Endişe

198 8 2
                                    

İlk defa başka bir kadına anne diyorum. İçimdeki o boşluk hissini az da olsa doldurmuştu. Planı güzel gibiydi ama istediğim gibi yürümeyeceğini biliyorum. Onu kırmamak için planın güzel olduğunu söyledim. Aslında kendi planımı sürdürmeye devam ediyorum. Ona bu yükü vermemem gerektiğini düşündüğüm için böyle yaptım. Üstümü değiştirip kendimi buz gibi yatağa attım. Bir yanım hala boşluktaydı. O kişi yanımda olması gerekirken toprağın altında oluşu beni bir kez daha öldürmüştü. Bir insan kendi ölümünü her gün nasıl izleyebilir diye düşündüm. Ben her gün kendi ölüşümü izliyordum ve ardımdan binlerce insanı da bu ölüme sürüklüyordum. Kapı yavaşça açıldığında içeriye gireni görmeye çalıştım.
"Özgür uyumadın mı?"
"Uyumadım Arya. Sen neden uyumadın?"
Arya dan cevap gelmedi. Sessizce kapının önünde duruyordu. Hiçbir şey demeden dışarıya çıktı. Bu kızın farklı huyları ortaya çıkıyordu. Onun arkasından odasına girdim. Odasının ışığı açıktı.
"Neden uyumadın?"
Bana baktı. Düşünceliydi. Gözleri hafif doldu ama geçti. Canı bir şeye çok sıkılmıştı ve anlatmak istemiyordu.
"Canın neye sıkkın prenses?"
Sesi hafif titredi.
"Babam, bugün onu gördüm."
"Nerede?"
"Bu evin civarlarında. Ondan korkuyorum."
Ona sımsıkı sarıldım. Ben burada olduğum sürece onlara kimse karışamazdı. Uyuması için onu yanıma aldım. Annesinin yanında yatmak istemedi. Koca yatak ona kaldı. Halinden memnun şekilde koca yatağa yayıldı. Küçük bedeni yatağın içinde kayboldu. Bir köşeye kıvrılıp uyudu. Ona zarar gelmesini önleyecektim. Onu kendi kardeşim olarak görüyorum. Saç teline zarar gelsin istemem. Sabah her yerim tutulmuş vaziyette uyandım. Arya yataktan çoktan kalkmış kahvaltısınu ediyordu. Biraz daha uyumak için yatağa fırlattım kendimi. Gözlerimi açtığımda Arya ve Beliz karşımda duruyordu. Arya'yı anladım da Beliz neden karşımdaydı?
"Günaydın Özgür."
Arya yanımızdan gidince Beliz ile baş başa kaldım. Yanıma oturduğun da ben hala yatıyordum.
"Seninle konuşmam gereken şeyler var."
"Seni dinliyorum."
Bana bir şeyler anlatmaya başladı ama yarım yamalak dinledim. Hem uykusuzum hem de deli gibi uykum var. Onu dinleyemiyordum. Konuşması bittiğin de ayağa kalktım.
"Bunu söylemek için mi geldin?"
"Evet, beni anlarsın sanmıştım ama yanılmışım."
"Seni anlıyorum ama gereksiz bilgilerle yanıma gelme."
Bana bugün ne yapacaklarından ve ailesinden söz edip durdu. Bunlar benim için boş bilgiydi. Bunları söylemek için yanıma gelmene gerek yoktu. Odadan çıkınca biraz daha uyumak istedim ama uyuyamadım. Artık uyanmıştım ve uyuyamazdım. Aşağıya indiğim de Arya gözümün içine bakıyordu. Bir şeyler gizlediği belliydi.
"Kahvaltıdan sonra seninlr konuşalım mı?"
Başını tamam anlamında salladı. Arya nın bu halleri beni hem üzüyor hem de korkutuyordu. Kız elimde büyümüştü ve neler hissettiğini az çok biliyordum. Gözlerinde ki korkuyu hissedebiliyorum. Herkese farklı bakıyordu. Kahvaltıyı yarım yamalak yapıp Arya ile konuşmaya başladım. Bana ne kadarını anlatacaktı bilmiyorum? Konuştukça konuştu ve sonunda korktuğu olayı anlatabildi. Babası yüzünden evden çıkamayacağını söylediğin de ağlamak istedim ama yapamadım. Onun karşısında güçlü durmam gerektiğini biliyorum.

SERSERİ ÖĞRETMENİM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin