Zaman Hırsızları

228 8 0
                                    

Beray'ın Ağzından;

Özgür bu sıralar garip davranıyordu.Beni eskiden görmemek için elinden geleni yapan kişi artık beni arayıp sormaya başladı.Yatmak üzereyken telefon ekranı yanıp söndü.Oflayarak mesaja baktım.Yine Özgür dendi. Bu benden ne istiyordu?Benden başka arkadaşı yok muydu?Varsa da onlarla neden vakit geçirmiyordu?Bu olayda başka nedenler vardı ama çözemiyorum.Sabah uyanmak istemedim.Alarmı yarım saate erteleyip geri uyudum.Gözlerimi açtığımda Beliz karşımda duruyordu.

"Neden uyanmadın?"

"Okula gitmek istemiyorum.Çok uykusuzum."

"Beray yapma.Hadi kalk.Seninle işimiz var."

"Ne işi?"

"Yolda yürürken anlatırım."

Bir yandan çantamı düzeltirken bir yandan Beliz'i dinlemeye çalışıyordum.Gerçi çok Beliz'i dinlemedim ama dinliyormuş gibi yapıyorum.Tüm yol boyunca sadece Beliz konuştu.Okula geldiğimiz de kimseye görünmeden sınıfa geçtim.Özgür görürse beni kesin durdurur ve dün akşam attığı mesajlara neden geri dönmediğimi sorardı.Ona hesap vermek istemiyorum.

"Ders çıkışı sana dediğimi yapıyoruz değil mi?"

Beliz'e baktım.Kız bir şeyler anlatıyordu ama hiçbirini dinlemedim.Başımı evet anlamında salladım.Ne yapacağız?Ona sorsam en baştan anlatacaktı ve ben yine dinlemeyecektim.Dersin bitmesine on dakika kala Özgür kapıda belirdi.

"Kusura bakmayın Beray Atahan'ı alabilir miyim?"

Oflayarak yerimden kalktım.Onunla uzun zaman görüşmek istemiyorum.Artık beni yoruyor.Sanki ona bakıcılık yapıyorum.Onu dinlemiş gibi yapmaya devam ettim.

"Beray, beni dinlemiyorsun."

"Efendim?"

"Beni dinlemiyorsun."

"Hocam çok yorgunum."

Biraz konuştuktan sonra beni serbest bıraktı.Artık eve gidip uyumak istiyorum.Tabii bu mümkün mi?Hayır.Çünkü ders çıkışı heyecanla çantamı alıp evin yolunu tutmuştum ki Beliz yanıma gelip 'hani söz vermiştin' dedi.Ne söz verdiğimi bile hatırlamıyorum?Hiç gelmediğim,adını bile yeni öğrendiğim bir kafeye geldik.

"Buraya neden geldik?"

"Enes ve Mert ile burada buluşacağız.Sana sabahtan beri ne anlatıyorum?"

Demek bunu anlatıyormuş.Mertte kim?Onun ismini hiç duymadım.Masalardan birisine oturmamızla onların gelmesi bir oldu.Mert çok ilgimi çeken birisi değildi.Yakışıklıydı ama Enes onun yanında efsane yakışıklı duruyordu.Çocuğun sohbeti güzeldi ama bir müddet sonra sıkıldım.Buradan kalkmak için elimden ne geliyorsa yapacaktım.Çaktırmadan anneme mesaj çektim.Birkaç dakika sonra annem aradı.

"Efendim anne."

Uzun bir sessizlikten sonra hafif bir çığlık attım.

"Gerçekten mi?Hemen eve geliyorum."

Üçü de bana dönmüş bakıyordu.

"Annem ve babam eve gelmişler.Ben gidiyorum,görüşürüz."

Beliz hemen atladı.

"Mert seni eve bıraksın."

Mert ayağa kalkar gibi oldu.

"Hayır,gerek yok.Teşekkür ederim.Evim zaten yakın,zahmet etmene gerek yok."

"Ne zahmeti hem konuşmuş oluruz."

Israr edenleri hiç sevmem.Baktım hala ısrar ediyor onun dilinden anlatacağım.

"Beni neden anlamıyorsun?Gelmeni istemiyorum kibarca reddediyorum seni.Neden hala gelmeye çalışıyorsun?"

Konuşmasına izin vermeden kafeden çıktım.Yolda yürürken yağmur çiselemeye başladı.Hızlı adımlarla eve attım.Zorlu bir gün geçirmiştim.Günün sonunda sıcacık yatağıma kavuştum.O kadar yorgunum ki birisinin odama girip yanıma yatışını bile hissetmedim.Sabah gözlerimi açmadan önce üstümde bir ağırlık hissettim.Bana sarılan birisi vardı ve bunun kim olduğunu bilmiyorum.Yataktan biran da çıkıverdim.

"Yanıma ne zaman geldin?"

Esneyerek cevap verdi.

"Sanırım konuşmaya ihtiyacım vardı ve kendimi senin yanında buldum.Baktım sen de yatıyorsun yanına kıvrılayım dedim."

Kahkaha attım.Bana bakıp merdivenlere yöneldi.

"Aşağıya geliyor musun?"

"Üstümü değiştirip iniyorum."

Masaya geldiğim de yemek masasına saldırıyordu.

"Beliz bu kadar aç olduğunu bilmiyordum."

Ağzı doluyken gülmeye çalıştı ama beceremedi.

"Bende bilmiyordum."

Evden çıkarken bir şeyi unuttuğumu biliyorum ama ne unuttuğumu bir türlü hatırlamıyorum.Sanırım Özgür ile takıla takıla bende de unutkanlık başlamıştı.

"Beray şu sıralar dalgınsın.Neler oluyor?"

"Kafayı yemek üzere olan birisi var ve ben ona yardım ediyorum."

Anlamadığını belirttiği.İnanın ben de ne dediğimi anlamadım.En iyisi ona anlatmaktı.Ona en başından anlattım.Her gün neler çektiğimi ve uykusuzluk problemimin başladığını söyledim.Ben onu dinlemezken o beni iyi dinliyordu.Gerçi benim sebeplerim vardı.Kafayı yemek üzereyim.

"Peki bununla ne zamandır uğraşıyorsun?"

İnanın ben de bilmiyorum.

"Bilmiyorum.Sanırım geçen ay başladı."

Beliz en yakın arkadaşımdı sonuçta.Ona her şeyimi söyleyebilirdim.

"Sana bir şey söyleyeceğim ama beni psikopat olarak görme tamam mı?Özgür'ün aklında bir plan varmış ve onu uyguluyormuş gibi geliyor.Sanki canımı acıtmak için elinden geleni yapıyormuş gibi hissediyorum.Bunların hepsi birer oyun ve ben bu oyunun baş rolü gibi hissediyorum."

Kahkaha attı.Bunda neden güldüğünü anlamadım?

"Saçmalama Beray.Fazla film izliyorsun.Saçmalığa bakar mısın?Özgür senden neden öç alsın?"

Doğru.Özgür benden neden öç almak istesin?Ona bir şey yapmadım.Fakat arada sırada bu kafamı kurcalıyordu.Bir gün iyi bir gün kötü oluyordu.Ve bu benim canımı gerçekten acıtıyordu.Her şey yoluna girdi derken başka bir yerden patlak veriyordu.Bu durumdan sıkılmıştım ve yorulmuştum.Belki de bu işe hiç girmemem gerekiyordu.Aklımda bunlar varken derslerin ne kadar hızlı geçtiğini anlamadan kendimi tek başıma yolda yürürken buldum.Kulaklığımı takmadan yürüyemeyen ben çoktan eve varmak üzereydim.Ne zamandan beri yürüyorum?Sanırım kendime zaman ayırmalıyım.Herkesin iyiliği için kendimden zaman kısıp onlara zaman ayırmasam daha iyi olabilir.Kapıdan içeriye girerken mis gibi kokuyla karşılaştım.Üstümü değiştirmeden masaya oturacaktım ki onları görünce çığlık attım.

"Anne,baba!"

Onları gerçekten özlemiştim.Uzun zamandır onlarla doğru düzgün konuşamıyordum.Şimdi bu şekilde bana sürpriz yapmaları hoşuma gitti.Neyse ki yarın hafta sonu ve onlarla geçirebileceğim iki uzun günüm vardı.Yol yorgunu olduklarını söyleyip erkenden yatmaya karar verdiler.Evde yine sessizlik hakim oldu.Bu sessizlikten nefret ediyorum.Televizyonu açıp izlemeye başladım ama hiçbir şey yoktu.Televizyonu izlerken uyuyakalmışım.Sabah gözlerimi açtığımda televizyon hala açık duruyordu.Kapatıp odama çıktım.Biraz daha uyuduktan sonra kendime gelebilmiştim.Sabah kahvaltısını ailemle yaptığım için mutluydum.Bu zamanları her gün özlüyorum ama onları arayıp bu anı hatırlatarak üzülmek istemiyorum.

SERSERİ ÖĞRETMENİM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin