyordum.Aklım sürekli ondaydı.Arkadaşlarım ondan hoşlanıyorsun dediklerinde pek etki de vermemiştim.Ama arkadaşlığımızı aşk sanabilirlerdi normaldi.Bazı arkadaşlıklar vardır ki dışarıdan bakınca sevgili gibi gözükürsünüz.Biz de Özgür ile öyleydik.Biz birimizi tamamlıyorduk.Onunla bu kadar iyi olacağımı aklımın ucundan geçirmezdim.O kadar kız arkadaşım var ama Özgür onlardan bin kat daha iyiydi.En azından arkamdan dedikodu yapmıyorlardı.Özgür'ün yanından ayrılıp eve geldiğim de ağlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ ÖĞRETMENİM 2
Teen FictionÖzgür ve Beliz'in aşk hayatına konuk oluyorsunuz.Peki Özgür gerçek Beliz ile mi karşı karşıya geliyor.Yoksa Özgür'e saplantılı olan bir genç mi kendisini Beliz diye tanıtıyor?Bu oyuna benimle devam eder misin?