SERSERİ ÖĞRETMENİM 2

Lunapark!!

Özgür'ün ağzından;

Ona her şeyi anlatamam.Benim ruhsuz bir insan olduğumu zanneder.

"Benim kahvem bitti.Sen de iç ve git."

"Beni evinden kovuyorsun demek.Peki kahve kalsın.Görüşürüz."

Nefes almak için dışarıya çıkıyordum ki Arya arkamdan seslendi.

"Özgür nereye gidiyorsun?"

"Dışarıya çıkacağım prenses."

"Beni de götürür müsün?"

Tek başıma çıkmak istiyordum ama onu kıramazdım.

"Anneden izin aldın mı?"

Başak Hanım'ın odasına girip çıktı.

"İzin verdi.Hadi gidelim."

"Gel bakalım kucağa."

Kucağıma alıp arabaya bindirdim.

"Yanına oturmak istiyorum."

"Hayır.Öne büyükler oturur.Küçükler oturmaz."

"Ama ben büyüğüm.Tam dört yaşındayım."

"Biraz daha büyümen gerek."

"Daha mı büyük olmam gerek?"

Arkaya baktığım da gözlerindeki ışıltıyı gördüm.

"Dondurma yemeğe gidelim!"

Buranın ünlü dondurmacısı vardı.Oraya götürdüm.Zıplayarak arabadan indi.

"Ben hepsinden alacağım.Çok büyük olacak benim dondurmam."

Gözlerini yukarıya kaldırmaya başlamıştı.

"Hadi Arya.Alalım şu dondurmaları."

Onun hızına yetişmek gerçekten çok zordu.Bu kadar hareketli olduğunu bilmiyordum.Evde daha uslu bir çocuktu.

"Arya buraya gelir misin?"

"Efendim Özgür."

"Yanımda oturur musun?Seni izlemekten başım döndü.Bir oraya bir buraya gidip duruyorsun."

"Tamam.Otururum."

Oturmuştu ama bu sefer sandalyenin üstünde sallanmaya başladı.

"Bak düşe..."

demeye kalmadan düştü.Ağlamaya başladı.

"Arya iyi misin?"

"Hayır!!!!!!!"

Çömeldiğimde kollarına ve bacaklarına baktım ama bir çizik bile yoktu.

"Başını mı çarptın?Neyin var?"

Onu hastaneye götürmeliydim belki de.O zaman daha iyi anlardım onu.

"Hiçbir yerim ağrımıyor.Dondurmam düştü ve pislendi.Ben dondurmamı istiyorummm!!!!!"

Bunu mu dert ediyordu.Yeni alırdım ona.

"Sen burada bekle."

Aynısından aldım.

"Al bakalım prenses."

Elimdeki dondurmayı görünce ağlamayı da kesti.

"Teşekkür ederim.Bu az öncekinden de kocaman."

Ayağa kalkıp koşmaya devam etti.

"Buradan gidelim mi?"

"Eve mi gideceğiz?"