Anne

607 23 1
                                    

Telefonu çıkarıp Beray'ı arayana kadar kapı çaldı.Karşımda Beray'ı görünce şaşırdım.Hemen hazırlanıp nasıl gelmişti?Ben bile yürümeye kalksam yarım saat sonra evlerine varırdım.Bana sımsıkı sarıldığında neye uğradığımı şaşırdım.

"İçeriye geçmek ister misin?"

Başını hayır anlamında salladı.Gerçi girse de Başak ve Arya ile karşılaşacaktı ve ona nasıl bir açıklama yapacağımı bilmiyorum.Bahçeye çıktığımız da Başak bizi pencereden izliyordu.Sessizce oturuyorduk.Saatlerce öyle oturduk sanırım.Yanımda oluşu beni birazda olsa rahatlatmıştı.Gittiğinde bir parçamı da götürmüş gibi hissettim.İçeriye girdiğimde Başak kolumdan tuttu.

"Kendini nasıl hissettirdi?"

"Bilemiyorum.İçimdeki diğer parçayı alıp gitti gibi."

"Beray ile pek görüşmeni istemiyorum."

"Ama Başak biliyorsun.Onu..."

"Senin işin onunla değil,babasıyla.Babasıyla hallet işini.Bu durum daha kötüye gidebilir."

"Ben onu sevmiyorum."

"Onu seviyorsun demedim."

"Ama o anlama çıkıyor."

"Sen nasıl anlamak istiyorsan öyle anla ama sana yardım etmek istiyorum."

"Bana kimse yardım edemez."

Ağzımdan bir an çıkıverdi.Gözlerimin içine baktı ve arkasını dönüp gitti.

"Öyle demek istememiştim."

"Kendine geldikten sonra konuşmaya devam ederiz."

Odama geçince kafamı dağıtmaya çalıştım ama olmadı.Olamayacağını ben de biliyordum.

                                                                                       2 HAFTA SONRA

Depresyonun etkisinden bir türlü çıkamıyordum.Kafayı yemek üzereydim.Nereye baksam Irmak'ı görüyordum.Rüyalarıma giriyordu ve onu düşünmeden edemiyordum.Kendimi gerçek hayattan soyutlamaya hayal dünyama daha fazla uğramaya başlamıştım.Beray ile hiç konuşmuyordum.O da canımı çok sıkıyordu.Eve gelir gelmez kimseye selam vermeden ki ben Arya'ya dayanamam.Küçük prensesim olmasına rağmen yüzünü çok göremiyordum.Odama çekilir bir sonraki günü beklerdim.Böyle olmayacağını fark edince psikolog aramaya başladım.Kimseye anlatamadıklarımı ona anlatmak zorunda kalıyordum.Başak'a ne kadar anlatsam az.Kadın kendi derdiyle mi uğraşacak yoksa benimle mi?İnternette araştırırken birisi dikkatimi çekti.Adamı hemen arayıp randevu istedim.Bir hafta sonrasına randevu verdi resmen.Günler çok çabuk geçmişti ve randevu günüm gelmişti.Yanımda Başak'ı da getirmiştim.Tek başıma gitmekten korkmuştum.İçeriye girdiğimde gerildiğimi hissettim.İlk defa kendimle yüzleşecektim ve bu beni baya korkutuyordu.

"Hoş geldiniz Özgür Bey."

"Merhaba Haluk Bey."

Sorulara yavaştan başlıyorduk.Soruları sordukça terlemeye başladım.İnsanın kendisiyle yüzleşmesi kadar korkunç başka bir şey yok.Küçüklüğe kadar inmesek olmaz mı?Antidepresan ilaçlarını yazdıktan sonra gönderdi.Bu ilaçlardan nefret ediyordum.Onları kullanmayı hiç sevmiyorum.İstemeyerek de olsa eczaneden gidip ilaçları aldım.

"Doktoru duydun.Her gün 1 tane."

"Tamam içeceğim."

"Sana bu yönden güvenmiyorum.İlaç kontrollerini ben yapacağım."

"Seni üzen birisine neden yardım etmeye çalışıyorsun?Dün,senin kalbini kırdım,ve hala bana yardım etmek için elinden geleni yapıyorsun."

Uzun bir sessizlik oldu.

"Diğer hayatımdan sen çekip kurtardın beni.Şuan sen olmasaydın ben ne yapardım bilmiyorum.Sanırım toprağın altında olurdum.Ama sen bizi her şeyden çekip aldın.Yeni bir hayat bahsettin.Sen benim oğlumsun.Ben sana küsemem."

Sımsıkı sarıldım.Sanki anneme sarılıyor gibi bir hisse kapıldım.Bir an eskilere gittim.

"Anne."

Geri çekildiğimde karşımda annemi görüyordum.

"Seni çok özledim."

BAŞAK'IN AĞZINDAN;

Anne diye geri çekildiğinde anlamadım.Bana anlamsız gözlerle bakıyordu.

"Seni çok özledim."

dediğinde anlamıştım.Özgür dünyadan kopmuştu.Ve bunun sorumlusu Burcu denen kızdaydı.Bunları nasıl yapabildi bilmiyorum.Beray bile o kızdan daha iyi.Gerçi Özgür ve Beray'ın bir araya gelmesini istemiyorum.Çünkü o kızın zarar görmesini istemiyorum.Özgür'ün derdi babasıyla.Neden Beray ile ilgileniyor hala  anlamış değilim.Beray'a eziyet çektirmek isterken kıza yavaştan aşık olduğunun farkında bile değil.Kendisine söyleyemiyor.Kızı takıntı haline getirdi.Uykusunda bile onu sayıklıyor ama farkında değil.

"Efendim."

dediğimde gözlerini ovuşturmaya başladı.

"Özür dilerim Başak Hanım."

"Sorun değil.Bana da anne diyebilirsin."

Sadece gülümsedi.

"Gitsek iyi olacak sanırım."

Eve geldiğimizde Arya boynuma atladı.

"Anne ben çok acıktım."

"Tamam kızım.Hemen yemeği hazırlıyorum."

Mutfağa geçerken Özgür elime poşeti tutuşturdu.

"İlaç kontrollerimi yapacaktın."

"Merak etme o bende."

Bir gencin önümde bitişini izlemek her zaman bana acı vermişti.Çünkü kendi oğlumu ölümden kurtaramamıştım.Aslında Özgür'e bu kadar samimi davranmamın gerekçesi de oğluma benzemesi.Oğlumu erken kaybetmiştim.Kaza kurşunuyla gitmişti.Oğlumu kaybettikten 1 hafta sonra da Özgür ile karşılaştım ve o benim hayatımı kurtardı.Belki de onun ruhu Özgür'ün içindeydi.Reankarnasyon'a inanmak istemiyorum ama bazı gerçekler beni ona sürüklüyor.

SERSERİ ÖĞRETMENİM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin